Sektörel Görünüm - Ekim Ayında Otomotiv

3 Ekim Perşembe gününden herkese merhaba,

Ayın ilk haftasında yoğun bir gündemimiz var. Dünkü enerji bültenimizden sonra bugün de aylık sıfır ve ikinci el araç pazarlarını değerlendirip sektöre dair ay boyunca derlediğimiz yeni gelişmeler, haberler ve yetkili açıklamalarını sunduğumuz otomotiv bültenimizi paylaşıyoruz. Keyifli okumalar.

Veriler

Perakende Pazar

✦ Eylül ayında Türkiye’de otomobil ve hafif ticari araç pazarı, geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla %9,4 daralarak 87.740 adede geriledi. Hafif ticari araç satışları 18.106 adetle 2023’ün aynı dönemine göre %1,6 artış gösterirken, otomobil satışları %11,82 düşüşle bu yılın başından beri en büyük daralmanın yaşandığı dördüncü ay oldu ve 67.434 adette kaldı.

✧ Toplam pazar hala son 10 yıldaki 64 bin adetlik ortalamanın üzerinde olsa da yüksek faiz oranları, kurdaki artışların otomobil fiyatlarına yansıması ve önceki aylarda gözlemlediğimiz kampanyaların etkisinin azalması, pazardaki yıllık daralmanın başlıca sebepleri arasında yer alıyor.

✧ Elektrikli araç satışlarının toplam satışlardan aldığı pay %13,9 oldu. Bu oran 2023 Eylül ayında %13,5, 2024 Ağustos ayında ise %8,4’tü. Benzinli otomobil satışları ise toplam satışlardan %56,6, dizel otomobiller %6,6, hibrit otomobiller %22,2’lik pay aldı.

✧ Yılın ilk 8 aylık periyodunu kapsayan dönemde en çok otomobil satışı yapan 5 marka Renault, Fiat, Chery, Volkswagen ve Hyundai olarak sıralanmışken eylül ayına baktığımızda Chery’nin satışlarındaki %43’lük düşüşle 9. sıraya, Hyundai’nin %27’lik artışla 2. sıraya yükseldiğini gözlemledik.

✦ TİM verilerine göre sektörün eylül ayındaki toplam ihracat tutarı ise 3,4 milyar dolarla yıllık bazda %20,70’lik büyüme gösterdi. Söz konusu ihracat tutarı bu yılın hem en yüksek tutarı hem de yıllık bazda büyümenin en yüksek seviyede gerçekleştiği ay.

✧ Geçtiğimiz ağustos ayında otomotiv endüstrisinin ihracatı %0,91 azalmış ve bu düşüşün etkisini Otomotiv Sanayii Derneği’nin paylaştığı verilerde de gözlemleyebilmiştik. Öyle ki yılın 8. ayında otomobil üretimi 29.398 adetle yıllık bazda %40,4, otomobil ihracatı da 31.522 adetle %37,3 gerilemişti. Eylül ayında iç pazardaki daralmaya rağmen güçlü gelen TİM verisiyle birlikte üretim ve ihracat adetlerinin ağustos ayına göre daha iyi gerçekleşmesini bekleyebiliriz.

✦ TÜİK verilerine göre ağustos ayında 211.389 adet aracın trafiğe kaydı yapılırken bu taşıtların %54,7’sini motosiklet, %31,3’ünü otomobil, %8,4’ünü kamyonet, %2,8’ini traktör oluşturdu. Geçtiğimiz ay yayınladığımız bültende motosikletin toplam araç pazarındaki artan payına dikkat çekmiştik. Buradaki trend güçlenerek devam ediyor. Motosikletin toplam araç pazarındaki payı yılın ilk 8 ayı itibariyle %19,29.

İkinci El

✦ Cardata Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, ikinci el araç pazarında yaşanan gelişmeleri değerlendirirken, durgunluğun yılın son dört ayında azalacağını öngördü. Son bir yılda ikinci el araç satışlarının %30 oranında düştüğünü belirten Yalçın, bunun sebeplerinden birinin yüksek mevduat faizleri olduğunu vurguladı. Sıfır kilometre araçlarla ikinci el araçlar arasındaki fiyat farkının eylül ayında biraz daha belirginleştiğini belirten Yalçın, döviz kurundaki artışın sıfır kilometre araç fiyatlarına yansıdığını ifade etti. Yalçın, “Bu zamlar olmadan önce ikinci el araçlarla sıfır kilometre araçlar arasındaki fiyat makası çok dardı. Örneğin 1,5 milyon TL'lik bir sıfır kilometre araç kampanyaya girdiği zaman yaklaşık 1,3-1,35 gibi bir rakama düşüyordu. Ki 10.000 km'yi geçmeyen bir yaşında ikinci el otomobilin fiyatı da o seviyedeydi. Şimdi o makas, 0 km araçlarda yukarı doğru açıldıkça ikinci eldeki fiyat makası daha normalize olacak, yani ikinci el fiyatları daha algılanabilir, daha normal fiyatlar haline gelecek. Dolayısıyla ikinci elde fiyatların yıl sonuna kadar sabit gideceğini düşünüyoruz. İkinci elde çok büyük fiyat artışları olmayacak, daha alınabilir bir seviyeye gelecek.” dedi.

✦ Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik Toplum Araştırma Merkezi (BETAM), ağustos ayına ilişkin sahibinden.com verileri üzerinden ikinci el araç pazarına dair araştırma yayınladı. Ortalama satılık otomobil cari fiyatı geçen yılın ağustos ayına göre % 4.2 azalarak 865 bin 433 TL olurken; otomobil reel fiyatlarında ise geçen yılın aynı ayına göre %37, bir önceki aya göre ise %2.1’lik bir düşüş gerçekleşti. Yakıt türlerine göre yıllık fiyat değişim oranlarına baktığımızda ortalama fiyatın arttığı tek tür %17.3 ile Hybrid araçlar oldu. Elektrikli araçlarda %14.8, benzinli araçlarda %1.8, benzin&LPG’li araçlarda %9.4 ve dizel türünde%4.2 düşüş gerçekleşti. Ortalama otomobil fiyatları ise sırasıyla 2 milyon 44 bin TL (Hybrid), 3 milyon 191 bin TL (elektrikli), 1 milyon 68 bin TL (benzin), 490 bin 105 TL (benzin&LPG) ve 878 bin 636 TL (dizel) oldu. Otomobil piyasasındaki canlılık göstergesi olarak izlenilen verilere bakıldığında; otomobil talep endeksi aydan aya %5.9 yükselirken yıldan yıla %22.6 yükseldi. Bir diğer canlılık göstergesi olan satılan otomobil sayısının satılık ilan sayısına oranı ise 0.8 puan artarak %20.3 seviyesine ulaştı. Bunun sebebi ilan sayısının %1 düşmesi ve satılan otomobil sayısının %3 artması.

✧ Reel fiyatların on dört aydır düşüşte olduğunu görüyoruz. Ancak aydan aya talep endeksinde artış var. Kur artışı ve eylülde pazarın daralması ile birlikte ikinci el pazarı için en kötü geride kalmış olabilir. Bundan sonraki süreçte yavaş da olsa toparlanma görebiliriz. Reel faizin düşme eğilimine girmesi, buradaki talebi de canlandıran bir unsur olabilir.

Gelişmeler

✦ Çinli BYD’nin üretime 2026 yılında başlaması planlanıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde yer tahsis sürecinin tamamladığını ve fabrika inşaatına ilişkin izin başvurularının yapıldığını açıkladı. Kacır, “Fabrika arazisinde altyapı hazırlıklarına ilişkin Manisa Organize Sanayi Bölgemizle birlikte yürüttüğümüz çalışmalar var. 160 hektarlık bir alandan söz ediyoruz. Orada hem bir AR-GE merkezi hem 150 bin araçlık fabrika hem de bir tedarikçi parkı olacak. Tedarikçi firmalar da burada yatırım yapacak. Türkiye, yüksek teknolojide çok önemli bir adım atmış olacak. 650 binden fazla çalışanı olan, 110 binden fazla AR-GE çalışanı olan, her gün 32 patent geliştiren bir markanın Türkiye’de AR-GE merkezi kurması, nitelikli mühendislerimizi, araştırmacılarımızı istihdam edecek olması, doğrudan 5 bine yakın, dolaylı olarak 20 binin üzerinde bir istihdam potansiyeli oluşturacak olması ve bütün bu yatırımı yüzü dışarıya dönük olarak, ihracat pazarlarını hedefleyerek gerçekleştirmesi çok değerli, çok kıymetli.” diye konuştu. Bakan Kacır, bir diğer Çinli otomotiv devi Chery ile de anlaşmanın son aşamada olduğunu belirtti. “Yatırım için son basamaklara geldik. Başka markalarla da Türkiye'nin potansiyelini paylaşmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

✧ Türkiye, haziran ayından bu yana Çin merkezli araç üreticilerine %40 ek gümrük vergisi uyguluyor. Ancak, bu vergi muafiyeti, yatırım teşvikleri kapsamında belirli koşulların sağlanması durumunda mümkün oluyor. 5 Temmuz’da yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı kararı, ülkeye yatırım yapan firmaların bu ek vergilerden muaf tutulmasını sağlıyor. Çinli elektrikli otomobil üreticisi BYD’nin bu teşvikten faydalanması bekleniyor. Chery’nin yapacağı yatırım neticesinde benzer bir muafiyetten yararlanıp yararlanamayacağı ise henüz belirsizliğini koruyor.

✦ Elektrikli araç yatırımlarına değinmişken, Ticaret Bakanlığı’ndan araç ithalatına yönelik önemli bir düzenleme geldi. Tebliğ kapsamında bazı elektrikli ve haricen şarj edilebilir hibrit araçların ithalatında yetkili servis bulundurulması zorunlu olacak. Asgari 7 coğrafi bölgede 20 yetkili servis istasyonu kurulma zorunluluğu getiriliyor. Buna ek olarak elektrikli ve haricen şarj edilebilir hibrit araçların bakım ve onarımından sorumlu kişilerin, TSE veya Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından verilen, bu araçlara özel bir yeterlilik belgesine sahip olması şartı geliyor. Düzenlemeler, son dönemde elektrikli araçların yaygınlaşmasından sonra ülkedeki elektrikli araç altyapısının güçlendirilmesi ve araçların bakım-onarım hizmetlerinin yeterliliğinin artırılması amacını ortaya koyuyor.

✦ TOGG’un ardından yeni bir yerli otomotiv yatırımı daha geliyor. HABAŞ Otomotiv Genel Müdürü Hüseyin Urkun, Honda’dan satın alınan Şekerpınar Fabrikası’nda binek otomobil üretimi için 1 milyar Euro’luk yatırım planladıklarını açıkladı. Urkun, sedan ve crossover olmak üzere iki farklı modelde otomobil üretmeyi hedeflediklerini, bu araçların hibrit, plug-in hibrit ve benzinli olmak üzere üç farklı versiyonda sunulacağını söyledi. 2025’in sonlarına doğru binek otomobil üretimini başlatmayı planlayan HABAŞ, üretilecek araçlarda Volvo motor kullanacaklarını, ticari araçlarda ise Renault ile işbirliğine devam edeceklerini belirtti. Binek otomobil üretimindeki bataryalar Uzak Doğu'dan tedarik edilecek. HABAŞ, Manisa OSB’de bulunan Ağır/Hafif Ticari Araç ve Otobüs Fabrikası’nda uzun bir süredir ticari araç üretimi gerçekleştiriyor. Urkun, Honda’dan aldıkları fabrikada üretim kapasitesini otomobil için 75 bine yükselteceklerini ifade ederek, "Daha önce Honda'dan aldığımızda 50 bin kapasiteydi. Şimdi 75-100 bin arasına çıkarıyoruz kapasiteyi. Tüm bantları yeniliyoruz şu anda. Manisa'da da hafif ticari dahil 20 bin adet ticari araç üretim kapasitesi olacak" diye konuştu.

✦ Yaz dönemini markalar kampanya süreçleriyle geçirdi. Özellikle ticari taşıt kredilerini hedef alan düşük faizli kredi kampanyaları ticari taşıt kredi kullanımının artmasına sebep oldu. Encazip.com’un araştırmasına göre, BDDK verileri ticari taşıt kredilerinde artışı ortaya koyuyor. Ağustos ayında bireysel taşıt kredisi borçlanmaları 82 milyar 198 milyon TL olarak kaydedilirken, ticari taşıt kredisi borçlanmaları 194 milyar 583 milyon TL’ye ulaştı. Ticari taşıt kredilerinde borçlanmanın haziran ayından bu yana arttığı görülürken, bireysel taşıt kredilerinde ise düşüş gözlemlendi. Ticari taşıt kredisi borçlanmaları, 21 Haziran’da 182 milyar 124 milyon TL iken, 29 Ağustos’ta 194 milyar 583 milyon TL'ye yükseldi. Bireysel taşıt kredileri ise aynı dönemde gerileyerek, 21 Haziran’da 90 milyar 3 milyon TL’den, 29 Ağustos’ta 82 milyar 198 milyon TL'ye düştü.

✦ Renault CEO’su ve Avrupa Otomobil Üreticileri Derneği Başkanı Luca de Meo, Avrupa’daki elektrikli otomobil satışlarının düşüşüne işaret ederek sektörün 2025 yılında yaklaşık 15 milyar Euro tutarında para cezası ödemek zorunda kalacağını iddia etti. Meo, "Eğer elektrikli araç satışları bugünkü seviyesinde kalırsa Avrupa otomotiv endüstrisi 15 milyar euro ceza ödemek ya da 2,5 milyondan fazla araç üretiminden vazgeçmek zorunda kalabilir. Mevcut durumda elektrikliye geçiş hızı, hedeflere ulaşmamızı ve cezaları ödemememizi sağlayacak seviyenin yarısı kadar. Herkes 2035'ten, 10 yıl sonrasından bahsediyor ama biz 2025'i konuşmalıyız. Bize biraz esneklik verilmesi gerekiyor. Esneklik sağlanmadan son tarihlerin ve cezaların belirlenmesi çok tehlikeli.” dedi.

✧ Ağustos ayında AB’de yeni otomobil kayıtları keskin bir düşüşle %18,3 gerilemişti. Bu düşüşler Almanya’da %27,8, Fransa’da %24,3, İtalya’da %13,4 ve İspanya’da %6,5 olarak ölçülmüştü. Bölge genelinde elektrikli araçların satışlarındaki düşüş ise %43,9 olmuş ve toplam pazar payı %21’den %14,4’e gerilemişti.

✧ Yeni Kurallar Ne Diyor? 2025 yılında Avrupa Birliği (AB) kurallarında yapılacak değişikliklerle, otomobil üreticilerinin araç filolarındaki ortalama karbon emisyonu sınırı 116 gram/km'den 93,6 gram/km'ye düşürülecek. Emisyon sınırını aşan üreticiler, sınırın her bir gramı için araç başına 95 euro ceza ödeyecek. Bu durum özellikle elektrikli araç satışlarının yeterince artmaması durumunda, otomobil üreticilerinin ciddi miktarda para cezasına maruz kalmasına neden olabilir.

✧ Stellantis CEO’su Carlos Tavares ise emisyon hedeflerindeki erteleme taleplerine cevap olarak “Kuralları şu an değiştirmek sürreal olur.” ifadelerini kullandı. Tavares, “Herkes kuralları uzun zamandır biliyordu ve bunlara hazırlık yapılabilmesi için gerekli zaman vardı, şimdi yarış zamanı. Stellantis, AB emisyon hedeflerini karşılamaya hazır.” dedi.

✧ 2035, Avrupa için çok kritik bir sene. 2035’ten itibaren Avrupa’da sadece sıfır emisyonlu araçların satılmasına izin verilecek. Ancak İtalya, AB’ye benzinli araç yasağı için ‘gözden geçirme’ çağrısı yapıyor. İtalya Başbakanı Georgia Meloni, bu kararı ‘absürt’ olarak tanımlayarak kararın ideolojik olarak alındığını ve piyasanın gerçeklerine uygun hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

✦ Avrupa otomotiv sektörüyle alakalı bir diğer önemli gelişme Volkswagen’in Almanya’daki fabrikalarını kapatmayı değerlendirmesi ve maliyet azaltma önlemleri kapsamında 10 milyar Euro tasarruf yapmayı planladığını açıklamasıydı. Ayrıca, mali açıdan zorlu bir dönemden geçen şirket, Stellantis, Mercedes-Benz ve Aston Martin gibi markalarla benzer şekilde, 2024 yılına yönelik finansal beklentilerini aşağı yönlü revize etti. Bu doğrultuda, 2024 yılı kâr marjı beklentisi %6,5-7'den %5,6'ya düşürülürken, satış gelirlerinin %0,7 azalarak 320 milyar avro seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Şirketin fabrikaları kapatma kararı sonrası ortaya atılan 30.000 çalışanın işten çıkarılabileceği iddiaları ise Volkswagen tarafından yalanlandı ve bu sayının teyit edilmediği belirtildi. Daha önce CEO Oliver Blume, şirketin 2029 yılına kadar işten çıkarmaları engelleyen iş koruma taahhüdünü sona erdirmek zorunda kalabileceğini ifade etmiş ve bu açıklamalar da çalışan temsilcileri arasında ciddi tepkilere yol açmıştı.

✦ Çinli otomotiv devleri, globalde Çin’e uygulanan cezai tarifelerden kaçmak için dünyanın değişik bölgelerinde yeni yatırımlar yapıyor. BYD ve Chery’nin Türkiye’yi radarlarına almasının en önemli sebeplerinden biri de Türkiye’nin Gümrük Birliği Anlaşması. Bütün bunlar olurken Çin Ticaret Bakanlığı’nın üreticilerin Çin’de kalması yönünde önemli bir tavsiyesi vardı geçtiğimiz aylarda. Bakanlık, temmuz ayında 10’dan fazla büyük otomobil üreticisiyle bir toplantı düzenledi ve özellikle Hindistan’da otomobil yatırımı yapmamaları gerektiği bildirildi. Bakanlık, toplantıda Çinli otomobil üreticilerini fabrika kurmaya davet eden ülkelerin genellikle Çin araçlarına ticaret bariyerleri uygulayan ya da uygulamayı düşünen ülkeler olduğunu belirtti. Türkiye’ye yatırım yapacak şirketlerin de elektrikli araç sektörünü regüle eden Çin Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı ile Çin Büyükelçiliği'ne bilgi vermeleri gerektiği bildirildi. Adımlar, Çin’in elektrikli araç endüstrisinin bilgisini koruma ve düzenleyici riskleri azaltma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Sektörden Açıklamalar

✦ İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği Başkanı Hayrettin Ertemel, CNBC-e televizyon kanalında, otomotiv pazarındaki gidişat ve Çin markalı araçların sektörde yarattığı etkiler hakkında açıklamalarda bulundu. Ertemel, “Yıl geneline dair bir değerlendirme yapacak olduğumuzda ocak-şubat aylarında sıfır araç pazarında çok ciddi satış adetlerine ulaşılmıştı. Martta bu satış adetlerinde bir düşüş bekliyorduk fakat daha sonra GSR yönetmeliği 7 Temmuz'da hayatımıza gireceği için o süreç içerisinde bayiler ellerinde bulunan araçları tüketmekle alakalı ciddi kampanyalar düzenlemeye başladılar. Tabii ki bu da satış rakamlarınının yukarıya doğru ivmelenmesine sebep oldu. Şu an baktığımızda ise araç fiyatlarının yaklaşık bir senedir yatay seyir izlediğini, bunun da fiyatların artacağı yönünde bir beklenti oluşturduğunu gözlemliyoruz. Bu beklentiler insanları belli bir oranda araç alımına yönlendirdi. Sektörümüz çok yüksek oranda ithalata dayalı olduğu için kurdaki gidişat da fiyatları doğrudan etkiliyor. Dövizde bir ufak dalgalanma olduğu zaman fiyatlar artacak. Hatta bazı marka ve modeller araçlara %7-8’e varan oranlarda zam yapmaya başladılar. Çinli markaların pazara girişi ise sektörü farklı bir noktaya taşıdı. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada bir tehdit olarak görülmeye başladılar. Çok düşük maliyetlerle yüksek teknoloji ve Ar-Ge’si gelişmiş araçlar üretiyorlar. Belki de araç fiyatlarının son zamanlarda artmamasının en önemli sebeplerinden bir tanesi Çinli markaların artık ülkemizde yaygınlaşarak otomotiv sektöründe yer alması. Birçok Avrupalı marka Çin’le rekabet edemeyeceğinden fabrikalarını kapatmak zorunda kalacak. Bu rekabet ortamından kazançlı çıkacak taraf ise hem fiyat hem de kalite ve teknolojiler açısından tüketici olacak.” dedi.

✦ RS Otomotiv Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Ünal, CNBC-e ekranlarında otomotiv servis ve bakım sektöründe gözlemlenmeye başlanan iş gücü problemleri hakkında açıklamalarda bulundu. Ünal, “Bizim grubumuzda 850 bordrolu çalışanımız var, franchiselerimizle birlikte 5 binin üzerinde insan istihdam ediyoruz. Fakat şu anda geleceğimizi biraz karanlık görüyoruz. İleride teknisyen bulamamak, bu işi devam ettirememek, çocuklarımıza bırakamamak gibi bir endişemiz var. Onarım ve servis alanındaki mavi yaka sorununa kesinlikle devlet tarafından müdahale edilmesi gerekiyor. Türkiye’de 4 bine yakın özel servis, 40 bine yakın tamirhane var. Dolayısıyla çok sayıda teknisyene ihtiyacımız bulunmakta. EYT ile birlikte çok ciddi sayıda emeklimiz oldu. Ama bu emeklilerin sektörden çıkışıyla birlikte aynı sayıda çırak veya kalfa girişi sağlanamadı. 5 yıl içinde gerçekten servislerde sıra olmaya başlayacak. Sebebi yetersiz bina altyapısı, yetersiz teknik alet ekipmanı değil. İçerideki yetersiz insan kaynağı olacak. Dolayısıyla o zaman rekabet ve fiyatlar bambaşka bir noktaya gidecek. Bugün çok uygun fiyatla yaptırılan onarımların 5 yıl sonrasında teknisyen yetersizliği sebebiyle inanılmaz rakamlara ulaşacağı öngörüsündeyiz” dedi.

✦ Enterprise Türkiye CEO’su Özarslan Tangün, CNBC-e ekranlarında katıldığı Araç Takip programında araç kiralama sektöründeki görünüme dair çeşitli açıklamalarda bulundu. Tangün, “Türkiye’de kısa dönem araç kiralama sektöründe 60-70 bin araçlık filo olduğunu görüyoruz. Bu aslında yurt dışı rakamlarla karşılaştırdığında gerçekten küçük kalıyor. Doğu Avrupa’da bize benzeyen ülkelerde bunun 3-4-5 katı rakamlar var. Toplam kiralama sektörüne baktığımızda son 5 senede uzun dönem kiralama filosunun daraldığını görüyoruz. Bunda tabii finansal krizlerin, faizlerin etkisi oluyor. Bütün bunlarla beraber kısa dönem kiralamanın ise büyüdüğünü gözlemliyoruz. Biz Türkiye'de de bu alandaki gelişimin hızlanarak devam edeceğini düşünüyoruz. Türkiye'nin 86 milyon nüfusuyla, bu sene yaklaşık 60 milyona yaklaşacak turist sayısıyla aslında çok ciddi bir mobilite ihtiyacı var. Ve bunu sağlamak için de araç kiralama sektörünün bugünkünden çok daha büyük bir hale gelebileceğini öngörüyoruz. Bugün dünyada yaklaşık 1,5 milyar otomobil var ve bunun yarısı hala özel kullanımda. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Birçok şehirde de zaten artık kaynaklar ve yollar sınırlı. Nüfusun büyümesiyle beraber araç filosunun büyümesi belli yerlerde mümkün değil. Global büyük markaların da yaklaşımına baktığınızda, gelişmiş ülkelerde araç başı sahipliklerin azaldığını, onun yerine kullanımın, kiralamanın ve paylaşımın arttığını görüyorsunuz.” dedi.

✦ ODMD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Bozkurt, katıldığı CNBC-e yayınında eylül ayı otomotiv verilerine değindi. Bozkurt, bozulma beklentisine rağmen güçlü bir 2024 geçirildiğine vurgu yaparak, “İlk 9 ayda pazar gösterdi ki, geçtiğimiz yıla neredeyse paralel bir seyir içerisindeyiz. Kredi maliyetlerinin yüksek olması gibi zorluklara rağmen, bugün geldiğimiz noktada pazar seyri bu hızla devam ederse, sanıyoruz ki 1 milyon 150 bin, 1 milyon 200 bin gibi, yani neredeyse hemen hemen geçen seneyi yakalayacak büyüklükte bir pazar satışına ulaşacağız gibi duruyor. Aslında bunun altında yatan birçok sebep var. Tüm zorluklara rağmen birinci sebebin mobilite ihtiyacının artık bir lüks değil, gerçekten ihtiyaç olduğunu, mobilite olmadan yaşam döngüsünün sürdürülmesinin zor olduğunu görüyoruz. Tabi bir başka sebep de bu yıl özellikle markalar arasındaki rekabetin çok yüksek seviyelere çıkması sebebiyle yapılan kampanyalar ve bu kampanyaları değerlendirerek otomobil sahibi olmak isteyen müşterilerin de satışları bu seviyelere taşıdığını söylemek mümkün.” diye konuştu. Son çeyrek kampanyaların devam ettiğini düşünen Bozkurt, “Bizim beklentimiz son çeyrekte de kampanyaların yüksek seviyede devam edeceği yönünde. Çünkü ciddi bir rekabet ortamı var. Son çeyrek zaten otomobil alımını yüksek seyrettiği bir dönem oluyor. Markalar da buna göre hazırlıklarını yapıyor. Otomobil satın almayı planlayan şahıslar ya da kurumlar da tüm hazırlıkların bu son çeyrekteki kampanyalara göre yapıyor.” dedi.

Yenilikçi temel analiz platformuFintables'ı ücretsiz deneyin