Gözler artık 24 Temmuz’da
4 Temmuz Cuma gününden herkese günaydın, Fintables Bülten’e hoş geldiniz.
☑ Yeni hikayemize hoş geldiniz. Sermaye Piyasası Kurulu, Fintables Portföy Yönetimi AŞ unvanlı portföy yönetim şirketimizin kuruluşuna izin verdi. Bu kararla birlikte Fintables olarak yatırım tarafında da kendi hikâyemizi yazmaya başlıyoruz. Önümüzdeki dönemde, şeffaflık ve veri odaklılık ilkesini bu alana da taşıyacak, yatırımcıların ihtiyacına göre şekillenen yeni nesil çözümler geliştireceğiz.
☑ Haziran enflasyonunun beklentilerin altında kalmasıyla faiz indirimi beklentileri güçlenirken, gözler artık 24 Temmuz’daki faiz kararına çevrildi.
☑ Haziran sonunda yabancı yatırımcılar hisse ve tahvile yönelirken, yerleşiklerde kurumlar dövize, bireyler ise altına geçiş yaptı. TCMB rezervlerindeki düşüş ikinci haftada da sürdü.
☑ ABD’de istihdam verileri manşette güçlü görünse de özel sektördeki zayıf artış ve göçmen politikalarının etkisi piyasada Fed’in temkinli kalacağı beklentisini güçlendirirken, temmuzda faiz indirimi beklentileri rafa kalkmış gibi gözüküyor.
Okuma süresi: 4 dakika 46 saniye.
Ajanda
1️⃣ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, haziran ayına ilişkin reel efektif döviz kuru ile aylık fiyat gelişmeleri raporunu açıklayacak.
2️⃣ Almanya’da mayıs ayı fabrika siparişleri verisini öğreneceğiz.
3️⃣ Euro Bölgesi ÜFE verisi açıklanacak.

TÜFE Değişim Oranları (TÜİK)
TÜFE
Dün gelen haziran enflasyon verisinin beklentilerin altında kalınması piyasalarda iyimserliği artırdı. TÜFE haziranda aylık %1,37 ile %1,5 civarındaki beklentilerin altında gerçekleşirken yıllık enflasyon %35,05’e geriledi. Çekirdek enflasyon ise aylık %1,76 artışla yıllık bazda %34,62 seviyesine indi. Mayıs ayında başlayan olumlu trend haziranda da devam etti. Özellikle gıda fiyatlarında işlenmemiş ürünlerin etkisiyle aylık %0,3’lük düşüş, genel enflasyona olumlu katkı sağladı. Ancak konut (%2,6), ulaştırma (%2,4) ve eğitim (%4,5) gibi kalemlerdeki yüksek seyir dezenflasyon sürecini sınırlayıcı nitelikte. Hizmet enflasyonundaki artışın görece düşük hızda gerçekleşmesi ise olumlu bir detay.
Bu rakamlar, Merkez Bankası’nın faiz indirimine gitmesi için uygun zemini hazırlıyor. Özellikle reel faizlerin yüksek kalması, ekonomideki yavaşlama sinyalleri ve dezenflasyonun kısmen kontrol altına alınması, TCMB’nin 24 Temmuz toplantısında 250-300 baz puanlık ihtiyatlı bir indirim yapma beklentisini güçlendirdi. Yılın geri kalanında, doğalgaz fiyatlarındaki artışın temmuzda sınırlı bir etkisi olacak. Gıda fiyatlarının mevcut seyri korunursa, yıl sonu enflasyonu için kurum tahminleri %28,5 - %31 bandında şekilleniyor. TCMB’nin bu ortamda temkinli ama destekleyici bir para politikası izleyerek hem finansal istikrarı koruması hem de büyüme üzerindeki sert iniş riskini azaltması bekleniyor.

Tarım Dışı İstihdam Verisi (ING)
ABD
ABD’de dün gelen istihdam verileri piyasaları rahatlattı ancak tablonun detayları göründüğünden daha karışık. Manşet veride ABD ekonomisinin beklentilerin üzerinde, 147 bin yeni istihdam yarattığını ve işsizlik oranının da %4,1’e gerilediğini gördük. Bu rakamlar Fed’in faiz indirimi için acele etmesini gerektirecek bir tablo yaratmadı. Aksine, Fed yetkililerinin yaz ayları boyunca sabırlı durmasını sağlayacak bir manzara ortaya çıktı. Ancak verilerin ayrıntısına indiğimizde durum gözüktüğü gibi değil. Özel sektör istihdamı sadece 74 bin artarak, geçen ekim ayından bu yana en düşük seviyeye geriledi. Bu da iş gücü piyasasında görünenden daha zayıf bir seyir olabileceği yönünde endişeleri artırıyor. Özellikle Trump yönetiminin göçmen politikalarının iş gücü arzını sınırlaması, piyasa üzerinde görünmeyen bir baskı oluşturmuş olabilir.
Rapor sonrası piyasa hareketleri de Fed’in acele etmeyeceği beklentisini teyit ediyor. ABD tahvil faizleri yükselirken, dolar güçlendi. Özellikle para politikasına en duyarlı olan iki yıllık tahvil faizleri son iki haftanın zirvesine çıktı. Piyasada genel beklenti Fed’in yaz boyunca bekleyip, ekonomik verileri izleyerek karar alacağı yönünde. Atlanta Fed Başkanı Bostic’in, ‘belirsizlik döneminde sabırlı olunmalı’ şeklindeki açıklaması da Fed’in temkinli yaklaşımını destekliyor. Yatırımcılar ise şimdi dikkatlerini 15 Temmuz’da açıklanacak haziran enflasyon verisine çevirmiş durumda. Eğer tarifeler nedeniyle oluşan geçici fiyat artışları enflasyonu yukarı iterse Fed, istihdam piyasasındaki dirençle birlikte faiz politikası açısından zorlu bir denge noktasına gelebilir.

Merkez verileri
Haziran’ın son haftasında yabancılar hem hisse senedi hem de tahvil piyasasında net alıcıydı. Hisse piyasasına 248 milyon dolar, tahvil piyasasına ise repo hariç 305 milyon dolarlık net giriş gerçekleşti. Böylece tahvil piyasasına üst üste üçüncü hafta giriş olurken, yabancıların tahvil stoku içerisindeki payı da %5,5’ten %5,7’ye yükseldi. DİBS tarafında ise yabancı payı %6,04’e çıktı. Yılbaşından bu yana bakarsak tablo biraz farklı. Yabancılar hisse senedi piyasasında toplam 738 milyon dolarlık net alım yaparken, tahvil piyasasında ise 3,3 milyar dolarlık net satış gerçekleştirdi. Ancak uzun vadeye bakıldığında, son bir yıllık dönemde tahvil piyasasına 4,7 milyar dolarlık giriş yaşanırken, hisse piyasasında yabancı çıkışı 1,2 milyar dolardan 704 milyon dolara geriledi.
Yerleşiklerin döviz hesaplarına baktığımızda ise resim yine çift taraflı. Kurumların döviz hesapları 803 milyon dolar artarken, hanehalklarının döviz hesaplarında 328 milyon dolarlık azalma var. Buna karşılık hanehalkı kıymetli maden hesapları 277 milyon dolar artarak, toplam DTH hesaplarını fiyat etkisinden arındırılmış olarak 677 milyon dolar yukarı çekti. Bu da kurumların döviz hesaplarını artırdığı, bireylerin ise altına yöneldiği bir resmi işaret ediyor. TCMB rezervleri ise ikinci haftada da düşüşünü sürdürdü. Net döviz rezervi haftalık bazda 1,8 milyar dolar düşerek 46,3 milyar dolara inerken, brüt döviz rezervi de 1,3 milyar dolar gerileyerek 154,6 milyar dolara düştü. Swaplar hariç net rezervlerin seviyesi de 1,8 milyar dolar azalarak 28,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Rezervlerdeki düşüş eğiliminin kalıcılığı önemli olacak.
Atıştırmalıklar
🏦 27 Haziran haftasında bankacılık sektöründe hem kredi hem mevduat tarafında güçlü artışlar dikkat çekti. Toplam kredi hacmi 290 milyar TL’nin üzerinde artarken, mevduatlar 427 milyar TL’lik yükselişle 23,1 trilyon TL’ye ulaştı. Tüketici kredilerindeki 32 milyar TL’lik artışta en büyük pay yine ihtiyaç kredilerine ait olurken, taksitli ticari krediler de 31 milyar TL yükseldi. Bireysel kredi kartı borçları %2,9 artışla 2,2 trilyon TL’ye çıkarken, takipteki alacaklar 4,7 milyar TL yükseldi. KKM bakiyesi ise 15,6 milyar TL gerileyerek 543,7 milyar TL’ye indi ve toplam mevduat içindeki payı %2,35’e kadar düştü.
🛢️ Petrol fiyatları haftanın son işlem gününde sınırlı bir değişim gösterirken, piyasada yön arayışı öne çıkıyor. Güçlü gelen istihdam verileri Fed’in faizleri sabit tutacağı beklentisini güçlendirirken, yatırımcılar Trump’ın tarifeler konusunda atacağı adımları bekliyor. Brent ve WTI sınırlı kazançlarla haftayı kapatırken, ABD Bağımsızlık Günü nedeniyle düşük kalan işlem hacimleri volatiliteyi sınırladı. 147 binlik istihdam artışı ve işsizlik oranının %4,1’e düşmesi, ekonomik görünümde dirençli duruşun sürdüğüne işaret ederken, tarife politikalarının netleşmesi kısa vadeli fiyatlamalarda belirleyici olacak gibi görünüyor.
🏛️ ABD’de Temsilciler Meclisi’nin kabul ettiği 3,4 trilyon dolarlık mali paket, Başkan Donald Trump’ın iç politikada yön değiştirme stratejisinin somut bir göstergesi oldu. 218’e karşı 214 oyla geçen tasarı, hem 2017 vergi indirimlerini kalıcı hale getiriyor hem de Trump’ın 2024 kampanyasında vadettiği yeni vergi indirimlerini kapsıyor. Paket aynı zamanda Medicaid ve gıda yardımı gibi sosyal güvenlik ağı harcamalarında kesintiye giderken, Biden döneminde genişletilen yeşil enerji teşviklerinin büyük kısmını sıfırlıyor. Bu yönüyle sadece ekonomik değil, ideolojik bir dönüşüme de işaret eden yasa, Kongre Bütçe Ofisi’ne göre ABD’nin mevcut borcuna 3,4 trilyon dolarlık ek yük bindirecek.
🌍 IMF Sözcüsü Julie Kozack, ABD’de Temsilciler Meclisi’nden geçen vergi indirimi tasarısının bütçe açığını artıracağı uyarısında bulunarak, bunun IMF’nin kamu borcunun GSYH’ye oranını azaltma çağrısıyla çeliştiğini vurguladı. Kozack, borcun sürdürülebilirliği için mali konsolidasyona erken başlanmasının önemine dikkat çekti ve bu konuda ABD’nin farklı politika seçeneklerine sahip olduğunu, ancak iç siyasi uzlaşının kritik olduğunu ifade etti. IMF, tasarının ekonomik etkilerini Temmuz ayında güncelleyeceği Dünya Ekonomik Görünüm raporuna yansıtmayı planlıyor. Kozack ayrıca küresel ekonomide yüksek belirsizlik, düşük büyüme ve zayıf ticaret ortamının sürdüğünü; bu koşullarda verimlilik artışı ve borçla mücadeleye odaklanılması gerektiğini belirtti.