Sektörel Görünüm - Kasım Ayı Bankacılık Bülteni

Bankacılık bültenimizin kasım sayısı yayında. Sektörde karlılıklardaki bozulma yıllık bazda devam etse de eylülde aylık bazda görece iyi sonuçlar var. Ay içerisinde önemli gelişmeler olarak S&P’nin kredi not artışını ve Halkbank’ın ABD’deki dava gelişmesini takip ettik. Bu ay ayrıca, Fibabanka, İş Bankası, ING ve Garanti BBVA yetkililerinin sektöre ışık tutan açıklamalarına yer verdik. Keyifli okumalar.

Veriler

✦ Bankacılık sektöründeki net karlar aylık bazda bir iyileşme kaydetse de geçtiğimiz seneye kıyasla düşmeye devam ediyor. BDDK verilerine göre sektörün eylül ayındaki net karı 77.641 milyon TL ile geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla %12 düşerken ağustos ayına kıyasla %127,9 arttı. Sermaye yapısı bakımından sektörün alt kırılımları incelendiğinde, eylül ayında net karların yerli özel mevduat bankalarda %58 düştüğünü, kamu bankalarında %10, yabancı mevduat bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarında ise %2 ve %1 yükseldiğini görüyoruz.

Eylül 2024Yıllık Net Kar Değişimi (%)Aylık Net Kar Değişimi (%)
Sektör Geneli-12,06127,9
Yerli Özel Mevduat-57,83271,5
Yabancı Mevduat2,1721,83
Kamu10,53419,6
Katılım37,85326,9
Kalkınma ve Yatırım143,846,89

✦ Sektörün takip ettiğimiz önemli rasyolarından net faiz marjı ve sermaye yeterlilik oranı eylül ayı sonunda sırasıyla %2,44 ve %18,2 olarak gerçekleşti. Her iki oran da henüz istenilen seviyelerden uzak olsa da son dönemde gözlemlenen aylık bazdaki iyileşme devam ediyor. Net faiz marjı ağustos ayında %2,15, sermaye yeterlilik oranı %16,97’ydi.

✦ Takipteki krediler oranı ise üst üste 7 aydır artış göstermeye devam ediyor. 2023’ün Ekim ayında %1,56 olan söz konusu oran Eylül 2024’te %1,75’e, Ekim 2024’te %1,81’e çıktı. Bu bozulma özellikle bireysel krediler tarafında ise daha da trajik. Ekim 2023’te %1,69 seviyesinde olan bireysel kredilerdeki takipteki krediler oranı, Ekim 2024’te %2,66’ya yükseldi. Bu artış, yüksek faiz oranlarının bireysel krediler üzerindeki baskısını net bir şekilde ortaya koyuyor.

✦ Sektör genelinde ekim ayında enflasyon arındırılmış toplam kredi büyüklüğü hem bir önceki aya hem de 2023’ün Ekim ayına göre gerileme kaydetti. Toplam kredilerdeki yıllık ve aylık reel gerileme oranları %6,76 ve %1,44 olurken yine ticari kredi tarafındaki düşüşün daha belirgin olduğunu gözlemledik. Bireysel kredi hacmindeki düşüş yıllık bazda %2,14 olurken ticari kredilerdeki azalış %8,10 oldu. Aynı dönemde Türk Lirası cinsinden kredilerde yıllık bazda %11 oranında reel gerileme yaşanırken yabancı para cinsinden krediler %8’lik reel büyüme kaydetti.

https://storage.fintables.com/media/editorjs-5ee3abae-dca3-48c6-94e7-d5c7483500c8.png

✦ Bankaların karlılıklarını baskılayan diğer bir önemli faktör de mevduat faizlerindeki yüksek seviyeler. Eylül ayında bankalarca 3 aya kadar açılan vadeli TL mevduat faizleri ortalama %59,68 seviyesinde gerçekleşirken ekim ayında kısmi bir düşüşle %59,50’ye gerilese de bu oranlar özellikle de kredi faizleriyle beraber değerlendirdiğimizde hala ciddi oranda yüksek kalıyor. Ekim ayında, tüzel kişi KMH ve kurumsal kredi kartları hariç, ticari kredilerdeki ortalama faiz oranları ile 3 aya kadar vadeli mevduat faizleri dikkate alınarak hesaplanan kredi-mevduat makası -3 olarak gerçekleşti.

✧ TCMB Başkanı Fatih Karahan da IV. Enflasyon Raporu’nda mevduat payının artışına dikkat çekmişti. Karahan, “Türk lirası mevduatın payı yüzde 56 seviyesine ulaştı. KKM payı yüzde 8'in altına indi. KKM hesaplarının toplamı 2023 ağustos ayında 140 milyar doların üzerine yükselmişti. Mevcut bakiye 37 milyar dolara gerilemiş durumda.” dedi. Yüksek mevduat faizleri ve faizlerin bir vadede düşüşe geçme beklentisi, uzun dönem faizi sabitleme avantajı sağladığından mevduat faizlerine olan ilgiyi artırıyor.

https://storage.fintables.com/media/editorjs-5ee3abae-dca3-48c6-94e7-d5c7483500c8.png

✦ Kur Korumalı Mevduatlarda ise artık son döneme doğru giriyoruz. Eylül ayında buradaki azalış hızında bir nebze yavaşlama görsek de ekim ayında yine ciddi bir düşüş meydana geldi. 27 Eylül haftasında 1.511 milyar TL olan kur korumalı mevduat tutarı, 1 Kasım haftasında 1.338 milyar TL’ye geriledi. KKM’nin toplam mevduat içindeki payı da son bir ayda %8,43’ten %7,42’ye düştü. KKM’deki son 9 aylık düşüş trendini göz önünde bulundurarak oluşturduğumuz modele göre bu yıl sonunda KKM büyüklüğünün yaklaşık 20 milyar dolara gerilemesini ve toplam mevduat içindeki payının da 2026’nın başında %1’in altına düşeceğini hesaplıyoruz.

https://storage.fintables.com/media/editorjs-5ee3abae-dca3-48c6-94e7-d5c7483500c8.png

✦ Kredi kartı harcamalarındaki yavaşlama ekim ayında da devam etti. 2023 Ekim ayında 725 milyar TL, 2024 Eylül ayında 1.283 milyar TL olan toplam kredi kartı harcaması, geçtiğimiz ay 1.254 milyar TL oldu. Enflasyondan arındırılmış haliyle ise kredi kartı harcamalarında yıllık bazda %4,99’luk daralma kaydedildi. Dijital kanalların yaygınlaşması ve yüksek enflasyon nedeniyle nakit taşıma maliyetinin artması, banka ve bireysel kredi kartlarının (BKK) kullanımını önemli ölçüde artırdı. Bu bağlamda, söz konusu veri tüketim ve harcama eğilimlerini daha iyi anlamamıza olanak tanıyor. Harcamaların yıllıktaki değişimine büyüme yönünde en fazla katkı sağlayan ilk 3 alan; %54,77 ile vergi ödemeleri, %53,45 ile kuyum ve %46,05 ile eğitim, kırtasiye ve ofis ödemeleri olurken daralma yönünde en büyük katkıyı sağlayan ilk 3 alan ise -%28,32 ile elektrik/elektronik eşya/bilgisayar, -%11,06 sigorta ve %9,57 ile havayolları oldu.

✦ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) rezervlerindeki güçlü artış eğilimi devam ediyor. 25 Ekim itibarıyla TCMB'nin brüt uluslararası rezervleri, yükselişini sürdürerek 159,4 milyar ABD dolarına ulaştı. Bu rezerv artışı, yurt içi ve yurt dışı yatırımcıların Türk lirası cinsinden varlıklara olan devam eden ilgisini yansıtıyor. Önceki Enflasyon Raporu dönemine kıyasla swap kanalıyla TL fonlaması sıfırlandı. Bununla birlikte TCMB, sterilizasyon araçlarını çeşitlendirme amacıyla döviz karşılığı TL swap işlemlerine başladı. Bu işlemler 25 Ekim itibarıyla 4,57 milyar ABD dolarına ulaştı. Bu rakamları da dahil edersek TCMB'nin toplam rezervleri 164 milyar ABD dolarına yükseldi.

Gelişmeler

✦ Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Ratings (S&P), Türkiye’nin kredi notunu B+’dan BB-‘ye yükseltirken, görünümü pozitiften durağana çekti. S&P, 2024 içinde ikinci kez Türkiye’nin notunu artırdı. S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill, Türkiye'nin kredi notunu bu yıl iki kez yükselttiklerini belirterek, "Bu, tek bir yıl için oldukça yüksek bir not artışı. Türkiye gibi çeşitli, açık ve dirençli bir orta gelirli ekonomi için düşük bir nottan başladık, ancak bu yıl iki kademe not artışı iyi haber" dedi. Gill, faiz indirim sürecine ilişkin değerlendirmesinde, "Faizde düşüşün muhtemelen 2025’in ilk çeyreğinin sonuna doğru olacağını düşünüyoruz. Merkez Bankası oldukça muhafazakar bir faiz indirimiyle ilerleyecektir" ifadesini kullandı.

✦ ABD’de Halkbank aleyhine devam edilen ‘İran’a yönelik yaptırımların ihlali’ suçlamasıyla açılan davanın düşmesi talebi bir kez daha reddedildi. Halkbank, ABD’deki ceza davasına ilişkin daha önce Yüksek Mahkeme’ye başvurarak, Yabancı Devlet Dokunulmazlık Yasası (FSIA) kapsamında ceza yargılamasından muafiyet talep etmişti. Ancak ABD Yüksek Mahkemesi, 19 Nisan 2023 tarihinde aldığı kararla, FSIA’nın ceza davalarına uygulanamayacağına hükmederek Halkbank’ın dokunulmazlık itirazını reddetmişti. Bununla birlikte, Halkbank’ın ABD teamül hukuku kapsamında yargılanamayacağı argümanını yeniden incelemesi için dosya İkinci İstinaf Mahkemesi’ne iade edilmişti. Ancak yeniden yapılan inceleme sonucunda Halkbank’ın teamül hukuku kapsamındaki dokunulmazlık talebini tekrar reddedildi ve bölge mahkemesinin kararını onandı. Halkbank söz konusu karara ilişkin KAP’a yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “ABD İkinci İstinaf Mahkemesi yeniden yaptığı inceleme sonucunda 22 Ekim tarihli kararıyla, Bankamızın teamül hukuku açısından dokunulmazlık talebini yine reddederek Bölge Mahkemesinin kararını onamıştır. Bankamız İkinci İstinaf Mahkemesinin 22 Ekim tarihli kararıyla ilgili olarak, başta ABD Yüksek Mahkemesi nezdinde olmak üzere, temyize dair tüm yasal haklarını kullanacaktır.”

✦ Avrupa Birliği’nin en büyük üç önemli ekonomisi Almanya, Fransa ve İtalya, finans sektörüne dair yürürlükteki kuralların yeniden gözden geçirilmesi ve bankacılık regülasyonlarında daha esnek bir yaklaşım benimsenmesi çağrısında bulundu. Üç ülke söz konusu değişimlerin bankaların rekabet gücünü artıracağına dikkat çekerken finans sektörüne yeni büyük ölçekli girişimlerin başlatılmasından kaçınılması gerektiğini de vurguladı. Öte yandan bankacılığın diğer alanlarla eşit şartlarda faaliyet gösterebilmesi için mevcut düzenlemelerin hafifletilmesi gerektiği belirtilirken, Avrupa'nın finansal rekabet gücünü yitirme riski taşıdığı uyarısı yapıldı.

✦ Abu Dhabi Developmental Holding Company (ADQ), Odeabank'ın sermayesinin %96'sını satın almak için Bank Audi liderliğindeki konsorsiyumla nihai bir anlaşmaya vardı. Şirketin açıklamasına göre, Bank Audi ve diğer yatırımcılar, sahip oldukları Odeabank hisselerini ADQ'ya satma konusunda anlaştılar. Satış anlaşmasının yürürlüğe girmesi için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Rekabet Kurumu onaylarına başvurulacak. Odeabank, 2012 yılında gerekli izinleri alarak Türkiye'de faaliyete geçmişti. Ana hissedarı olan Bank Audi, Lübnan merkezli bir bankacılık grubu olup 7 ülkede kurumsal, ticari, bireysel, yatırım ve özel bankacılık dahil olmak üzere bankacılığın tüm alanlarında faaliyet gösteriyor. ADQ Grup Başkan Yardımcısı Mansour AlMulla, anlaşmaya ilişkin olarak şunları söyledi: “Odeabank, ADQ bünyesine katılmasıyla yeni sermaye kaynaklarına erişim sağlayacak. Türkiye'deki çekici piyasa dinamikleriyle portföyümüzü güçlendirerek sinerjiler yaratmayı hedefliyoruz. Bu yatırımın, Odeabank'ın büyüme planlarını hızlandırırken, finansal hizmetler sektöründe teknolojik inovasyona öncülük edeceğine inanıyoruz.” dedi.

✦ Globalde finans sektörü, 2008 krizinde aldığı büyük yaranın ardından uzun süre toparlayamamıştı. Ancak gerek bankacılık tarafında iyileşen faaliyetler gerekse de 2024’de artan kurumsal işlemler, güçlü bir finans senesi geçmesine neden oldu. New York merkezli maaş danışmanlık şirketi Johnson Associates’in yayımladığı bir analize göre, gayrimenkul yatırımı, bireysel ve ticari bankacılık dışındaki finansın tüm kollarında 2024 yılı için maaşlarda artış bekleniyor. Johnson Associates, borç anlaşmaları üzerinde çalışan yatırım bankacılarının %25 ila %35 arasında en büyük maaş artışını alacağını belirtiyor. Faiz oranlarının istikrar kazanmasıyla birlikte kurumsal şirketler refinansman veya yeni borç almaya yöneldi. LSEG verilerine göre, yatırım bankacılığı ücretlerinin 2024’ün ilk 10 ayında geçen yıla göre yaklaşık %20 artarak 40 milyar dolara ulaştı. Finans sektörü Trump’ın gelişini de kötü karşılamadı. Trump tarifelerinin birleşme ve satın alma (M&A) işlemlerinin artırmasına yönelik beklentiler var. Bu da sektörün önümüzdeki dönem için beklentilerini artırıyor.

Sektörden Açıklamalar

✦ Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert, BloombergHT ekranlarında katıldığı programda sektöre yönelik genel değerlendirmelerde bulundu. Kredilerdeki %2 büyüme sınırının devam ettiğini vurgulayan Mert, bunun aslında %30-40 bandında bir büyümeye denk geldiğini ve enflasyonun daha yüksek olduğu düşünülürse bu oranların reel bir daralmayı işaret ettiğini fakat giderlerin enflasyonun çok üstünde arttığını belirtti ve ekledi: “Ayrıca geçen seneye göre nisbi şekilde artan NPL’den de bahsetmek lazım. Çünkü geçen senelerde neredeyse hiç NPL yaşamıyorduk. Batık kredi oranımız neredeyse %1’lerin altındaydı. Bunun yavaş yavaş artıyor olması ile beraber bir de zorunlu karşılıklar bankacılık sektöründe ciddi bir yük oluşturuyor. Şu anda daha çok bireysel kredi kartlarında ve ihtiyaç kredileri tarafında artışlar var. KOBİ tarafında ise uzunca süre çok ucuza kaynak sağlandığı için aslında likiditeleri var ve onu kullanıyorlar diye düşünüyoruz.” Faiz indirim konusunda da beklentilerini dile getiren Ömer Mert, “Faiz indirimi konusunda çok fazla tartışma var. Aslında bir ay önce olmasıyla sonra olmasının arasında çok ciddi bir fark olduğunu düşünmüyorum. Burada sabretmenin kritik olduğunu ve biraz daha yılbaşı zam konularının falan netleştikten sonra aslında resmi daha net görebileceğimizi düşünüyorum. Ama kesinlikle aceleci davranarak bu kadar emeği boşa çıkarmamak lazım.” dedi. Ticari krediler tarafında ise KOBİ segmentinde riskin daha yüksek olduğunu dile getiren Mert, kurumsal firmaların bu tür dalgalanmalara karşı daha hazırlıklı olduklarını belirtti. Orta ölçekli KOBİ’lerde makro ihtiyat tedbirlerin getirdiği sınırlamalar nedeniyle likidite yönetiminin zorlaştığını vurgulayan Mert, tahsili gecikmiş alacak oranlarının %4 seviyelerine çıkmadıkça riskin büyük boyutta olmadığını ekledi.

✦ İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, asgari ücret artışı, enflasyon beklentileri ve faiz indirimi konularında önemli açıklamalarda bulundu. Aran, asgari ücretin çok yönlü ele alınması gereken bir konu olduğunu belirterek sadece artış oranına odaklanmanın yeterli olmayacağını, sanayicilerin ve asgari ücretle çalışanların farklı politikalarla desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Enflasyon beklentileriyle ilgili konuşan Aran, Kasım ve Aralık aylarında enflasyonun %1,5 seviyelerinde kalması durumunda yıllık enflasyon oranının %43 seviyelerine düşebileceğini öngördü. Bu durumda politika faizinin yüksek kalacağını belirten Aran, faiz indirimine dair öngörüsünü ise ocak ayına kadar ertelediğini ifade etti.

✦ ING Grubu Global Perakende Bankacılık Başkanı Pınar Abay ve ING Bank Türkiye CEO’su Alper Gökgöz, Ekonomim Gazetesi’nde Vahap Munyar’a konuştu. Abay, Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine gelmesiyle birlikte atılan adımlarla ING Grubu’nın Türkiye’ye bakışının ‘oldukça olumlu’ya döndüğünü ifade etti. Abay, “Türkiye’nin hazine tahvil ve bonolarında ING olarak çok aktif davranıyoruz. Türkiye, ING Grubu’nun büyüme pazarları arasında yer alıyor. Mali disiplinin doğru yönde gittiğini gözlemliyoruz” dedi. CEO Alper Gökgöz ise ING’nin Türkiye’de pazar paylarını büyütme konusunda temkinli davrandıklarını vurgulayarak, “Bankalarda kredisi batan müşterilerin maliyeti, bir şekilde kredisi batmayan müşterilere de yansıyor. O nedenle kredi batırma lüksümüz yok” dedi.

✦ Bank of America'nın yıllık yatırımcı konferansında konuşan Garanti BBVA CEO'su Onur Genç, Türkiye ve Meksika operasyonlarına dair olumlu değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin büyük bir ekonomik potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Genç, yeni ekonomi ekibinin enflasyonu kontrol altına alarak sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme modeline yöneldiğini belirtti. Bu çabanın Türkiye'nin ekonomik geleceği açısından önemini vurgulayan Genç, Garanti BBVA'nın da Türkiye’de olağanüstü sonuçlar elde etme kapasitesiyle öne çıktığını ifade etti. Meksika operasyonlarına ilişkin olarak Genç, ülkenin sağlam ekonomik temellerine dikkat çekerek BBVA’nın Meksika'da yüksek getiri sağlayan güçlü bir ağa sahip olduğunu belirtti. İspanya'da Sabadell bankasını satın alma sürecine dair de bilgi veren Genç, bu girişimin kararlı bir şekilde ilerlediğini ve İspanya Ulusal Piyasalar ve Rekabet Komisyonu’nun (CNMC) benzer işlemlerdeki yöntemleri uygulaması durumunda rekabet açısından bir sorun yaşanmadan ilk aşamada onay alınabileceğini belirtti.

Yenilikçi temel analiz platformuFintables'ı ücretsiz deneyin