Sektörel Görünüm - Ekim Ayında Banka Dışı Finans
Banka dışı finans sektöründeki gidişatı incelediğimiz bültenimizin ekim sayısı yayında. Bültende faktoring, finansal kiralama, varlık yönetimi ve sigorta sektörlerinden derlediğimiz önemli gelişmeleri ve açıklanan aylık verilerin incelemesini bulabilirsiniz. Keyifli okumalar.
Faktoring - Finansal Kiralama - Varlık Yönetimi
✦ BDDK verilerine göre faktoring sektörünün ağustos ayındaki net karı geçtiğimiz seneye kıyasla %29 artmasına karşın enflasyon etkisi arındırıldığında net kardaki değişim oranı -%15 oldu. Sektörün toplam alacak tutarı 2023 Ağustos’ta 147 milyar TL’yken 2024 Ağustos’ta bu tutar 213 milyar TL’ye yükseldi. Yılın ilk 8 aylık döneminde toplam elde edilen faktoring gelirleri de yıllık bazda %119’luk büyümeyle 74 milyar TL’ye ulaştı.
✦ Finansal kiralama tarafında ise ağustos karlarındaki yıllık nominal ve reel değişim oranları sırasıyla %161 ve %72 olarak gerçekleşti. Ağustos ayı sonunda net kiralama işlemleri %30 büyümeyle 218 milyar TL’ye ulaşırken finansal kiralama gelirleri %89 büyümeyle 35 milyar TL oldu.
✦ Finansal Kurumlar Birliği ve İstanbul Üniversitesi ortaklığıyla hazırlanan “Finansal Kurumlar Birliği Ekonomik Görünüm Endeksi’nin” ağustos ayı sonuçları yayınlandı. Finansal kiralama, faktoring, finansman ve tasarruf finansman şirketlerindeki gidişata dair izlenim veren ve sektördeki gelecek beklentilerini ölçümleyen endeks, ağustos ayında temmuz ayına göre 0,44 puan azalarak 98,88 puana geriledi. Aylık olarak açıklanan endeks değerinin yükselmesi ekonomik görünümün olumlu yönde, düşmesi ise olumsuz yönde yorumlanıyor.
✧ Alt endekslere baktığımızda faktoring sektörünün 0,33 puan azalışla 99,75 puana, finansal kiralama sektörünün 0,57 puan azalışla 101,18 puana, finansman sektörünün de 0,45 puan azalışla 95,69 puana gerilediği görülmekte.
✧ Sektör temsilcilerine işlem hacmi, takipteki kredi oranı, tahsilat değişimi ve genel gidişat hakkındaki beklentilerin sorulduğu ankette; katılımcıların %48’i işlem hacimlerinin artacağını, %76’sı takipteki kredi oranının artacağını, %12’si tahsilatların artacağını ve %24’ü genel gidişatta daha iyimser olduklarını belirtti. Anket sonuçlarında önceki ayla kıyaslandığında işlem hacmi ve genel gidişatta daha pozitif bir beklenti oluşurken takipteki kredi oranı ve tahsilat değişiminde ise daha olumsuz bir tablo ortaya çıktı.
✦ Faiz oranlarının son dönemdeki yüksek seyri banka ve diğer borçlandırma sağlayan finansal kuruluşlar için bir baskı unsuru haline geldi. Yüksek faiz ödemeleri, borçluların ödeme yükümlülüklerini yerine getirmesini zorlaştırırken bu durum sektördeki tahsili gecikmiş alacakların hızlı bir şekilde artmasına neden oldu. Finansal kuruluşlar da bilançolarını olumsuz etkileyebilecek bu alacakların yükünü hafifletmek amacıyla, uzun süredir uyguladıkları bir yöntem olan alacaklarını varlık yönetim şirketlerine satma işlemini son dönemde hızlandırmış durumda. Biz de bu bağlamda Kamuoyunu Aydınlatma Platformu’nda eylül ayında paylaşılan alacak satış verilerini derledik:
Satan Taraf | Alan Taraf | Satışı Yapılan Alacak Tutarı |
---|---|---|
Akbank | Gelecek Varlık Yönetimi - Ortak Varlık Yönetim - Dünya Varlık Yönetimi | 1.710 milyon TL |
Garanti Bankası | Gelecek Varlık Yönetimi - Arsan Varlık Yönetim - Dünya Varlık Yönetim - Sümer Varlık Yönetim | 1.935 milyon TL |
İş Bankası | Gelecek Varlık Yönetimi - Birikim Varlık Yönetim - Dünya Varlık Yönetim - AGS Altın Gezegen Varlık Yönetim | 1.535 milyon TL |
Akbank | Gelecek Varlık Yönetimi | 683 milyon TL |
İş Bankası | Gelecek Varlık Yönetimi | 251 milyon TL |
Garanti Bankası | Gelecek Varlık Yönetimi | 789 milyon TL |
İş Bankası | Birikim Varlık Yönetim | 202 milyon TL |
İş Bankası | Birikim Varlık Yönetim | 229 milyon TL |
✧ BDDK’nın kredi kartı ve ihtiyaç kredilerinin 60 aya kadar yeniden yapılandırılmasına olanak tanıyan son karar ise bu taraftaki gidişatı etkileyebilecek nitelikte. Borçlulara bir ödeme kolaylığı sağlanması neticesinde bireysel taraftaki şüpheli alacak artışında bir yavaşlama bekleyebiliriz.
✦ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun 5 Eylül 2024 tarihli toplantısında GSD Varlık Yönetim A.Ş.’ye faaliyet izni verildiği açıklandı.
Sigorta
✦ Türkiye Sigorta Birliği verilerine göre ağustos ayında sigorta sektörünün toplam prim üretimi 62,7 milyar TL ile geçen seneye kıyasla %55,72’lik nominal, %2,47’lik reel büyüme kaydetti. Hayat dışı segmentin prim üretiminde reel büyüme oranı %1,59’la sınırlı kalırken hayat segmentindeki reel büyüme %8,23 oldu.
✧ Ağustos ayında toplam prim üretiminde en fazla payı olan ilk 3 branş; kara araçları sorumluluk, yangın ve doğal afetler ile hastalık-sağlık branşları olurken bu branşlardaki yıllık büyüme oranları da sırasıyla %76, %54 ve %89 olarak kaydedildi. Temmuz ayında toplam prim üretiminde üçüncü sırada yer alan kasko branşı ise ağustos ayında enflasyondan arındırılmış prim üretimlerinde %22'lik bir düşüş yaşayarak dördüncü sıraya geriledi.
✦ Borsaya açık şirketlerin eylül ayındaki prim üretimlerini incelediğimizde Aksigorta’nın prim üretiminde %38, Anadolu Sigorta’nın %40 ve Ray Sigorta’nın %152’lik yükseliş kaydedildiğini görüyoruz.
✦ Daha önce Generali Türkiye Sigorta hisselerinin %99,99’unun satın alınmasına karar verdiğini açıklayan Kiler Holding’in, bu devralımına ilişkin Rekabet Kurumu tarafından izin verildi. Şirket, satın alım kararının paylaşıldığı KAP bildiriminde “Ülkemizin uzun vadeli büyüme politikaları ve kişi başına düşen gelirdeki artıştan olumlu etkilenmesini beklediğimiz sigortacılık sektöründe güçlü bir büyüme öngörüyoruz. Bu çerçevede, 150 yılı aşkın süredir Türkiye'de faaliyet gösteren Generali Türkiye Sigorta A.Ş'nin çoğunluk hisselerinin grubumuz tarafından satın alınmasına karar verilmiştir.” ifadeleri kullanıldı. Devralma sürecinin tamamlanabilmesi için Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzeneleme ve Denetleme Kurumu’nun izni bekleniyor.
Sektörden Açıklamalar
✦ Ulusal Faktoring Yatırımcı İlişkileri, Fintables Banka Dışı Finans Bülteni için sorularımızı yanıtladı. Son dönemde bankacılık sektöründe gördüğümüz ticari kredi hacminin düşüşü ile ilgili sorumuza, “Son dönemde Türkiye'de bankaların verdiği ticari kredi hacminin düşmesi, alternatif finansman yöntemi sunan faktoring sektörüne talebi arttırmaktadır. Ticari kredi erişiminde yaşanan zorluklar, birçok işletmeyi alternatif finansman kaynaklarına yönelmeye zorlamaktadır. Bu bağlamda, faktoring, işletmelere alacaklarını hızlı bir şekilde nakde çevirme imkanı sunduğundan, bankaların sıkı kredi politikalarından bağımsız bir çözüm olarak öne çıkmaktadır. KOBİ'ler, genellikle daha az belge ve hızlı işlem süreçleri sunan faktoring şirketlerine yönelerek finansman ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadır. Bu durum, faktoring şirketlerinin rekabet avantajını arttırmakta ve sektörde büyüme fırsatları yaratmaktadır.” cevabını aldık. Yüksek faiz döneminden geçtiğimiz şu sıralarda faizlerin faktoring şirketlerinin finansmanını nasıl etkilediğini merak ettik. Ulusal Faktoring sorumuza, “Türkiye'deki yüksek faiz oranları, faktoring şirketlerinin finansman maliyetlerini önemli ölçüde arttırmaktadır. Faktoring şirketleri, müşterilerinin alacaklarını nakde çevirmek için genellikle bankalardan veya diğer finansal kuruluşlardan kısa vadeli borçlanmalar yapmaktadırlar. Faiz oranlarının yüksek olması, bu borçlanmaların maliyetini arttırmakta ve faktoring hizmeti sunmanın bedelini yükseltmektedir” yanıtını verdi. Son olarak faktoring sektörünün geleceğine ilişkin neler beklediklerini sorduk. Ulusal Faktoring Yatırımcı İlişkileri, “Türkiye'de faktoring sektöründe önümüzdeki dönemde çeşitli gelişmeler ve fırsatlar öne çıkmaktadır. İlk olarak, dijitalleşme ve teknolojik yatırımlar, sektördeki verimliliği arttırarak müşterilere daha hızlı ve kolay hizmet sunma imkanı sağlayacaktır. Bu durum, özellikle KOBİ'lerin faktoring hizmetlerine yönelimini arttıracaktır. Ayrıca KOBİ'lerin artan finansman ihtiyaçları, faktoring şirketleri için büyük bir büyüme potansiyeli sunmaktadır. Geleneksel bankacılık hizmetlerine erişimde zorluk yaşayan KOBİ'ler, alternatif finansman yöntemlerine yönelmektedir. Böylece faktoring hizmetlerine olan talep artmaktadır” ifadeleriyle yanıt verdi.
✦ Türkiye Sigortaları Birliği Genel Sekreteri Özgür Obalı, CNBC-e’nin Sigorta Portalı programında sektördeki güncel durum ile sahip olunan risk ve fırsatlara ilişkin açıklamalarda bulundu. Obalı’nın açıklamaları şu şekilde: “Sektör geçen sene ve ondan önceki zorlu dönemi geride bıraktı. İlk dokuz ayda prim üretimi bakımından geçen senenin toplamını yakaladık. Ama bunun önemli bir bölümü hala trafik ve kasko sigortasından geliyor. Orada neredeyse 24 milyona yakın kişinin hayatına dokunuyoruz. Sağlık gibi bazı branşlardaki prim artışları enflasyonun üzerinde olsa da trafik ve kasko tarafındaki büyümeler oldukça düşük kaldı. Türkiye’de trafik sigortası zorunlu bir sigorta ama dünyada eşi benzeri görünmeyen bir tarifesi var. Tarifenin fiyatını devlet belirliyor, ama maliyetler serbest piyasa ekonomisine göre belirleniyor. Dolayısıyla bu sürdürülebilir değil. Biz bu branşta her sene 100 liralık aldığımız prim karşılığında neredeyse 250 lira hasar ödemek zorunda kalıyoruz. Sadece geçen sene sektör buradan 20 milyara yakın zarar yazdı.” Sektördeki yabancı yatırım süreçleri hakkında da demeçte bulunan Obalı: “Sektördeki mevcut regülasyonlarda Avrupa ve Dünya’daki standartlara uymayan bazı yerler var, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun bu konuda çalışmaları var. Bu çalışmaları sonlandırarak sektörün büyümesi konusunda önemli bir adım atacağız. Türkiye’de sigorta sektörünün neredeyse %55’i yabancı sermayeli şirketler tarafından yürütülüyor. Dolayısıyla onların da Türkiye'de hali hazırda devam eden yatırımlarının veya sigortalıcılık faaliyetlerinin devamı açısından da bu çok değerli. Çünkü bu uyum süreçleri yurtdışı açısından da çok gerekli ve anlamlı. Onlar da öngörülebilen bir sigorta sektöründe Türkiye'de faaliyet göstermeyi çok istiyorlar.”
✦ CNBC-e kanalında sigorta sektörünün ilk dokuz aylık sonuçlarını değerlendiren ÖzserNEO Sigorta Yönetim Danışmanı Ramazan Ülger, “İlk dokuz aylık sonuçlara baktığımız zaman enflasyonun üzerinde bir büyüme var. Buna sadece prim büyümesiyle değil, poliçe sayısı bakımından da bakmak lazım. Poliçe sayısında da bazı branşlarda, özellikle tamamlayıcı sağlık gibi branşlarda ciddi büyümeler var. Bireysel tarafta sigortaya farkındalık artıyor fakat bizim ekonomik büyüklüğümüz, nüfus yapımız, milli gelirimizi dikkate aldığımız zaman, bizim benzerimiz veya bizden milli geliri daha düşük olan ülkelerle kıyaslandığında zaman penetrasyon oranımız çok düşük kalıyor.” ifadelerini kullandı.
Diğer İçeriklerimizi incelemek için;