Bu mayıs farklı

13 Mayıs Salı gününden herkese günaydınlar, Fintables Bülten’e hoş geldiniz.

☑ Küresel ticaret anlaşmaları, jeopolitik yumuşama ve PKK’nın silah bırakma kararıyla birlikte haftaya güçlü bir piyasa iyimserliğiyle başladık. Borsa İstanbul 9700 puanı aşarken, Türkiye’nin CDS primi 318’e geriledi.

☑ ABD-Çin arasında tarifelerin düşürülmesi piyasalarda geniş çaplı iyimserlik yaratırken, hisse senetlerinden tahvillere ve emtialara kadar pek çok varlık sınıfında hareketlilik görüldü. S&P 500’de hedefler revize edilirken, altın ve euronun zayıfladığını görüyoruz. Gözler şimdi ABD TÜFE verisinde.

☑ Haftaya jeopolitik cephede İstanbul merkezli kritik bir diplomasi trafiğiyle başladık. Putin-Zelenski görüşmesinin gerçekleşmesi, sadece savaşın değil, ABD-Avrupa ilişkilerinin ve yaptırım politikasının seyrini de belirleyebilir.

Okuma süresi: 4 dakika 55 saniye.

Ajanda

1️⃣ Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'yi kabul edecek.

2️⃣ ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan'ı ziyaret edecek.

3️⃣ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, mart ayına ilişkin ödemeler dengesi istatistiklerini duyuracak.

4️⃣ Türkiye İstatistik Kurumu, mart ayı dış ticaret endekslerini ve 2024 yılı doğum istatistiklerini açıklayacak.

Borsa İstanbul

Haftaya oldukça güçlü bir başlangıç yaptık. Hem içeriden hem dışarıdan gelen peş peşe olumlu haberler, son dönemde dar bir bantta sıkışan piyasalar için kısa vadeli rahatlama sağladı. ABD’nin önce İngiltere ile ticaret anlaşması yapması, ardından Çin’le de 90 günlük bir gümrük indirimi mutabakatına varması küresel risk iştahını yukarı çekti. Çin mallarına uygulanan %145’lik tarifenin %30’a, ABD mallarına yönelik %125’lik verginin ise %10’a indirilmesi; tedarik zincirlerinden emtia fiyatlarına kadar geniş bir alanda rahatlama getirdi. Buna bir de Rusya-Ukrayna görüşmelerinin 15 Mayıs’ta İstanbul’da yapılacağı beklentisi ve Hindistan-Pakistan arasındaki ateşkesin ilanı eklendi. Yurt içinde ise uzun yıllardır güvenlik risklerinin merkezinde yer alan terör örgütü PKK’nın silah bırakma ve kendini feshetme açıklaması, gündemi bir anda değiştirdi.

Tüm bu gelişmeler, haftaya başlarken piyasalarda güçlü fiyatlamalar yarattı. Borsa İstanbul %3’ü aşan yükselişle 9700 puanı test etti. Haber akışı risk primini düşürdü. Türkiye’nin 5 yıllık CDS’i 318 seviyesine kadar geriledi. Global endekslerde de pozitif bir hava vardı. Bitcoin, petrol, ABD tahvil faizleri yükseldi. Euro/dolar ise risk iştahının etkisiyle geri çekildi. Altın fiyatlarında ise güvenli liman talebinin azalmasıyla %2’lik bir kayıp yaşandı. Şirketler bazında ise Rusya-Ukrayna savaşının bitmesinden olumlu etkilenmesi beklenen Anadolu Efes, Şişecam, Enka gibi şirketler ve Hindistan ve Pakistan’da aktif faaliyetleri bulunan Çelebi, Coca-Cola İçecek gibi şirketler öne çıktı.

Yurt Dışı

ABD ile Çin’in gümrük vergilerini 90 günlüğüne büyük oranda düşürmesi, sadece hisse senedi piyasalarını değil, tahvil, döviz ve emtia piyasalarını da aynı anda etkiledi. Borsa tarafında yeniden “Buy America” teması sahneye çıktı. Goldman Sachs, S&P 500 hedefini 6.200’den 6.500 puana yükseltti. Nasdaq yeniden boğa piyasasına girdi. Ancak notlarda hala temkinli ifadeler hakim. Goldman stratejistleri marj baskısına dikkat çekerken, Fed’in bu yıl yalnızca iki faiz indirimi yapacağı yönündeki beklentilerin fiyatlandığını belirtiyor. Bu, kısa vadeli tahvillerde satış baskısını artırırken, tahvil getirilerinde de sert yükseliş getirdi. 2 yıllık ABD tahvil faizi %4’ün üzerine çıktı, 5 yıllıklarda %4,11 seviyesi görüldü. Swap piyasaları artık yıl sonuna kadar sadece 56 baz puanlık bir indirim fiyatlıyor. Bu sayı geçen hafta 75 baz puandı.

Dolar endeksi son aylardaki en güçlü günlerinden birini yaşadı. %1’in üzerinde değer kazanan dolar, euro/dolar paritesini 1,11’in altına itti. Altın, %2’ye yakın gerileyerek 3200 dolara yaklaştı. İsviçre frangı ve Japon yeni de zayıfladı. Piyasa artık gözünü bugünkü ABD TÜFE verisine çevirdi. Yıllık enflasyonun %2,4 ile son 4 yılın en düşük seviyesine inmesi bekleniyor. Ancak aylık artışın %0,3 olması, Fed’i temkinli kalmaya zorlayabilir. Yani, kısa vadeli coşkuya rağmen, yapısal kırılganlıklar ve Fed’in enflasyonla mücadelesi, piyasa üzerinde baskı unsuru olmaya devam ediyor. Petrol fiyatları da tarifelerin gevşetilmesinden pozitif etkilendi. Talep artışı beklentisiyle Brent gün içinde %3,5 yükseldi. Ancak İran ile nükleer müzakerelerin yeniden gündeme gelmesi, ilerleyen dönem için arz kaynaklı bir baskı riski yaratıyor. Şimdilik fiyatlamalar pozitif tarafta.

15 Mayıs

Haftaya jeopolitik cephede de yoğun ve kritik bir gündemle başladık. Perşembe günü İstanbul’da gerçekleşmesi beklenen Putin-Zelenski görüşmesi, sadece Rusya-Ukrayna savaşı değil, aynı zamanda ABD-Avrupa ilişkileri ve yaptırımların geleceği açısından da dönüm noktası olabilir. ABD’li ve Avrupalı yetkililer, yeni yaptırımlar için önce Türkiye’deki zirvenin sonucunu bekleme konusunda uzlaştı. Washington, bu görüşmeye alan açmak istiyor. Trump, “Görüşme olmayacaktı, ben bastırdım ve şimdi olacak” diyerek kendisini sürecin mimarı olarak öne çıkarıyor. Hatta Türkiye’de gerçekleşmesi beklenen toplantılara katılma ihtimalini gündeme taşıyarak bu görüşmeyi küresel bir vitrine çevirmek istiyor. Zelenski cephesinden de bu olasılığa olumlu mesajlar geldi. Ancak Kremlin hala Putin’in katılımı konusunda net bir açıklama yapmış değil.

ABD tarafı, Rusya’ya yönelik ağır yaptırımlar için seçenekleri hazır tutuyor. Lindsey Graham tarafından hazırlanan tasarı, Rusya’dan enerji ithal eden ülkelere %500’e kadar vergi koymayı içeriyor. Fakat Trump bu adımı ancak anlaşmanın sağlanmasına katkı sunması hâlinde atacağını söylüyor. Diğer yandan, Türkiye’nin arabuluculuk rolü tekrar güç kazanmış durumda. Erdoğan’ın daha önce tahıl anlaşmasında oynadığı kritik rol hatırlanıyor. Özetle, İstanbul’daki olası zirve sadece savaşın değil, küresel denge arayışının da merkezi haline geldi. Görüşme gerçekleşirse, piyasalarda olumlu fiyatlamalar sürebilir.

Atıştırmalıklar

🏗️ Mart ayında inşaat maliyetlerinde yeniden yukarı yönlü bir hareket görsek de özellikle malzeme tarafında yıllık artışlar oldukça sınırlı. TÜİK verilerine göre, inşaat maliyet endeksi bir önceki aya göre yüzde 1,53 oranında artarken, yıllık bazda artış yüzde 23,23 olarak gerçekleşti. Malzeme endeksi aylık yüzde 1,95, yıllık ise yüzde 18,80 oranında arttı. İşçilik maliyetlerinde ise aylık artış yüzde 0,80 olurken, yıllık artış yüzde 31,72 seviyesinde gerçekleşti.

🛍️ Mart ayında perakende satışlarda ivme kaybı dikkat çekti. TÜİK verilerine göre, perakende satış hacmi yıllık bazda yüzde 9,2 arttı. Ancak bu veri, Temmuz 2024’ten bu yana görülen en yavaş yıllık artış olarak kayda geçti. Aylık bazda ise perakende satışlar yüzde 1,4 gerileyerek, yaklaşık dokuz ay sonra ilk kez düşüş gösterdi. Ticaret satış hacmine bakıldığında ise yıllık bazda yüzde 10,8’lik bir artış yaşandı. Bu artışta motorlu kara taşıtları ve motosikletlerin ticareti ile onarımı segmenti öne çıktı. Aylık bazda genel ticaret hacmi yüzde 5 yükselirken, motorlu taşıt grubunda artış yüzde 3,6 olarak gerçekleşti.

💵 Fitch Ratings, iç siyasi riskler ve küresel belirsizliklere rağmen Türkiye borçlanma piyasasının büyümeye devam ettiğini açıkladı. 2025-2026 döneminde borçlanma piyasasının 500 milyar doları aşması bekleniyor. 2025 Nisan itibarıyla toplam ihraçlar %60 yıllık artışla 12 milyar dolara ulaştı ve bunların %76,5’i TL cinsinden gerçekleşti. 2025 ilk çeyreğinde piyasa büyüklüğü 465 milyar dolara çıktı, bunun %66’sı TL, %31’i dolar, %3’e yakını euro cinsinden oldu. Yurt dışı yatırımcıların kamu borcundaki payı %9,9’dan %8,6’ya geriledi.

⚒️ Demir cevheri fiyatları, dün ABD-Çin tarifelerinin düşürülmesiyle %3 yükseldikten sonra bugün yeniden 99 dolar seviyesine geriledi. Risk iştahı geçici olurken piyasa tekrar zayıf talep ve arz fazlasına odaklandı. Çin’de mevsimsel talep zayıflığı dönemine giriyoruz. Mayıs itibarıyla inşaat faaliyetlerinde yavaşlama ve çelik üretimini azaltma politikaları, demir cevheri talebini baskılıyor. Çin hükümeti, çelik üretimini azaltma planlarını uygulamaya başladı. Bu arada diğer metallerde bakır sabit kalırken, nikel ve kalayda düşüş görüldü.

📱 Apple, sonbaharda tanıtacağı iPhone 17 serisinde fiyat artışı planlıyor. Bu artış, yeni tasarım ve özelliklerle desteklenecek. Şirket, tarife kaynaklı fiyat artışı algısından kaçınmak istiyor. ABD ile Çin arasındaki tarifelerin 90 gün süreyle düşürülmesi, Apple’ın çin merkezli tedarik baskısını geçici olarak hafifletti. Ancak Apple, uzun vadede ihracatı Hindistan’a kaydırmayı sürdürüyor. iPhone Pro ve Pro Max üretimi büyük oranda hâlâ Çin’de yapılıyor. Hindistan bu üretime aday olsa da altyapı henüz yeterli değil. 2026-2027’den önce Çin’in üretimdeki ağırlığı azalmayacak.