Enflasyonda erken revizyon (Cumartesi Okumaları)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yılın ilk Enflasyon Raporu toplantısında enflasyon tahminini yukarı yönlü güncelledi. Güncelleme, ağırlık değişiminden ve yönetilen-yönlendirilen fiyatların etkisinden kaynaklanıyor. Globalde gündem tarifeler. Yıl oynaklık anlamında çok yorucu başladı ve öyle devam edecek gibi gözüküyor.
Cumartesi okumaları ile gelişmelere yakından bakalım.
Okuma süresi: 14 dakika 22 saniye.

Makroekonomi-Jeopolitik-Yurtdışı
1️⃣ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, İstanbul Finans Merkezi’ndeki TCMB Yerleşkesi’nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında yılın ilk Enflasyon Raporu’nu tanıttı. Karahan, 2025 yıl sonu enflasyon tahminlerini güncelleyerek, enflasyonun yıl sonunda %24 seviyesinde gerçekleşmesini beklediklerini açıkladı. Merkez Bankası en son kasım ayında yaptığı tahmin güncellemesinde, 2025 sonu enflasyon beklentisini yüzde 14’ten yüzde 21’e yükseltmiş, 2026 sonu enflasyon beklentisini ise yüzde 12 olarak korumuştu. Yeni açıklanan tahmin, enflasyon beklentilerindeki yukarı yönlü baskının devam ettiğini gösteriyor. Öte yandan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, yıllık enflasyon Ocak ayında %42,12 seviyesine geriledi. TCMB Başkanı, sıkı para politikası sonucunda iç talepte dengeli bir seyir izlendiğini ve çıktı açığının önümüzdeki dönemde negatif seyretmeye devam edeceğini belirtti. Cari işlemler dengesinde olumlu seyrin sürdüğünü ancak önümüzdeki dönemde cari açıkta bir artış beklendiğini, fakat bunun sıkı parasal duruş sayesinde sınırlı olacağını ifade etti. Son rapor döneminden bu yana enflasyon gelişmelerinin öngörülerle uyumlu seyrettiğini belirten Karahan, tüm göstergelerin enflasyonun ana eğiliminde kademeli bir yavaşlamaya işaret ettiğini söyledi. Ocak ayında zamana bağlı fiyatlama yapılan kalemlerde enflasyonun öne çıktığını, ancak yılın ikinci çeyreğinde tekrar yavaşlama beklendiğini aktardı. Hizmet enflasyonunun kademeli olarak güç kaybettiğini, kira enflasyonunun yavaşladığını ve üretici enflasyonundaki zayıflamanın temel mallardaki fiyatlamaları olumlu etkilediğini vurguladı. Ayrıca, tüketici ve firma enflasyon beklentilerinin gerileme eğiliminde olduğunu belirtti. Enflasyon tahminlerinde yapılan revizyonun, para politikasının etki alanı dışındaki unsurlardan kaynaklandığını ve bu nedenle herhangi bir gevşeme sinyali taşımadığını ifade eden Karahan, sıkı para politikasının kararlılıkla sürdürüleceğini ve enflasyonun ana eğilimindeki gerilemenin 2025 yılında da devam edeceğini vurguladı. Fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı duruşun korunacağını belirten TCMB Başkanı, enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar para politikasındaki sıkılığın süreceğini söyledi.
2️⃣ 2025 yılının ilk enflasyon verisi piyasa beklentilerinin üzerinde geldi. Ocak ayında tüketici fiyatları aylık bazda %5,03 artarken, yıllık enflasyon %42,12 olarak kaydedildi. Böylece aylık enflasyon son 11 ayın en yüksek seviyesine çıkarken, yıllık enflasyon ise son 1,5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, çekirdek enflasyon yıllık bazda %42,65 oldu. Üretici fiyatları ise Ocak ayında %3,06 artarken, yıllık bazda %27,20 seviyesinde gerçekleşti. Ana harcama grupları içinde ocak ayında en yüksek fiyat artışı %23,57 ile sağlık sektöründe yaşandı. Bu artışta, katkı payı düzenlemelerinin etkisi var. Sağlık grubunu %7,66 ile çeşitli mal ve hizmetler, %7,63 ile eğitim sektörü takip etti. Öte yandan, giyim ve ayakkabı grubunda fiyatlar aylık bazda %5,17 geriledi. Yıllık bazda ise en yüksek fiyat artışı %99,93 ile eğitim sektöründe görüldü. Konutta fiyat artışı %68,90, sağlıkta ise %55,02 olarak gerçekleşti.
3️⃣ Ocak ayında sermaye piyasalarında en çok konuşulan konularından başında borçlanma araçları fonları geldi. TCMB’nin üst üste 2 toplantıda faiz indirmesi, TL tahvil fonlarının getirilerinin yükselmesine sebep oldu. Yükselen getiriler bu fonlara para girişini de artırdı. Son 1 ayda (7 Ocak-7 Şubat) arasında TEFAS’a açık 724 fon içinde en çok para giren ilk 10 fonda 4 borçlanma aracı fonu bulunuyor. Bir önceki ayla kıyasladığımızda, sonuç daha da çarpıcı. Filtreyi, 6 Aralık-6 Ocak tarihleri arasında belirlersek ilk 10’da herhangi borçlanma aracı fonu bulunmuyor. Ancak son günlerde tahvil fonlarının getirilerinde düşüş gözlemliyoruz. Sebebi ise beklentinin üstünde gelen ocak enflasyonu. Beklenenden yüksek gelen enflasyon tahvil getirilerini yükseltiyor çünkü yüksek enflasyon, tahvilin sunduğu sabit faiz ödemelerinin reel değerini düşürüyor ve yatırımcılar, enflasyona karşı korunmak için daha yüksek getiri talep ediyor. Talep düştüğünde tahvil fiyatları geriliyor ve getiriler yükseliyor. BofA Global Research, perşembe günü TL tahvillerle ilgili bir rapor yayımladı. Raporda, kısa vadeli forward işlemlerinin (3 ay vadeli USD/TRY forward sözleşmeleri) sabit faizli tahvillere (2028 ve 2029 tahvilleri) ve TLREF tahvillerine kıyasla daha iyi bir yatırım aracı olabileceğini belirtildi. Rapor, bono ve tahvillerin daha fazla değer kazanması için Merkez Bankası’nın beklenenden fazla faiz indirmesi gerektiğini ancak bunun fiyatlandığını ifade etti. Ayrıca perşembe yayımlanan haftalık verilerde de yabancı yatırımcıların tahvil tarafında kâr realizasyonu yaptığını görüyoruz. 31 Ocak haftasında yurt dışı yerleşikler tahvilde 683 milyon dolarlık satış yaptı. Bu satış, son 4 ayın en yüksek net satışı.
4️⃣ Ocak enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi, yabancı kurumların Türkiye’ye yönelik enflasyon tahminlerini yukarı yönlü revize etmesine neden olurken, BNP Paribas kısa vadeli Türk tahvillerinde çıkış gerçekleştirdi. Bloomberg’in haberine göre, BNP Paribas stratejistleri, ocak ayındaki beklenti üstü enflasyon verisinin Türk tahvillerinde son dönemde görülen ralliyi yarıda kesme potansiyeli taşıdığını belirtti. Bu gelişme sonrası BNP Paribas, tahvillerde kâr realizasyonu yaptı. Morgan Stanley, beklentileri aşan verilerin ardından Türkiye için enflasyon ve politika faizi tahminlerini yukarı yönlü revize etti. Kurum, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 27,5’e yükseltirken, daha önce yüzde 26 olarak öngördüğü bu tahminde yukarı yönlü bir güncelleme yapmış oldu. Aynı zamanda yıl sonu politika faizi tahmini de yüzde 28,5’ten yüzde 30,5’e çıkarıldı. TCMB’nin son iletişimine dayanarak mart ayında 250 baz puanlık faiz indirim beklentisini ise korudu. Abrdn Investments yatırım direktörü Kieran Curtis, Türk tahvil piyasasında likiditenin artması durumunda yabancı yatırımcıların daha fazla ilgi göstereceğini belirtti. Avrupa’nın en büyük fonu olan Amundi ise düşük değerlemelerde Türk hisse senetleri için fırsatlar görüyor. Amundi’nin EM CEEMEA Hisse Başkanı Marcin Fiejka, Bloomberg etkinliğinde yaptığı konuşmada, fiyat-kazanç oranının 6 seviyesinde olmasının çok yüksek görünmediğini ancak değerlemeleri haklı çıkarmak için uzun vadeye yönelik çeşitli varsayımlarda bulunulması gerektiğini ifade etti.
5️⃣ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ocak Ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu’nu yayımladı. Rapora göre, ocak ayında tüketici fiyatları %5,03 oranında artarken, yıllık enflasyon 2,26 puan düşerek %42,12 seviyesine geriledi. Yıllık enflasyon enerjide yatay seyrederken, diğer ana gruplarda gerileme görüldü. Aylık fiyat artışında hizmetler sektörü dikkat çekerken, tüketici sepetindeki güncellemelerle hizmetler sektörünün payının artması, enflasyona yaklaşık 0,3 puan artırıcı etki yaptı. Özellikle sağlık, eğitim ve lokanta-otel gibi kalemlerde yüksek fiyat artışları izlendi. Gıda fiyatlarındaki yükseliş ekmek ve tahıllar kaleminin etkisiyle belirginleşirken, enerji fiyatlarındaki artışta şebeke suyu tarifelerindeki yükseliş ve küresel enerji fiyatlarının etkisi hissedildi. SGK Sağlık Uygulamaları Tebliği kapsamında muayene katılım paylarında yapılan güçlü artış, hizmet fiyatlarındaki yükselişi tetikledi. Yapılan düzenlemelerin şubat ayı enflasyonuna da yansıması bekleniyor. Kira grubu enflasyonu, sözleşme yenileme oranındaki mevsimsel artışla %8,66 yükselirken, yıllık enflasyon %100,64 olarak kaydedildi. Ocak ayında dayanıklı mallarda fiyat artışları devam ederken, giyim ve ayakkabı grubunda mevsimsel etkilerle %5,46 oranında fiyat düşüşü gözlendi. Ocak ayında gıda ve alkolsüz içecekler fiyatları %3,86 artarken, yıllık enflasyon 1,82 puan düşerek %41,76 oldu. İşlenmiş gıda grubunda yükseliş görülse de işlenmemiş gıdada düşüş yaşandı. Mevsimsellikten arındırılmış veriler, ocak ayında enflasyon eğiliminde geçici bir yükselişe işaret etti. TCMB’nin takip ettiği B ve C göstergelerinde aylık artış hızlanırken, yıllık bazda gerileme sürdü. Raporda, ilk çeyreğe özgü bir enflasyon yükselişi olduğu ve ilerleyen dönemlerde enflasyon eğiliminin yeniden dengelenmesinin beklendiği ifade edildi.
6️⃣ Haftanın global tarafta en önemli gelişmesi Trump’ın Kanada, Meksika ve Çin’e karşı açıkladığı tarifelerdi. ABD, Kanada ve Meksika’dan yapılan ithalatın çoğuna %25 gümrük tarifesi, Çin’den yapılan ithalata ise ek %10 vergi getirdiğini açıkladı. Trump, bu kararın ABD’ye yasa dışı göçmen ve uyuşturucu akışına karşı bir önlem olduğunu savundu. Özellikle Meksika’dan ABD’ye geçen fentanil ticareti, büyük bir halk sağlığı krizi olarak görülüyor. Kararın ardından piyasalarda oynaklık arttı. Kanada doları, ABD doları karşısında 2003’ten bu yana en düşük seviyesine geriledi. Müzakereler sonucunda Trump yönetimi Kanada ve Meksika’ya yönelik %25 gümrük vergisi planlarını bir ay ertelediğini duyurdu. Kanada Başbakanı Justin Trudeau ve Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum ile yapılan son dakika görüşmelerinin ardından bu erteleme kararı alındı. Çin konusunda ise bir gelişme olmadı. Çin, ABD’nin tarife kararına misilleme olarak ABD’nin sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG), kömür ve tarım ekipmanları ithalatına ek gümrük vergileri getirdiğini ve Google’a yönelik bir antitröst soruşturması başlattığını duyurdu. Pekin hükümeti, yeni tarifelerin 10 Şubat itibarıyla yürürlüğe gireceğini açıkladı. Aynı zamanda, ABD’den ithal edilen bazı otomobillere yönelik yeni gümrük vergileri de uygulanacağını duyurdu. Bu gelişme, Trump’ın 2017-2021 yılları arasındaki ilk başkanlık döneminde başlayan ticaret savaşının ikinci turunu başlattı. Ticaret savaşının yeni dalgasının başlamasıyla birlikte, Trump’ın önümüzdeki günlerde Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bir görüşme yapması bekleniyor. Bu görüşmenin, tarifelerin daha da yükselmesini engellemek ya da Çin’in ABD’nin taleplerine nasıl yanıt vereceğini belirlemek açısından kritik olacağı düşünülüyor. Fintables Araştırma olarak tarifelerin olası etkileriyle ilgili bir yazı hazırladık. Linkten ulaşabilirsiniz.

Sektörler
1️⃣ Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden biri olarak kabul edilen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI verileri Ocak 2025 için açıklandı. Aralık ayında 49,1 olan Manşet PMI, ocakta 48,0’e gerileyerek üst üste onuncu ay 50 eşik değerinin altında kaldı. Bu durum, imalat sanayinde daralmanın sürdüğüne işaret etti. Faaliyet koşullarındaki bozulma, son üç ayın en belirgin seviyesinde gerçekleşti. İmalat sanayi üretimi, 2024’ün son ayında neredeyse durma noktasına geldikten sonra ocakta tekrar hızla geriledi. Talep koşullarındaki baskı devam ederken, toplam yeni siparişler ve ihracat siparişleri önceki aya göre yavaşladı. İstihdamda ise üst üste ikinci ay düşüş yaşandı, ancak bu gerileme sınırlı kaldı. Tedarik zincirindeki baskı hafiflerken, teslimat sürelerindeki artış son dört ayın en düşük seviyesine geriledi. Girdi maliyetleri enflasyonu hızlanmasına rağmen tarihsel ortalamanın altında kaldı. Yakıt ve ham madde maliyetlerindeki artış, ücret zamları ve liradaki değer kaybı fiyatları yukarı yönlü baskıladı. Bu gelişmelere bağlı olarak, nihai ürün fiyatlarındaki artış son dört ayın en yüksek düzeyine çıktı, ancak seri ortalamasının altında kaldı. Raporda olumlu olarak sayabileceğimiz tek şey çoğu sektörde gördüğümüz yurt dışı sipariş artışı. Önümüzdeki dönemde burayı izlemek gerekiyor.
2️⃣ TURKBESD aralık ayı verilerine göre, yurt içi satışlar, üretim ve ihracat yıllık bazda sırasıyla %1,4, %3,7 ve %11,2 oranlarında azaldı. Bu verilerle birlikte, 2024 yılı toplam sektör rakamları tamamlanmış oldu. Yıl genelinde üretim %1,7, ihracat %3,3 oranında gerilerken, iç satışlar %6,7 artış kaydetti. Aylık bazda bakarsak sonuçlar beyaz eşya sektöründeki zayıflığı ortaya koyuyor. Kasım ayına göre ihracat %7,70, üretim %17,05 ve yurt içi satışlar %23,1 oranında düşüş gösterdi. Özellikle yurt içi satış rakamı, Ocak 2023’ten bu yana görülen en düşük seviyeye geriledi ve haziran ayından sonra ilk kez çift haneli daralma yaşandı. Aralık ayında, altı ana ürün grubu arasında ‘Derin Dondurucu’ hem iç pazarda hem de ihracatta en yüksek büyümeyi elde ederken, ‘Kurutucu’ segmenti üretim tarafında en güçlü performansı gösterdi. Yurt içi satışlardaki daralmanın etkisiyle, ihracatın toplam satışlar içerisindeki payı bir önceki aya göre 8,2 puan artarak %80,8 seviyesine ulaştı. Özellikle asgari ücrete yıl içinde yeni bir düzenleme yapılmaması nedeniyle, yurt içi satışlar yılın ikinci yarısında bir önceki yarıya göre %17,3 azalış gösterdi. Öte yandan, ihracat tarafında yılın ikinci yarısında ilk yarıya kıyasla %9,1 oranında artış kaydedildi.
3️⃣ 2024 yılında rekor seviyeye ulaşan otomotiv pazarı, 2025’in ilk ayında gerileme kaydetti. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, Ocak ayında otomobil ve hafif ticari araç satışları yıllık bazda yüzde 13,9 düşüşle 68 bin 654 adet olarak gerçekleşti. Otomobil satışları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,6 azalarak 55 bin 944 adede, hafif ticari araç satışları ise yüzde 18,8 gerileyerek 12 bin 710 adede düştü. Geçen yılın aynı döneminde yaklaşık 80 bin adetle tarihin en yüksek Ocak satışına ulaşan otomobil ve hafif ticari araç pazarı, mevsimsel zayıflığın etkisiyle bu yıl gerileme kaydetti. Ancak pazar, uzun vadeli ortalamalara kıyasla hala güçlü bir seviyede bulunuyor. Son 10 yılın Ocak ayı ortalama satışlarına göre otomobil ve hafif ticari araç pazarı yüzde 75,2, otomobil pazarı yüzde 87,2, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 36,7 artış gösterdi. Vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar toplam pazarın yüzde 82,3’ünü oluştururken, gövde tipine göre en çok tercih edilen model yüzde 57,4 pay ve 32 bin 136 adet satış ile SUV araçlar oldu. Elektrikli ve hibrit otomobil satışları, Aralık 2024’te kırılan rekorun ardından Ocak ayında yüzde 1,3 puanlık düşüşle pazarın yüzde 40,6’sını oluşturmasına rağmen güçlü seyrini korudu. Son bir yılda elektrikli ve hibrit araçların otomobil pazarından aldığı pay 19 puan artış gösterdi. Saf elektrikli araç satışları Aralık ayında 21 bin 598 adet iken, Ocak ayında 6 bin 71 adede düşmesine rağmen geçen yılın aynı ayına göre yüzde 71,4’lük bir büyüme kaydetti.
4️⃣ Petrol fiyatlarında geri çekilme görüyoruz. Brent petrol varil fiyatı 75 doların altına geriledi. Son düşüşte, Trump’ın Orta Doğu’daki savaşlardan enerji politikalarına kadar uzanan geniş kapsamlı kararlarının yatırımcı duyarlılığı üzerindeki etkisi var. JPMorgan Chase & Co. analisti Tracey Allen, geçtiğimiz hafta petrol piyasalarından 17 milyar dolarlık net çıkış yaşandığını belirtti. Rabobank enerji stratejisti Joe DeLaura ise yatırımcıların ham petrol yönündeki pozisyonlarını kapattığını ve fiyatların yeni bir jeopolitik gelişme yaşanana kadar düşüş eğilimini sürdüreceğini ifade etti. Petrol fiyatları üstündeki baskı hem olası bir Rusya-Ukrayna barışının arz yönlü baskıların öne çıkma ihtimalini doğurması hem de tekrardan alevlenecek ticaret savaşının petrol tüketimi üstünde etkili olabileceği beklentisi. Citi, Brent petrol fiyatlarının 2025’in ikinci yarısında düşmesini bekliyor. Banka, ABD Başkanı Donald Trump’ın uyguladığı ticaret politikalarının petrol piyasaları üzerinde kaçınılmaz olarak aşağı yönlü bir baskı yaratacağını öngörüyor. Bu çerçevede Citi analistleri, 2025 yılının ikinci yarısında Brent petrol fiyatlarının 60-65 dolar aralığına gerilemesini beklediklerini belirtti.
5️⃣ Türkiye’de 5G’nin teknik altyapısının 2025 yılı sonuna kadar tamamlanacağını açıklayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) 2025 Yılı Kurum Dışı İş Planı çerçevesinde mobil tarafta artan spektrum ihtiyacı ve yeni nesil haberleşme şebekeleri için çalışmaların hız kazanacağını belirtti. Uraloğlu, dünyada bazı ülkelerde kullanılmaya başlanan 5G teknolojisinin Türkiye’de de 34 noktada denendiğini ve 4.5G’ye kıyasla yaklaşık 10 kat daha hızlı olan 5G’nin yanı sıra 6G’ye yönelik Ar-Ge çalışmalarının da yoğunlaştırıldığını vurguladı. BTK, 5G için yetkilendirme ihalesine yönelik politika ve strateji belirleme çalışmalarına öncelik verecek. 5G’nin 2026’da hizmete sunulmasının planlandığını belirten Bakan Uraloğlu, yıl sonuna kadar teknik altyapı çalışmalarının tamamlanacağını ve BTK tarafından 5G politika önerisinin Bakanlığa sunulacağını açıkladı. Ayrıca 5G yetkilendirmesine ilişkin yol haritasının belirleneceğini ve ihaleye yönelik hazırlıkların hızlandırılacağını belirtti.
6️⃣ Ticari gayrimenkul kiralama, satış ve konsept danışmanlığı şirketi Alfa Invest tarafından yayımlanan ‘2024 İstanbul Ofis Piyasası’ raporu, ticari gayrimenkul sektörüne ışık tutuyor. Rapora göre İstanbul ofis piyasası 2024 yılında, İstanbul Finans Merkezi dışında yeni arzın olmaması nedeniyle 7.4 milyon m² seviyesinde sabit kaldı. Yılın ilk yarısında kira seviyeleri rekor düzeye ulaşırken, talebin yüksek olması nedeniyle kira artışları hızlandı. Ancak yılın ikinci yarısında doluluk oranlarının artması ve ofis seçeneklerinin azalması nedeniyle kiracı adayları uygun alan bulmakta zorlandı, bu da taşınma kararlarının ertelenmesine neden oldu. Bu eğilim, talepte düşüşe ve kira artış hızının yavaşlamasına yol açtı. 2024 yılı sonunda birincil kira rakamları TL bazında ise 1.850 TL (%68 artış) olarak gerçekleşti. Boşluk oranındaki düşüş İstanbul ofis piyasası için önemli bir sorun teşkil ediyor. 2023 yılında %8,4 olan boşluk oranı 2024 yılı sonunda %5,1 seviyesine gerileyerek %38,5 oranında bir düşüş gösterdi. 2025 yılı beklentileri, boşluk oranındaki düşüş hızının yavaşlaması ve yılın ikinci yarısından itibaren sabit kalması yönünde. Boşluk oranının düşük olması işlem hacminde düşüşe neden olurken, kira getirilerinin artması yatırımcı iştahını olumlu etkiliyor. Kira seviyeleri 2024 yılı boyunca enflasyonun üzerinde artış gösterdi. Ancak yılın ikinci yarısında doluluk oranlarının yükselmesi nedeniyle kiracıların taşınma kararlarını ertelemesi kira artış hızını yavaşlattı.

Şirketler
1️⃣ Aselsan CEO’su Ahmet Akyol, 2024 yılını rekor bakiye siparişlerle kapattıklarını ve şirketin finansal rasyolarının sağlam olduğunu belirterek, sermaye artışının şu an için gündemde olmadığını ifade etti. 2025 yılı için çift haneli satış büyümesi hedeflediklerini açıklayan Akyol, şirketin ihracat performansına da değindi. Aselsan’ın 2024 yılında ilk kez 1 milyar doların üzerinde yeni ihracat sözleşmesi imzaladığını ve yıllık ihracatın doğrudan ve dolaylı satışlarla 500 milyon doları geçtiğini vurguladı. Geçtiğimiz yıl 31 ürünün ilk kez sözleşmesinin imzalandığını ve 29 yeni ürünün kullanıcıların envanterlerine eklendiğini belirten Akyol, 2025’te de yine 30’dan fazla yeni ürünün envantere kazandırılacağını söyledi. Özellikle Suudi Arabistan ile işbirliğine dair önemli açıklamalarda bulunan Akyol, ülkeyle olan çalışmaların hız kazandığını ve her yeni projede farklı kapıların açıldığını belirtti. Suudi Arabistan ile halihazırda yeni anlaşmaların gerçekleştiğini ve yıl içinde bekledikleri çeşitli konuların olduğunu ifade etti. Şirketin küresel pazardaki büyüme stratejisinin güçlü ihracat performansıyla desteklendiğini ve 2025 yılında da yeni iş birlikleriyle büyümeye devam edeceklerini dile getirdi.
2️⃣ Europower Enerji İcra Kurulu Başkanı Ayşe Beril Harmanlı, Ankara’da devam eden yüksek gerilim güç transformatörü yatırımlarının yaklaşık 55 milyon dolarlık bir proje olduğunu belirtti. İnşaat sürecinin tamamlandığını ve makine kurulumlarının gerçekleştirildiğini açıklayan Harmanlı, Haziran ayında seri üretime başlamayı planladıklarını ifade etti. Şirketin ikinci yarı yıl için tüm kapasitesini dolduracak kadar sipariş aldığını vurgulayan Harmanlı, bu yatırımın 2024 yılı içerisinde 50-100 milyon dolarlık bir etki yaratmasını beklediklerini, 2026’dan itibaren ise yıllık 150-200 milyon dolar ciroya katkı sağlayacağını belirtti. 2024 yılını yoğun yatırımlarla geçirdiklerini ve beklentilere uygun bir yıl olduğunu vurgulayan Harmanlı, 2025’te bu yatırımların meyvelerini toplayacaklarını ve 400 milyon doları aşan bir hasılat beklentileri olduğunu söyledi. Şirketin uzun vadeli hedefleri kapsamında 2028 yılında 1 milyar dolar ciroya ulaşmayı planladıklarını da ekledi. Ukrayna’da savaş öncesinde ciddi bir hacme sahip olduklarını belirten Harmanlı, bu ülkede bir fabrika yatırımını hayata geçirmek için bazı girişimlerde bulunduklarını ifade etti. Savaş sonrası dönemde bölgedeki en önemli oyunculardan biri olmayı hedeflediklerini vurgulayarak, sektörde Ukrayna pazarı için stratejik bir konumda olmayı planladıklarını belirtti.
3️⃣ Koton CEO’su Bülent Sabuncu, enflasyon ve döviz kuru arasındaki makasın şirketi zorladığını ancak üretimlerinin %80’ini Türkiye’de gerçekleştirdiklerini ve yurtdışında da önemli bir paya sahip olduklarını belirtti. 2024’te 14 yeni mağaza açarak toplam mağaza sayısını 451’e çıkardıklarını açıklayan Sabuncu, online tarafta büyümeye devam ettiklerini ve her yıl 2-3 yeni ülkeye giriş yapma hedefleri olduğunu söyledi. Şu anda 32 ülkede mağazacılık faaliyetleri yürüttüklerini ve 70’ten fazla ülkede ürünlerini pazar yerleri aracılığıyla müşterilere sunduklarını belirtti. 2025 yılında ağırlıklı olarak yurtdışında büyümeye odaklanacaklarını belirten Sabuncu, özellikle Macaristan’da ölçek büyütme planlarının olduğunu vurguladı. Geçen yıl açtıkları mağaza sayısını aşmayı hedeflediklerini ve 2027 itibarıyla yurtdışındaki mağaza sayısının yurtiçindeki mağaza sayısını geçmesini planladıklarını ifade etti. Online tarafta ise bu yıl Sırbistan’ı da ekleyerek dijital büyümeyi sürdüreceklerini belirtti. 2025 yılındaki en önemli yeniliklerden birinin Körfez bölgesindeki işbirlikleri olacağını açıklayan Sabuncu, bölgenin en büyük perakende gruplarından biriyle ortaklık kurduklarını ve bu iş birliği sayesinde mağaza sayılarında ciddi bir artış hedeflediklerini söyledi. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’deki mağazalarını artırmayı planladıklarını, ayrıca Umman, Kuveyt ve Katar’ı da ekleyerek bölge genelinde büyümeyi sürdüreceklerini ifade etti.
4️⃣ Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su Burak Kutluğ, Tatlıpınar Enerji’nin toplam kurulu gücünün 2023’te halka arz edildiklerinde 115 MW seviyesinde olduğunu, ancak 2024 yılını 317 MW kapasiteyle kapattıklarını belirtti. Şirketin rüzgar ve güneş ağırlıklı bir portföye sahip olduğunu vurgulayan Kutluğ, son çeyrekteki baz etkisinin 2025’in tamamında görüleceğini ve bu durumun hem hasılat hem de kârlılık üzerinde yüksek etki yaratacağını dile getirdi. 2025 yılı içinde portföylerine yaklaşık 50 MW’lık ekleme yapmayı planladıklarını belirten Kutluğ, Bursa ve Yalova’daki santrallerde kapasite artışı gerçekleşeceğini ve toplam kapasitelerinin 360 MW’ı aşacağını söyledi. Yurtdışı operasyonlarına da değinen Kutluğ, Balkanlar ve Doğu Avrupa’da ciddi bir portföy oluşturduklarını ve bölgede stratejik ortaklık planlarının bulunduğunu ifade etti. Yurtdışı finansmana erişimlerinin güçlü olduğunu vurgulayan CEO, birlikte yatırım yapmak isteyen bazı gruplarla temas halinde olduklarını ve agresif bir büyüme sürecine geçebileceklerini söyledi. Portföylerini çeşitlendirme konusuna da önem verdiklerini belirten Kutluğ, bu doğrultuda yeni yatırım fırsatlarını değerlendirmeye devam edeceklerini ifade etti.
5️⃣ Fade Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Ali Demir, şirketin ABD’deki Walmart mağazalarında katma değerli ürünlerinin satıldığını ve bu alanda büyümeye devam ettiklerini belirtti. Fade Gıda’nın sadece bir tarım şirketi olmadığını, aynı zamanda teknoloji odaklı bir şirket olarak kendilerine ait özel yazılımlar geliştirdiklerini ifade eden Demir, yakın zamanda iki yeni yatırım gerçekleştirdiklerini açıkladı. Bunlardan birinin biyoteknoloji alanında olduğunu belirten Demir, ilk yapay zekâ destekli makinelerinin geçtiğimiz hafta devreye alındığını söyledi. Şirketin faaliyetleri hakkında konuşan Demir, alışveriş merkezlerindeki doluluk oranının %99 seviyesinde olduğunu ve tarımın her alanında faaliyet gösterdiklerini vurguladı. 2025 yılının Fade Gıda açısından olumlu bir yıl olacağını öngördüklerini dile getiren Demir, siparişlerde artan bir ivme yakaladıklarını ve Walmart dışında da farklı zincir marketlerle deneme üretimleri gerçekleştirdiklerini belirtti. Fade Gıda’nın genişleyen operasyonlarıyla hem tarım hem de teknoloji alanında güçlü bir büyüme stratejisi izlediğini ifade etti.
6️⃣ Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), haftalık bülteninde iki şirketin halka arzına onay verdi. Karara göre, Balsu Gıda ve Bulls Girişim Sermayesi, paylarının halka arzını gerçekleştirecek. Balsu Gıda için onaylanan halka arz kapsamında, şirketin 1 milyar TL olan mevcut sermayesi, 1 milyar 112 milyon TL’ye bedelli artırılacak. Bu kapsamda, 112 milyon TL nominal değerli paylar ile mevcut ortaklardan CZ Holding AŞ’nin sahip olduğu toplam 166 milyon TL nominal değerli (B) grubu paylar halka arza konu edilecek. Böylece toplamda 278 milyon TL nominal değerli pay halka arz edilecek. 1 TL nominal değerli paylar, 17,57 TL sabit fiyat üzerinden satışa sunulacak. Bulls Girişim Sermayesi ise 200 milyon TL olan sermayesini bedelli artırımla 268 milyon TL’ye çıkaracak. Bu artırımla 68 milyon TL nominal değerli yeni paylar ile mevcut ortaklardan Bulls Yatırım Holding AŞ’ye ait 4,5 milyon TL nominal değerli (B) grubu paylar halka arz edilecek. Toplamda 72,5 milyon TL nominal değerli pay halka arz edilecek. 1 TL nominal değerli paylar, 12,18 TL sabit fiyat üzerinden satışa sunulacak.