Sektörel Görünüm - Ekim Ayında Sanayi
Sektörel Görünüm - Sanayi (Ekim 2024)
15 Ekim Salı gününden herkese merhaba,
Sanayide çarklar yavaşlarken finansmana erişim zorlaşıyor. Veriler öncü olarak PMI’da görülürken daha sonra sırasıyla Sanayi Üretim Endeksi ve İşgücü İstatistikleri olarak devam ediyor. 2020’den bu yana en kötü PMI verisini, 6 Şubat 2023 depremlerinden bu yana da en zayıf Sanayi Üretim Endeksi verilerini aldık. İstihdamda soğuma henüz başlamasa da orada veriler gecikmeli geliyor. Önümüzdeki bültenlerimizde daha olumlu haberler vermek dileğiyle, keyifli okumalar dileriz.
PMI
✦ İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI, eylül ayında 44,3 seviyesine gerileyerek Mayıs 2020’de salgın koşullarının yoğunlaştığı dönemden bu yana en düşük düzeye indi. Pandemi dönemi hariç tutulduğunda ise anketin başladığı tarihten bu yana kaydedilen en kötü seviyeye geriledi. PMI, son altı aydır 50 eşik değerinin altında kalarak bozulmaya işaret ederken ağustos ayında 47,8 olan seviyesinden eylülde 44,3’e gerileyerek imalat sektöründe keskin bir daralmayı gözler önüne serdi.
✧ Ankete katılan firmalar, eylül ayında özellikle talepteki zayıflığa dikkat çekti. Bu zayıflık, yeni siparişlerde son dört buçuk yılın en keskin düşüşlerinden birine neden oldu. Öte yandan üretim, istihdam ve satın alma faaliyetlerinin de tamamında önceki döneme kıyasla daha hızlı düşüşler kaydedildi.
✧ Ankette takip edilen on sektörde de PMI’lar eşik değer olan 50’nin altında. En belirgin daralma 42,3 ile yeni siparişlerde Ekim 2023’ten bu yana en yüksek yavaşlamanın görüldüğü ana metal sanayi oldu. Gıda ürünleri 47,7, ağaç ve kağıt ürünleri 46,5, elektrikli ve elektronik ürünler ise 45,7 seviyesinde kalarak ekonomik daralmanın görece daha hafif hissedildiği sektörler olurken diğer 7 sektörün tamamında PMI değerleri 44,3'lük manşet PMI'ın altında gerçekleşti.
Sanayi Üretimi
✦ Sanayi sektöründeki olumsuz gidişatın bir diğer göstergesi ise TÜİK'in ağustos ayına ilişkin açıkladığı sanayi üretim endeksi oldu. Buna göre, sanayi üretimi ağustosta aylık bazda %1,6, yıllık bazda ise %5,3 düştü. Böylecek 6 Şubat 2023 depremlerinden bu yana tam 18 ay sonra en düşük sanayi verisini almış olduk.
✧ Sanayinin alt sektörlerine bakıldığında Ağustos 2024'te madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %5,4, imalat sanayi sektörü endeksi de %5,4 oranında azaldı. Ancak elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,6 arttı. Aylık bazda ise madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi %4,4, imalat sanayi sektörü endeksi %1,3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %3,2 oranında düşüş gösterdi.
İhracat
✦ Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından açıklanan verilere göre Türkiye’nin eylül ayındaki toplam ihracatı geçtiğimiz seneye kıyasla %1,8, bir önceki aya kıyasla %0,25 düşerek 22.007 milyon dolar oldu. Sanayi alanında, yıllık ihracatını en çok artıran sektör %32 büyümeyle savunma ve havacılık sanayii olurken, yıllık ihracatında en büyük düşüşü yaşayan sektör %7,5'lik azalmayla makine ve aksamları sektörü oldu. Eylül ayındaki ihracat rakamlarının daha detaylı incelendiği yazımıza Fintables Akademi’den ulaşabilirsiniz.
Sektör | Eylül İhracatı (bin USD) | Yıllık Değişim (%) |
---|---|---|
Otomotiv | 3.406.665 | 20,9 |
Kimyevi Maddeler ve Mamulleri | 2.216.035 | -20,1 |
Hazır Giyim ve Konfeksiyon | 1.586.256 | -5,0 |
Elektrik ve Elektronik | 1.482.897 | 6,2 |
Çelik | 1.474.316 | 7,5 |
Demir ve Demir Dışı Metaller | 1.044.954 | 2,9 |
Makine ve Aksamları | 929.548 | -7,5 |
Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri | 966.824 | -16,8 |
Mücevher | 673.526 | -3,1 |
Tekstil ve Hammaddeleri | 806.714 | -7,3 |
✦ İmalat sektörünün ana pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen ve ihracat tarafı için bir diğer önemli gösterge olan İSO Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi ise eylül ayında 50,5 oldu. Endeks ağustos ayındaki 51,3 seviyesine kıyasla bir gerileme gösterse de son 9 aydır 50 olan eşik değerin üzerinde kalarak ihracat pazarlarındaki talep koşullarında bir iyileşme yaşandığını ortaya koyuyor.
✧ Eylül ayında imalat sektörünün en büyük 10 pazarı içerisinde en hızlı büyüme Birleşik Arap Emirlikleri’nde görüldü. Birleşik Krallık ve ABD'de üretim artışı güçlü olmasına rağmen bir önceki aya kıyasla ivme kaybetti. İspanya'da ise eylül ayında büyüme hızlandı ve üretimdeki güçlü artış mayıstan bu yana en yüksek oranda gerçekleşti. Almanya'da ekonomik aktivite üst üste dördüncü ay gerileme kaydetti. Rusya'da ise ekonomik aktivite, haziran ayından bu yana ilk kez geriledi ve bu gerileme Aralık 2022'den bu yana en yüksek oranda gerçekleşti.
İstihdam
✦ TÜİK Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre Türkiye’de mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puan azalarak %8,5 seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu oran Mayıs 2024’teki seviyeyi tekrardan yakalayarak Kasım 2012’den bu yana kaydedilen en iyi seviyeyi işaret ediyor.
✧ Diğer taraftan çalışma isteğinde olup iş aramayanları, iş aramayı bırakmış olanları ve eksik istihdam edilenleri kapsayan geniş tanımlı (atıl) işsizlik oranının ise artmaya devam ettiğini görüyoruz. Temmuz ayında %26,5 olan bu oran ağustos ayında %27,2'ye yükseldi. İşsizlik oranında azalma görsek de aslında atıl işgücü oranı bize iş aramak için başvuranların sayısının azaldığını düşündürüyor.
Kapasite Kullanım Oranı ve Reel Kesim Güven Endeksi
✦ Eylül ayında imalat sanayi kapasite kullanım oranı %74,9 olarak gerçekleşti. Söz konusu oran bir önceki ay %75,4, 2023 Eylül ayında %77,3 seviyesindeydi. Veri, depremden sonraki ay olan Mart 2023'ten bu yana en düşük seviyeye işaret ediyor. Mart 2023'te kapasite kullanım oranı %74'ün altına gerilemişti. Böylelikle KKO verisindeki aralıksız düşüş serisi altıncı aya ulaşmış oldu. Alt kırılımlara bakacak olduğumuzda tüketim mallarında KKO’nun %73,6 ile önceki yılın aynı dönemine kıyasla arttığını, ara mallar ve yatırım mallarında %75,5 ve %76,1 ile düştüğünü görüyoruz.
✦ Geçtiğimiz ay reel kesim güven endeksinde bir miktar toparlanma gözlemlendi. Mevsimsellikten arındırılmamış Reel Kesim Güven Endeksi eylül ayında bir önceki aya göre 0,3 puan artarak 98,8 seviyesine ulaştı. Ağustos ayında bu endeks 98,5 seviyesindeydi. Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi ise eylülde 1,2 puan artarak 99,2 seviyesine yükseldi. Endeksin detaylarına girdiğimizde reel sektörün geleceğe yönelik umutlu olduğunu görüyoruz. Gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, mevcut mamul mal stoku, mevcut toplam sipariş miktarı, gelecek üç aydaki toplam istihdam ve sabit sermaye yatırım harcamalarına ilişkin değerlendirmeler; endeksin artış yönünde olmasını sağladı. Ancak gelecek üç aydaki üretim hacmi ve genel ekonomik gidişata yönelik olumsuz beklentiler endeksi aşağı çekti.
Karşılıksız Çekler ve Riskli Alacaklar
✦ Karşılıksız kalan çek sayısı, aylık bazda 2 kat yükselerek 25 bin bandını aştı. Takasbank Çek Takas Sistemi'ne ibraz edilip karşılıksız kalan çek sayısında Eylül ayında önemli bir artış yaşandı. TCMB verilerine göre, Ağustos ayında 613 bin 636 çek ibraz edilirken, Eylül’de bu rakam 1 milyon 407 bin 588’e çıktı. Toplam ibraz edilen çek tutarı ise 353,15 milyar TL’den 596,27 milyar TL’ye yükseldi. Mahsuplaşmaya tabi çek sayısı da Ağustos’ta 582 bin 201 iken, Eylül’de 1 milyon 347 bin 566 oldu; bu çeklerin tutarı ise 325,07 milyar TL’den 548,85 milyar TL’ye çıktı. Eylül ayında karşılıksız kalan çek sayısı, bir önceki ayki 12 bin 30’dan %112,2 artışla 25 bin 523’e yükseldi. 2024'ün ilk 9 ayında karşılıksız çek sayısı 145 bin 678 olarak kaydedilirken, bu sayı geçtiğimiz yılın aynı döneminde 82 bin 109’du. Böylece yıllık bazda karşılıksız çek sayısında %77,4 artış görüldü. Karşılıksız çeklerin tutarı Eylül ayında 15,26 milyar TL’ye ulaşarak aylık bazda %91,94 oranında artış gösterdi. Yılın ilk 9 ayında ise karşılıksız çeklerin tutarı 85,2 milyar TL’ye yükseldi; 12 aylık verilere göre ise bu tutar %223,3 artışla 100,13 milyar TL oldu.
✦ Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi'nin ağustos ayı verilerine göre, son 12 ayda en hızlı kredi risk artışı imalat sanayinde gerçekleşti. Son 12 ayda tasfiye olunacak alacaklar, imalat sanayinde %65,6 yükselerek sektörel anlamda en yüksek artışa işaret etti. İmalat sanayinde takipteki kredilerin oranı %1.3 olurken, en yüksek batık kredi oranına sahip sektör ise %4.7 ile inşaat sektörü oldu. İnşaat sektöründe bankalara olan nakdi kredi borcu son 12 ayda %42 artarak 1 trilyon 24 milyar liraya yükseldi, batık kredi riski ise %52.2 oranında arttı. Turizm sektörü de %47.1 artışla batık kredi oranında en hızlı artış gösteren üçüncü sektör oldu. %4.6 kredi takip oranı ile enerji sektörü de finansal zorluk yaşayan sektörler arasında yer aldı. Enerji sektörünün toplam kredi borcu yıllık %19 artarak 735 milyar liraya çıkarken, son 12 ayda takipteki krediler tutarı %0.5 geriledi.
Beyaz Eşya
✦ TÜRKBESD verilerine göre ağustos ayında iç pazardaki beyaz eşya satış adedi geçen seneye kıyasla %15, ihracat %4 ve üretim %13 gerileme kaydetti.
✧ İç pazarda son aylarda gözlemlediğimiz eğilime paralel olarak kurutucu talebinin güçlü seyrini sürdürdüğünü, diğer 5 ürün grubunun satışlarında ise bozulmaların devam ettiğini görüyoruz. Yıllık bazda %73’lük büyüme kaydeden kurutucu satışları hariç tutulduğunda, sektörün iç pazardaki daralma oranı %23’e ulaşıyor. İç piyasadaki bu olumsuz tabloya, dış pazarların da henüz toparlanamamasının yarattığı ek baskı eklendiğinde, üretim tarafı da ciddi bir zorlukla karşı karşıya kalmış oldu. Ağustos ayında kurutucu dışında fırın ve bulaşık makinesi ihracat adetlerinde sınırlı bir yükseliş gerçekleşirken diğer ürün gruplarının tamamında ihracat ve üretim adetlerinde daralma kaydedildi.
Demir-Çelik
✦ Demir-çelik sektöründe alınan damping önlemleri ekim ayının en önemli gündemiydi. Resmi Gazete’de gördüğümüz üzere Çin, Hindistan, Japonya ve Rusya menşeli demir-çelik ithalatına karşı Türkiye, üretici firmalar bazında %6,10 ile %43,31 arasında değişen oranlarda dampinge karşı vergi uygulamaya karar verdi. Burada 2023’ten beri devam eden bir soruşturma vardı. Buna göre, Çin'deki üretici firmalara %15,42 ile %43,31 arasında değişen oranlarda, Hindistan'daki Tata Steel Limited'e %6,10 ve diğer firmalara %9 oranında, Rusya'daki üretici firmalar Maganitogorsk Iron & Steel Work ve Novolipetsk Steel’e %6,10, diğer üreticilere ise %9 oranında vergi uygulanacak. Japonya'dan yapılan ithalata ise %9 oranında vergi belirlendi. Ticaret Bakanlığı'nın açıklamasına göre, sıcak haddelenmiş yassı çelik ürünlerine yönelik bu anti-damping önlemleri 5 yıl boyunca yürürlükte kalacak. Bu tedbirler, yerli üreticileri korumayı amaçlıyor ve ithalatta haksız rekabetin önlenmesine yönelik atılan adımlar arasında yer alıyor.
✧ Damping nedir? Damping, bir ürünün ihracat pazarında normal değerinin (yani iç pazardaki satış fiyatının) altında bir fiyatla satılması durumudur. İthalatçı ülkenin yerli sanayisine zarar verme potansiyeli olduğu için haksız rekabet olarak kabul edilir. Dampingli ürünler, iç piyasadaki fiyatları düşürerek yerli üreticilerin rekabet edemez hale gelmesine yol açabilir.
✦ Çelik sektöründe ihracat kilogram bazında iyi dururken, dolar bazlı artışlar tatmin etmiyor. Bu da sektörde ihracatın canlı olmasına rağmen marjlarda gerekli artışı göremediğimizi teyit ediyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye'nin çelik ihracatı eylül ayında, geçen yılın aynı dönemine göre %7,5 artarak 1 milyar 474 milyon 316 bin dolara ulaştı. Çelik sektöründe en fazla ihracat, 156 milyon 240 bin dolarla Romanya’ya yapılırken, İtalya, İspanya, Almanya ve Birleşik Krallık da önemli pazarlar arasında yer aldı. Yıldan yıla dolar bazında artış %7,5 olsa da kilogram bazında artış %12,5 seviyesinde. Ocak-eylül verilerine toplu olarak bakarsak sonuç daha da çarpıcı duruyor. Ocak-eylül arası kilogram bazlı artış %28 olurken, dolar bazlı artışın %10,7 olduğunu görüyoruz.
✧ Son dönemde Çin’den gelen teşvik önlemleri ile birlikte demir cevheri kontratlarında gördüğümüz artış, devamlılığı şüphe uyandırsa da sektör marjlarına bir hareket getirebilir. Kardemir Yatırımcı İlişkileri’nin haftalık yolladığı verilere göre kütük fiyatları 26 Eylül’de 530 dolarken, 10 Ekim itibarıyla 550 dolara yükseldi. İnşaat çeliği 2 Ekim’de 628 dolarken, 9 Ekim itibarıyla 642 dolara çıktı. Kangalda da fiyat artışlarını görüyoruz. 19 Eylül’de 600 dolar olan kangal fiyatları, 9 Ekim itibarıyla 640 dolara yükseldi.
Sektörden Açıklamalar
✦ Duran Doğan Ambalaj Genel Müdürü Ali Can Duran, CNBC-e ekranlarında kendi sektörleri ve genel imalat sanayisindeki durum hakkında açıklamalarda bulundu. Pandemi sonrasında 2022’de çok büyük bir talep patlaması yaşandığını ve bunun son 2 yılda biraz dengelendiğini ifade eden Duran, bu durumun sadece Türkiye’de yaşanmadığını, dünya genelinde bir resesyon meydana geldiğini aktardı. “Dolayısıyla tabii ki karton ambalaj sektörü de bu sürecin bir parçası. Çünkü biz kendi kendimize karton ambalaj üretmiyoruz. Tüm sektörler çalışmalı. Ambalaj alanında net ihracatçı bir ülkeyiz, şirketlerin çoğu %20-70 arası ihracat yapıyor. O yüzden Avrupa'nın kötü olması bizi de direkt etkiliyor. Resesyondan ve talepteki zayıflıktan kaynaklı hammadde fiyatları düşüyor” dedi. Enflasyon muhasebesinde yatırımlarla ilgili kısımdaki değişiklik ihtimali hakkında da değerlendirmelerde bulunan Duran, “Enflasyon muhasebesini ilk başta talep edenlerden biri de bizim sektörümüzdü. Çünkü enflasyonist bir ortamda normal muhasebe sistemiyle, ortaya gerçeklerden uzak bir şey çıkıyordu. Fakat ne yazık ki şu anda güncel olarak kullandığımız enflasyon muhasebesinde bu iş daha da çığrından çıktı. Olmayan karlar çıkıyor, olmayan zararlar çıkıyor. Mesela daha önce şirketimizin bilançosunu aşağı yukarı tahmin edebilirken şu anda önüme bambaşka şeyler geliyor, ben bile anlamlandıramıyorum. Bu konudaki sıkıntıları dile getiriyoruz. Bir revizyon gerekiyor, gerçeği daha fazla yansıtan bir sisteme ihtiyaç var.” ifadelerini kullandı.
✦ Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, CNBC-e’ye verdiği röportajda, TCMB’nin reeskont kredilerindeki limit artışıyla ilgili olarak, limitlerde son dönemde aslında bir sorun yaşanmadığını, firmaların esas olarak bu kredilerdeki yüksek faiz oranlarından şikayetçi olduklarını vurguladı. Gültepe, “Yine de limitlerin yukarı çıkması umut verici, sevindirici. Limitlerden daha çok beklenen; %25 olan oranların 5 puan, 10 puan aşağı gelmesi. Krediye ulaşmak önemli ama bence çok daha önemlisi fiyatları tutturma. Firmalar fiyatları tutturacak, iş alacak ki finansmana ihtiyacı olsun. Şu anda Türkiye’nin en büyük problemi fiyat tutturma problemi. Son 9 ayda ihracatçıda kurla ilgili gerçekten büyük bir sıkıntı var. Sanayi sektörlerinin çoğu zarar ederek çalışıyor. Sadece kredileri açarak ihracatçının önünü açma şansımız yok. Vergiler ve sigorta primleriyle ilgili olabilir, farklı bir kur politikası olabilir, faiz oranlarında bir iyileşme olabilir. Burada yapılabilecek her türlü iyileşme bize büyük destek verir.” dedi.
✦ Mobilya ve Yatak Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, mobilya sektöründeki gidişat hakkında konuştu. Doğan, “İthalatın 6-7 katı ihracat yapıyoruz. Yani dış ticaret açığı vermeyen bir sektör. Dünya ihracatında 20 sene önce 22'nci sıradayken bugün 7'nci sıraya geldik. Hedefimiz dünyada ilk 5 arasına girmek, bunu yapabileceğimizi düşünüyoruz.” diye konuştu. Doğan ayrıca, bu yıl global ekonomideki sıkıntılar nedeniyle özellikle Avrupa ülkelerine ihracatta zorluklar yaşadıklarını belirterek son 20 yıldır dolar bazında yıllık %20 büyüyen sektörde bu yıl bir büyüme öngörmediklerini, ancak bu durumun geçici olduğunu ve gelecekte sektörün önünün açık olduğuna inandıklarını dile getirdi.
✦ BloombergHT’nin Üst Düzey programına katılan Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Ünlütürk, şirket olarak 2024’ün ilk yarısını başarılı şekilde tamamladıklarını fakat sektörün zorlu bir dönemden geçtiğini ifade etti. Kendilerini ve sektörü zorlayan en önemli faktörün maliyet artışları, özellikle personel maliyetlerindeki artış olduğunu belirten Ünlütürk; buna enflasyon ve kurdaki değerlenmenin dengesiz şekilde gerçekleşmesinin sebep olduğunu söyledi. Ünlütürk, “Özellikle fiyat tutturma konusunda zorlanmaya başladık. Bunda personel maliyeti birinci sırada geliyor. İkinci sırada nakliye maliyetlerinin artması geliyor. Bunun da asıl nedeni yakıt fiyatlarının artışı. 2 sene içerisinde 14 liralardan 45 liralara gelen bir maliyetten bahsediyoruz. 2022'nin başında bizim ortalama çalışan maliyetimiz 956 dolardı, bugün itibariyle 2203 dolar. Mevcut durumda finansal açıdan da çok yüksek borcunuz varsa ne yazık ki işinizi döndürme şansınız kalmıyor. Finansal olarak zorlukta olmayan firmalar da konkordato ilan etmeseler dahi işten çıkmayı, sektörden çıkmayı tercih edebiliyorlar.” dedi.
✦ Denizli Ticaret Odası Yüksek İstişare Kurulu üyesi Süleyman Kocasert, Bloomberg HT’de ‘Sanayi Üretim Endeksi’ verilerini değerlendirdi. Kocasert, endeksteki düşüş sinyallerinin birkaç ay öncesinden gelmeye başladığını ifade etti. Düşüşün ana sebebinin dünyadaki büyük pazarlarımızın daralmasına bağlayan Kocasert, “Yılın ilk üç çeyreğinde Türkiye ihracatında çok önemli rol oynayan 10 ülkenin ki başta Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık gibi ülkeler geliyor. Bu pazarlarda ciddi daralma var. Yani ihracatçımız, sanayicimiz bir süreden beri maliyetler yüksek olduğu için yeni yatırımlar yapmakta zorlanıyor. PMI verileri de bunu gösteriyor. İhracat İklim Endeksi de bunu gösteriyor. Bu yüzden ben bu ciddi düşüşün en büyük sebebini öncelikli olarak talepteki daralmaya, dünya pazarlarındaki talepteki daralmaya bağlıyorum. Ardından tabii ki yeni yatırımlar yapmakta zorlanmamız, modernizasyonda göreceli olarak biraz gecikmemiz ve finansmana erişimin hem maliyetli hem de göreceli olarak zor olması da çok önemli rol oynuyor.” dedi.
✦ XKoren Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı bizlerle Hasan Kaytan, Bloomberg HT’nin ‘Varlık Yönetimi’ programına konuk oldu. Kaytan, sanayicinin yaşadığı zorluklara dikkat çektiği yayında pandemi sonrası değişen yaklaşımlara vurgu yaptı. Kaytan, ”Sanayi çarkları yavaş yavaş düşüyor çünkü maliyetler artıyor. Yalnız bizim piyasamızda bakır ve gümüşten dolayı kendi ürünlerimizde maliyetler neredeyse son çeyrekte %15 kadar arttı diyebilirim. Hem maliyetler artıyor hem oturduğunuz binanın masrafları, kiralarınız artıyor. Maalesef konutta da öyle, endüstriyel tesislerde de öyle. Ondan sonra tabii ihracat yapıyorsunuz. Biz de firma olarak gelirlerimizin yarısını dış pazarlardan karşılıyoruz. Tabii döviz elde ediyoruz ama döviz de biliyorsunuz son 3-4 aydır adeta kıpırdamıyor. Ancak içeride maliyetler sürekli arttığı için sanayici olarak bunda zorlanıyoruz. Bir de hal böyle olunca enflasyonun da gitmemesi için kredi sıkışması da var. Sanayiciler krediye ulaşmakta zorlanıyor. Çünkü onu fiyatlara yansıtmak artık çok zor bir hale geldi. Tabii piyasanın sıkışmasının bir başka nedeni de, pandemiden çıkış sürecinde enflasyon yukarıya doğru giderken, özellikle Türkiye'de herkes inanılmaz bir mal almaya yöneldi. Aslında belki bir yıl işler çok iyi gitti ama tüketiciler 2-3 yıllık ürünleri satın alıp stok maliyetine girdiler. Şimdi de işlerin yavaşlamasının nedeni aslında bayilerin ve distribütörlerin elinde kendilerine yetecek, belki de 2 yıl yetecek kadar ürün bulunması. Çünkü bunlar 2 yıl önce enflasyon nasıl olsa gidecek diye bir şekilde öz sermayeyle, krediyle alınan ürünler. Hatta şimdi piyasadan şöyle duyuyorum, 2 yıl önce aldıkları fiyatlara insanlar kredi kullanmak yerine ürünlerini bozduruyorlar, o stok maliyetine katlanıp böyle çıkmak istiyorlar. Hal böyle de olunca mecburen sanayide çarklar yavaşlamaya başlıyor.” dedi.
✦ Avrupalı çelik üreticileri, Çin'den gelen çelik ihracatındaki artışın Avrupa'daki fiyatları üretim maliyetlerinin altına çekmesi nedeniyle ticaret yetkililerine müdahale çağrısında bulundu. Financial Times’a konuşan Avrupalı çelik devi yöneticileri, dampinge karşı Avrupa Komisyonu’ndan önlemler bekliyor. Avrupa’nın en büyük üreticisi ArcelorMittal’in CFO’su Genuino Christino, Çin’den gelen ihracat hacminin "devasa" olduğunu belirterek, 2015 ve 2016 yıllarında Çin’in yüksek ihracatlarının neden olduğu krize geri dönüldüğünü söyledi. Christino, Avrupa’nın bir zamanlar net çelik ihracatçısı olduğunu vurgulayarak, şimdi net ithalatçı olduğunu vurguluyor. Alman çelik üreticisi Salzgitter ise ‘sübvanse edilmiş, maliyetin altındaki Çin ihracatının’ Avrupa'nın çelik endüstrisinin sürdürülebilirliğini ve düşük karbonlu dönüşümünü tehdit ettiğini ifade etti. Salzgitter, Avrupa Komisyonu’nun, Çin ve diğer ülkelerdeki büyük fazla kapasite sorununu çözmek için köklü adımlar atarak, tarife sistemi gibi cesur önlemler almasını istiyor. Eurofer CEO’su Axel Eggert, Avrupa’daki mevcut koruma tedbirlerinin etkinliğini yitirdiğini ve ithalat hacmini karşılayamadığını belirtti. Eggert, “Çin’in ihracat fiyatları bugün üretim maliyetlerinin altında” diye ekledi. Almanya'nın en büyük üreticisi Thyssenkrupp Steel ise, 2024'ün ilk dört ayında AB’ye yapılan yassı çelik ürün ithalatının %30 arttığını, bu eğilimin yanı sıra zayıf talep ve yüksek enerji maliyetlerinin Avrupa endüstrisi üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu söyledi.
Diğer İçeriklerimizi incelemek için;