Sektörel Görünüm - Eylül Ayında Banka Dışı Finans
Keyifli okumalar.
Faktoring - Finansal Kiralama - Varlık Yönetimi
✦ BDDK verilerine göre faktoring sektörünün temmuz ayındaki net karı geçtiğimiz seneye kıyasla %24 artmasına karşın enflasyon etkisi arındırıldığında net kardaki değişim oranı -%23 oldu. Sektörün toplam alacak tutarı 2023 Temmuz’da 146 milyar TL’yken 2024 Temmuz’da bu tutar 212 milyar TL’ye yükseldi. Toplam elde edilen faktoring gelirleri de yıllık bazda %126’lık büyümeyle 64 milyar TL’ye ulaştı.
✦ Finansal kiralama tarafında ise temmuz karlarındaki yıllık nominal ve reel değişim oranları sırasıyla %17 ve -%27 olarak gerçekleşti. Temmuz ayında net kiralama işlemleri %24 büyümeyle 208 milyar, finansal kiralama gelirleri %93 büyümeyle 30 milyar TL oldu.
✧ Finansal kiralama sektörü şirketlerin daha çok yeni yatırımlarını finanse ettiği için mevcut dönemde uygulanan finansal sıkılaşmanın etkileri, bu sektörde daha belirgin hissedilebilmektedir. Özellikle sanayi tarafındaki öncü göstergelerden gözlemlenebilen negatif gidişat, şirketler açısından yeni yatırım kararlarını zorlaştıran ve finansal kiralamanın faktoringe göre daha negatif ayrışmasını açıklayan bir unsur. Bu sebeple leasing tarafında ivmenin tekrar olumluya dönebilmesi için faiz indirimleriyle oluşacak uygun finansman koşullarına, olumluya dönmeye başlayan makroekonomik beklentilere ve artan yatırım iştahına ihtiyacımız var.
✧ Faktoring ise şirketler için biraz daha kısa vadede nakit akışını düzenlemeye yönelik bir finansman aracı olduğundan, finansal sıkılaşmanın etkileri burada daha sınırlı kalıyor. Hatta bankalardaki ticari kredi büyüme hızının düşürüldüğü, reel sektörde krediye ulaşamama noktasında serzenişlerin bulunduğu bu ortamda, faktoring alternatif bir finansman yöntemi olma niteliği taşıyor.
✦ Bir parantez de varlık yönetim tarafı için açmak gerekiyor. Bireysel tarafta artan kredi faizleri sonucunda takipteki tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları oranı giderek artmakta. Bu konudaki detaylı verilere bankacılık bültenimizde yer vermiştik. Bankalar bu şüpheli alacakları belli bir noktadan sonra varlık yönetim şirketlerine ihale yöntemiyle satışa çıkarıyor. Borsaya açık 2 şirket, GLCVY ve BRKVY’nin son dönemde yaptıkları KAP bildirimlerinden bu ihalelerin frekansının arttığını ve varlık yönetim tarafı için kredi hacminin giderek büyüdüğünü gözlemliyoruz.
✧ BDDK’nın varlık yönetim sektörü için yayınladığı en güncel veri Haziran 2024 tarihli. Varlık yönetimi bilanço verilerini, leasing ve faktoring sektörlerinin aksine çeyreksel olarak öğrenebiliyoruz. Veriler sektörün kredi büyüklüğünde 2023 2.çeyreğe kıyasla %167, önceki çeyreğe kıyasla %33 büyümeye işaret ediyor.
✦ Finansal Kurumlar Birliği ve İstanbul Üniversitesi ortaklığıyla hazırlanan “Finansal Kurumlar Birliği Ekonomik Görünüm Endeksi’nin” temmuz ayı sonuçları yayınlandı. Finansal kiralama, faktoring, finansman ve tasarruf finansman şirketlerindeki gidişata dair izlenim veren ve sektördeki gelecek beklentilerini ölçümleyen endeks, temmuz ayında haziran ayına göre 0,86 puan artarak 99,32 puana yükseldi. Aylık olarak açıklanan endeks değerinin yükselmesi ekonomik görünümün olumlu yönde, düşmesi ise olumsuz yönde yorumlanıyor.
✧ Alt endekslere baktığımızda faktoring sektörünün 0,87 puan artışla 100,08 puana, finansal kiralama sektörünün 1,4 puan artışla 101,75 puana, finansman sektörünün de 0,33 puan artışla 96,14 puana yükseldiği görülmekte.
✧ Sektör temsilcilerine işlem hacmi, takipteki kredi oranı, tahsilat değişimi ve genel gidişat hakkındaki beklentilerin sorulduğu ankette; katılımcıların %46’sı işlem hacimlerinin artacağını, %69’u takipteki kredi oranının artacağını, %20’si tahsilatların artacağını ve %23’ü genel gidişatta daha iyimser olduklarını belirtti. Anket sonuçlarında önceki ayla kıyaslandığında işlem hacmi, takipteki kredi oranı ve tahsilat değişiminde daha pozitif bir beklenti oluşurken genel gidişatta mevcut beklenti seviyesi korundu.
Sigorta
✦ Türkiye Sigorta Birliği verilerine göre temmuz ayında sigorta sektörünün toplam prim üretimi 62,1 milyar TL ile geçen seneye kıyasla %64,96’lık nominal, %1,97’lik reel büyüme kaydetti. Hayat dışı segmentin prim üretiminde reel büyüme oranı %1,97’le sınırlı kalırken hayat segmentindeki reel büyüme %8,20 oldu.
✧ Toplam primlerde en yüksek payı %30,72 ile 2023 Temmuz ayına kıyasla üretimini reel olarak %18,93 arttıran kara araçları sorumluluk branşı oluşturuyor. Zorunlu trafik sigortasını içeren bu branşta prim fiyatlarına her ay hasar maliyet yöntemine göre belirli oranlarda zam geliyor. Son 3 ay için baktığımızda bu zam oranları temmuzda %3,5’ken ağustosta herhangi bir zam gelmedi ve eylülde %2 oldu.
✧ Artan maliyetler nedeniyle tercih edilme oranı giderek azalan kasko branşı, temmuz ayında da daralmaya devam etti. Temmuz 2023'te bu alandaki prim üretimi 6,9 milyar TL’yken Temmuz 2024'te 8,8 milyar TL'ye ulaştı. Ancak enflasyondan arındırıldığında, reel daralma oranı %21,53 olarak gerçekleşti.
✧ Yangın ve doğal afet ise yine reel anlamda büyümesini sürdüren branşlardan. Hatta yılbaşından bu yana, pazar payı %10’un üzerinde olan branşlar arasında prim üretimini en fazla artıran branş olma özelliğini taşıyor. 6 Şubat depreminden sonra yaşanan gelişmeler, hızlı bir şekilde yükselen deprem primleri ve reasürans maliyetleri bu büyümeyi destekledi. Temmuz 2024'te yangın ve doğal afetler branşı prim üretimi, 4,7 milyar TL'den 8,7 milyar TL'ye çıktı.
✧ Trafik, doğal afet ve kasko dışında en yüksek prim üretiminin gerçekleştiği 4. branş sağlık tarafındaki büyüme de hız kesmeden devam ediyor. Son yıllarda tamamlayıcı sağlık sigortasına artan ilgi, genel enflasyonun üzerinde gerçekleşen sağlık enflasyonu ve bunun prim rakamlarına olumlu katkısı bu büyümeyi açıklayan etmenler. Temmuz ayında toplam prim üretiminin %13,49’u hastalık-sağlık branşından oluşurken geçen seneyle kıyaslandığında da buradaki reel büyüme oranı %18,29 oldu.
✦ Borsaya açık şirketlerin temmuz ayındaki prim üretimlerini incelediğimizde Aksigorta’nın prim üretiminde %3’lük düşüş yaşanırken Anadolu Sigorta, Ray Sigorta ve Türkiye Sigorta’nın prim üretimlerinde sırasıyla %71, %141 ve %100’lük yükseliş kaydedildiğini görüyoruz.
✦ Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu sigorta, reasürans ve özel emeklilik şirketlerinin sermaye gereksinimlerini yeniden düzenledi. Emeklilik branşı için minimum sermaye tutarı 1 milyar TL olarak güncellenirken sigorta şirketleri, sigorta kooperatifleri ve reasürans şirketlerinin, kuruluş ve ruhsat talepleri için belirlenen baz sermaye tutarı 500 milyon TL’den az olamayacak. Hayat dışı sigortacılıkta tüm branşlarda faaliyet gösterecek bir şirketin sermaye gereksinimi 3 milyar 325 milyon TL olarak belirlenirken, hayat sigortacılığında bu tutar 1 milyar 125 milyon TL, reasürans hizmetleri içinse 2 milyar 125 milyon TL olarak açıklandı.
Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ve BES
✦ Geçtiğimiz hafta açıklanan ve 2025-2027 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program’da sigorta ve emeklilik sektörünü ilgilendiren hedefler yer aldı. Programda, projesi tamamlanan zorunlu afet sigortası (ZAS) için, yeni yılın ilk çeyreğinde yasa çalışmalarının yapılacağı ve uygulamanın başlayacağı yer alıyor. Ayrıca, "Tasarrufların Artırılması" başlığı altında, bireysel emeklilik ve otomatik katılım sistemlerini güçlendirmek için önemli düzenlemelerin hayata geçirilmesi hedefleniyor. OVP’de ‘Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ için yol haritası belirlendi. Otomatik Katılım Sistemi'nin (Otomatik BES), işverenlerin de katkısıyla ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği ve bu kapsamda Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi'nin (TES) kurulacağı açıklandı. TES için gerekli yasanın 2025’in son çeyreğinde çıkarılması planlanıyor. Bir önemli maddenin de BES fonları tarafında olduğunu görüyoruz. OVP’de “Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki standart emeklilik yatırım fonları, katılımcıların birikimleri için daha fazla katma değer üretecek şekilde yeniden tasarlanacak” ifadeleri yer alıyor. Bu madde, detaylara henüz hakim olmasak da önümüzdeki dönemde emeklilik fonlarının daha esnek bir hale gelebileceğini düşündürüyor.
✧ Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, konuyla ilgili AA Editör Masası’nda yaptığı açıklamada cari açığı düşürme ve yatırımları sağlıklı finanse edebilme bakımından sigortacılık sistemlerinin oldukça önemli olduğunu ve bu tür sistemleri geliştirmeye, desteklemeye devam edeceklerini açıkladı. Yılmaz, “Sosyal güvenlik şemsiyesi güçlü şekilde devam edecek. Kamunun burada katkısı devam edecek. Ama bunu tamamlayıcı, adı üzerinde ikame edici değil, buna ilave olarak neler yapılabilir diye baktığımızda bireysel emeklilik sistemini geliştirdik. Burada insanlarımıza diyoruz ki siz daha fazla imkana kavuşmak istiyorsanız, gelin tasarruf yapın, biz de kamu katkısı sunalım. Bu tasarruflara belli oranda teşvikler, kamu katkıları verelim. Böylece geleceğe daha güçlü şekilde hazırlanın diyoruz. Bu sosyal güvenliğin yerine ikame bir sistem değil; onu tamamlayıcı, ona ilave gelen, insanımızın gelecekteki refahını artırmayı hedefleyen bir program” dedi.
Sektörden Açıklamalar
✦ Finansal Kurumlar Birliği Başkanı Ali Emre Ballı, Capital Dergisi’ne yaptığı açıklamada, bankacılık dışı finans sektörünün mevcut potansiyelinin farkında olduklarını ve mevcut oranlarla yetinmek istemediklerini belirtti. Ballı, dünya genelinde banka dışı finans kesiminin toplam finans sektörü içindeki payının %40’ların üzerine çıktığını, Türkiye'de ise bu oranın henüz %16 seviyelerinde olduğunu vurguladı. Ballı, bu durumu değiştirmenin önemine dikkat çekerek, sektörün en büyük sorunlarından birinin uygun vade ve koşullarda kaynak temini olduğunu ifade etti. Bu bağlamda Ballı, ihracat, ticaret ve yatırıma yönelik olarak oluşturulan Merkez Bankası, Eximbank, Kredi Garanti Fonu gibi kamu kurumlarının kaynak tahsisine yönelik ekonomi programlarına bankacılık dışı finans sektörlerinin de dahil edilmesinin faydalı olacağını düşündüklerini belirtti. Geleceğe yönelik taleplerine de değinen Ballı, üye şirketlerin alternatif fon kaynaklarına ulaşabilmeleri için Merkez Bankası para piyasalarında işlem yapmalarına olanak tanıyacak yasal düzenlemelerin önemine vurgu yaptı. Ayrıca, varlık yönetim sektörünün 6361 sayılı Kanun’a geçiş sürecinin hızlandırılmasının ve yatırım teşvik belgesi kapsamındaki işlemlerde, istisna ve muafiyetlerden yararlanılması sebebiyle kiracıların teşvik şartlarını ihlal etmeleri durumunda finansal kiralama şirketlerinin sorumlu tutulmaması için ilgili kanunlarda düzenleme yapılmasının gerekliliğine dikkat çekti.
✦Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy CNBC-e’nin Sigorta Portalı programında, sektörün ilk 7 aylık performansı hakkında değerlendirmelerde bulundu. “Geçen sene ile kıyaslandığında prim üretimlerinde reel bir büyüme söz konusu fakat beklediğimiz performansın altında bir büyüme oldu. Bunu biz ekonomimizdeki daralmaya bağlıyoruz. Ciddi anlamda maliyet baskısı yediğimiz bir dönemi yaşıyoruz. Kur yukarı doğru bir hareket içinde, enflasyondaki düşüş henüz kontrol altına alınamadı ve özellikle zorunlu poliçelerde ağırlıklı olarak asgari ücrete bağlı bir maliyetlendirmemiz var. Bunun yanında yurt dışı piyasalar da bizi çok etkiliyor. Dünyada yaşanan doğal afetler ve katastrofik riskler nedeniyle reasürans yenilemelerimiz oldukça zorlu geçiyor. Sektör kar etmiş gözüküyor ama aslında baktığımızda ortalama bileşik oran %110. Yani 100 liralık prim topluyorsunuz bunun karşılığında 110 lira harcama yapıyorsunuz. Dolayısıyla aslında yaptığımız işten zarar ediyoruz. Tabii biriken fonlar sayesinde bir yatırım geliri elde edilebiliyor ve bu da kara dönüşüyor. Yatırım gelirleri sektör için çok önemli ve bunun devamlılığı için yatırım araçlarının çeşitlenmesi gerekiyor” dedi.
✧ İlk 6 aylık sonuçlara göre sektörün yatırım gelirleri hariç genel teknik bölüm dengesinde 19,4 milyar TL’lik bir zarar söz konusuyken 22,8 milyar TL’lik yatırım geliri sonucunda net dönem karında pozitif bir değere ulaşılabildi.
✦ Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen, katıldığı Ekotürk yayınında sigortacılık sektörünün geleceğine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Gülen, önümüzdeki dönemde prim üretimi için risklere dikkat çekerek, “En büyük riskimiz ekonomik aktivitenin küçülmesi ve bunun prim üretimine sirayet etmesi. Faizlerin önümüzdeki dönemde düşmesiyle yatırım gelirlerimizde de önemli ölçüde gerileme yaşanacak. En büyük risk ise genel giderler ve hasar maliyet giderlerindeki artış. 2025’te sektörü 2024 gibi olumlu bir yıl beklemiyor. Giderlerini iyi yöneten 2025 yılında daha başarılı olacak gibi düşünüyorum.” dedi.
✦ Katılımevim Tasarruf Finansman Genel Müdürü Ahmet Özcan, 22 Ağustos’ta CNBC-e’nin Makro Gündem programına katıldı. Katılımevim’in katılım bankası olma motivasyonunu anlatan Özcan, “Biz finans sektöründe faaliyet gösterdiğimiz ve faizsiz finans sektöründe yer aldığımız için katılım bankasının hem bizim işlerimize hem de sektöre bir dinamizm katacağını düşünüyoruz. Katılım bankası fikri, “Faizsiz bankacılık neden geride kaldı?” diye kafa yorarken çıktı. Yaptığımız araştırmalar sonucunda, hedef kitlemizin tasarruf finansman şirketlerini katılım bankalarına göre daha "faizsiz" olarak algıladığını keşfettik. Bu algının neden oluştuğunu incelediğimizde, şeffaf ve net bir iş modelimiz olduğu için insanların bu sisteme güvenle dahil olduğunu ve faizsiz olduğuna dair hiçbir şüphe duymadıklarını gördük. Ancak, katılım bankalarının mevcut işleyişi, ticareti finanse etmeye odaklandığı ve al-sat işlemlerinin ağırlıkta olması nedeniyle "faizsizlik" algısını tam olarak oturtamamış durumda. Bu durumu göz önünde bulundurarak, biz de kendi iş modelimizde nasıl bir katkı sağlayabileceğimizi düşündük ve ticaretin finansmanını hedeflemememiz gerektiği sonucuna vardık. Çünkü bu durum, müşterilerde kafa karışıklığı yaratabiliyor. Bu nedenle, üretimi finanse etmeye odaklanmamız gerektiğine karar verdik ve bu amaç doğrultusunda harekete geçtik. Katılım Bankası’nda bunu hedefliyoruz.” dedi. Tasarruf finansman sektörü agresif büyümesine devam ediyor. Özcan, büyümelere vurgu yaparak, “Tasarruf finansman kanununun çıkması ve BDDK düzenlemeleri altına girmemiz, 2022 yılında gerçekleşti. Bu gelişmeden sonra, sektörümüz her yıl %100’ün üzerinde bir büyüme kaydetti. 2022 ve 2023 yıllarında bu büyüme oranlarını gördük ve 2024’ün ilk 7 ayında da aynı hızla devam ediyoruz. Pazarın büyük bir boşluğu doldurması nedeniyle, bu güçlü büyümenin birkaç yıl daha %100 seviyelerinde devam edeceğini düşünüyorum.” dedi.
✧ Borsaya açık tek tasarruf finansman şirketi Katılımevim’in KAP’ta duyurduğu, aylık gerçekleşen sözleşme büyüklüğü tutarı, yıl başından bu yana güçlü bir şekilde artmaya devam ediyor. Verinin açıklanmaya başlandığı 2023 Ekim ayından bu yana Mart 2024 hariç her ay gerçekleşen sözleşme büyüklük tutarı önceki aya kıyasla büyüme kaydetti. Sözleşme adetleri ağırlıklı olarak yılın son çeyreğinde yoğunlaşan şirketin; 2024 Mayıs ayındaki %29’luk, 2024 Şubat ayındaki %19’luk ve 2023 Aralık’taki %18’lik büyümeleri, şu ana kadar kaydedilen en yüksek aylık büyümeler olarak öne çıkıyor. Söz konusu verilere Fintables’de şirketin faaliyet verileri sayfasından ulaşabilirsiniz.
Diğer İçeriklerimizi incelemek için;