Sektörel Görünüm - Mayıs 2025 Otomotiv Bülteni

Veriler

✦ Mart ayında ulaşılan rekor satışların ardından, nisanda da otomobil ve hafif ticari araç pazarı 105.352 adetlik satışla tarihin en yüksek nisan ayı performansını gösterdi. Otomotiv pazarı nisan ayında geçen yılın aynı dönemine göre %38,8 büyürken, otomobil satışları %39 artışla 85.411 adede, hafif ticari araç satışları ise %37,8 artışla 19.941 adede ulaştı. Otomotiv satışları yıla zayıf başlamasına rağmen, Ocak-Nisan döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla %2,7 artış gösterdi. Son 10 yıllık ortalamalara göre otomobil pazarı %61,8; hafif ticari araç pazarı ise %34,6 artış gösterdi.

✦ Ocak-Nisan döneminde otomobil pazarının %81,5’ini, vergi avantajı bulunan A, B ve C segmentindeki araçlar oluşturdu. Segment bazında en yüksek payı %55,5 ile C segmenti alırken, bu grupta toplam 171.562 adet satış gerçekleşti. Onu %25,6 pay ve 79.492 adetle B segmenti izledi. Gövde tiplerine göre bakıldığında ise SUV modeller %60,7’lik payla liderliğini koruyarak 187.660 adet satıldı. SUV’leri %22,9 pay ve 70.852 adetle sedan, %15,3 pay ve 47.408 adetle hatchback modeller takip etti.

✦ Motor tiplerine göre incelendiğinde, benzinli otomobiller 149.500 adetle toplam satışların %48,3’ünü oluşturdu. Hibrit araçlar 88.856 adetle %28,7 pay alırken, elektrikli otomobiller pazar payını artırmaya devam ederek 42.856 adet satışla %13,9’a ulaştı. Elektrikli araç segmentinde 160 kW altı modeller %75,7 artışla %11,6’lık paya, 160 kW üzeri modeller %157 artışla %2,3’lük paya yükseldi. Dizel otomobiller ise 26.155 adet satışla toplam pazarın %8,5’ini oluşturdu.

✦ Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, mart ayında trafiğe kaydı yapılan motorlu kara taşıtları bir önceki aya göre %43 artarak 195.682 adede ulaştı. Bu araçların %48,5’ini otomobiller, %36,1’ini motosikletler, %9,7’sini kamyonetler ve %2,5’ini traktörler oluşturdu.

✦ Türkiye’de otomotiv endüstrisinin nisandaki toplam ihracatı 3,1 milyar dolar ile 2024’ün aynı dönemine göre %14,5 büyüme kaydederek nisan ayı toplam ihracatının %17,36’sını oluşturdu.

✦ Nisanda borsaya açık şirketlerin geçen senenin aynı ayına göre satış adetlerini incelediğimizde Tofaş hariç iyi performe edildiği gözlemleniyor.

ŞirketSatılan Otomobil Sayısındaki Değişim (%)Satılan Hafif Ticari Sayısındaki Değişim (%)
DOAS43,547,3
TOASO-16,693
FROTO47,414,3

** Tofaş & Stellantis birleşmesinin satış adetlerine etkisi mayıs ayından itibaren görüleceği için Stellantis markaları kapsam dışında tutulmuştur.*

✦ BETAM ve Sahibinden işbirliğiyle hazırlanan Otomobil Piyasası Görünümü: Nisan 2025 raporuna göre Mart 2025 itibarıyla ortalama satılık otomobil fiyatı bir önceki yılın aynı ayına göre %10,6 artarak 950 bin 515 TL’ye yükselirken reel bazda fiyatlar %19,9 oranında geriledi. Yakıt türlerine göre bakıldığında, en yüksek ortalama fiyata sahip araçlar 3 milyon 405 bin TL ile elektrikli otomobiller oldu. Piyasa canlılık göstergelerinde ise yukarı yönlü bir hareket söz konusu. Otomobil talep endeksi geçen yılın aynı ayına göre %5,3, bir önceki aya göre %11,8 artarken satılan otomobil sayısının ilan sayısına oranı %21,3’e yükseldi. Diğer taraftan satılık ilanların yayında kalma süresi ortalama 21,3 güne çıkarak satış sürelerinin hafif uzadığını gösterdi.

Gelişmeler

✦ Ford Motor Co., ABD Başkanı Trump’ın otomobil ithalatına getirdiği yeni gümrük tarifeleri nedeniyle 2025 yılına ilişkin finansal hedeflerini geri çekti. Şirket, küresel ticaret politikalarında artan belirsizlikler karşısında net kâr görünümünü paylaşmaktan kaçınırken, tarifelerin bu yıl düzeltilmiş faiz ve vergi öncesi kârı (EBIT) yaklaşık 1,5 milyar dolar azaltmasını bekliyor. Toplam tarife etkisinin 2,5 milyar dolar seviyesinde olacağı tahmin ediliyor. Ford daha önce açıkladığı 8,5 milyar dolara kadar düzeltilmiş EBIT hedefinden geri adım atarken, bu kararı 7 temel gerekçeyle açıkladı. Bu gerekçeler arasında, gümrük vergilerine bağlı tedarik zinciri bozulmaları ve ilave tarife riskleri öne çıkıyor. Şirket, araçlarının %80’ini ABD’de üretiyor ve bu sayede rakiplerine göre tarifelerden daha az etkileniyor. Buna rağmen şirket, mevcut politikaların uzun vadeli maliyet baskısı yaratabileceğini düşünüyor.

✦ Alman otomotiv devi Mercedes-Benz, Trump’ın ithal araçlara getirdiği yeni gümrük vergileri sonrası üretim planlarında değişikliğe gidiyor. Şirketten yapılan açıklamaya göre, ‘çekirdek segment’te yer alan bir modelin montajı 2027 yılına kadar Alabama’daki Tuscaloosa fabrikasına taşınacak. Mercedes, model ismini vermese de analistler bu aracın büyük ihtimalle geçen yıl ABD’de 64 binin üzerinde satan GLC SUV olduğunu değerlendiriyor. Söz konusu hamle, Trump’ın üretimi ABD’ye geri getirme yönündeki ticaret politikalarının otomotiv sektörü üzerinde somut etkiler yarattığını gösteriyor. Mercedes, Tuscaloosa’daki fabrikasında 2024 yılında 260 bin civarında araç ürettiğini ve bu araçların büyük kısmının ABD dışına ihraç edildiğini açıkladı. Fabrikada üretilen modeller arasında GLE, GLS, EQE SUV, EQS SUV ve Mercedes-Maybach SUV versiyonları yer alıyor. Şirketin ABD’de 11.000’den fazla kişiyi istihdam ettiği ve yaklaşık 400 tedarikçiyle çalıştığı belirtiliyor.

✦ Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS) üyeleriyle yapılan 2025 yılı birinci çeyrek sektörel değerlendirme anketine göre, sektörün yurt içi satışları dolar bazında geçen yılın aynı dönemine göre ortalama %2,57 oranında geriledi; üreticilerde bu düşüş %3,04 olurken dağıtıcılarda %2,25 olarak ölçüldü. İstihdamda önceki çeyreğe göre genel bir azalma yaşanırken tahsilat süreçlerinde özellikle dağıtıcılar cephesinde kötüleşme hissi önceki anketlere kıyasla belirgin şekilde arttı. Maliyetlerdeki artış, nakit akışı sorunları ve ciro kaybı, üyeler tarafından en sık dile getirilen sorunlar olurken yatırım yapmayı planlayan üyelerin oranı %20,6 ile son dönemlerin en düşük seviyesine geriledi. Önümüzdeki üç ayda sektörel koşullarda iyileşme bekleyenlerin oranı %26,5’te kalırken ekonomik yapının daha kötüye gideceğini düşünenlerin oranı %52,9’a yükseldi. Öte yandan üretici üyelerin kapasite kullanım oranı ortalama %76,3 seviyesinde gerçekleşirken ihracat tarafında da %2,14’lük bir düşüş kaydedildi.

✦ ABD Başkanı Donald Trump, Oval Ofis’te yaptığı açıklamada, otomobil üreticilerinin Kanada, Meksika ve diğer ülkelerdeki üretim faaliyetlerini ABD’ye taşımaları için zamana ihtiyaç duyduklarını belirterek sektörün karmaşık tedarik zincirlerini yeniden yapılandırabilmesi adına geçici gümrük vergisi muafiyeti sağlayabileceği sinyalini verdi. Bu açıklama, Trump’ın 2 Nisan’da duyurduğu karşılıklılık esaslı tarife uygulamasının ardından geldi. Çin’e yönelik tarifeleri %125’e çıkaran ve diğer ticaret ortakları için ek tarifeleri 90 günlüğüne askıya alan Trump, 26 Mart’ta da otomobil ve yedek parçalarına %25 gümrük vergisi getiren kararnameyi imzalamıştı.

Sektörden Açıklamalar

✦ Citroën Türkiye Genel Müdürü Burak Turan, CNBC-e programında yaptığı açıklamada, 2024 yılında pazarda dalgalı bir seyir izlendiğini hatırlattı. Seçim sonrası kur beklentileriyle öne çekilen talebin ardından Nisan ayında pazarın yavaşladığını, yılın son çeyreğinde ise birikmiş taleple 14 bin adetlik ilave satışla rekor kırıldığını ifade etti. 2025 yılında elektrikli araç satışlarında %25 artışla 125 bin seviyesinin aşılabileceğini ve Citroën Türkiye olarak yaklaşık 9.500-10.000 elektrikli araç satışı hedeflediklerini aktaran Turan, bu rakamın toplam satışlarının %13,5’ine denk geldiğini kaydetti. Citroën’in tüm modellerde elektrifikasyona geçiş yapacağını ve hem hibrit hem tam elektrikli seçenekler sunacağını duyurdu. Sektör genelinde 2025 için yaklaşık 1,2 milyon adetlik bir pazar beklendiğini, hatta yeni bir rekor kırılabileceğini ancak bunun küresel ve yerel gelişmelere bağlı olacağını belirtti.

✦ Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Şükrü Bekdikhan, yıl sonu için öngörülen 1 milyon 100 bin adetlik toplam pazar beklentisini koruduklarını belirtip, Türkiye'nin Avrupa’ya kıyasla hâlâ düşük otomobil sahipliği oranına sahip olduğunu vurguladı. Türkiye’de elektrikli araçlara olan ilginin arttığını, geçen yıl satılan her 10 araçtan birinin elektrikli olduğunu söyleyen Bekdikhan, hibritlerle birlikte bu oranın %35’e yaklaştığını aktardı. ÖTV avantajları, şarj altyapısındaki iyileşmeler ve menzillerin 750 km’ye kadar çıkmasıyla birlikte elektrikli araçların daha cazip hale geldiğini söyledi. 2025’te her 100 araçtan 25-30’unun elektrikli olabileceği beklentisini paylaştı. Tüketicinin bağlantılı hizmetlere olan ilgisine de değinen Bekdikhan, yapay zekâ destekli işletim sistemlerinin araçlarda günlük hayatla entegrasyon sağladığını ifade etti. Yeni nesil sürücüler için çevresel duyarlılığın önem kazandığını ve markaların buna uyum sağlaması gerektiğini belirtti. Son olarak, küresel ölçekte hızlı değişen ekonomik ve politik ortamda serbest ticaretin ve inovasyonun desteklenmesi gerektiğini ifade eden Bekdikhan, piyasa dengelerinin zamanla oturacağına inandıklarını söyledi.

✦ ODMD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Bozkurt, BloombergHT’ye yaptığı açıklamada bayram etkisi sebebiyle nisan ayının kısa bir ay olmasına rağmen satışların beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini belirtti. “Ay başında 90–95 bin adetlik bir kapanış tahmin edilirken son haftadaki güçlü ivmeyle birlikte satışlar 105 bin adedin üzerine çıktı.” dedi. Türkiye’nin mobilite ihtiyacının bu rakamların çok daha ötesinde bir potansiyeli barındırdığını vurgulayan Bozkurt, buna karşın bazı zorlukların da bulunduğuna dikkat çekti. Euro kurundaki yükselişin otomobil fiyatlarına zam beklentisi yarattığını ve tüketicilerin bu artış öncesinde alım yapmayı tercih ettiğini ifade etti. İlk dört aylık verilere bakıldığında, döviz kurlarında ciddi bir oynama olmazsa, pazarın yıl sonunda geçen yıla paralel bir seviyede kapanabileceğini öngördü. Türkiye’deki araç parkının 22 milyonun üzerinde olduğunu ve yaş ortalamasının yüksekliği nedeniyle yenileme kaynaklı alımların da devam ettiğini aktaran Bozkurt, küresel ölçekte üretim kapasiteleri arasında bir rekabet yaşandığını, üretim hacmi arttıkça araç başı sabit maliyetlerin azaldığını ve bu sayede rekabet gücünün korunduğunu söyledi. Otomotiv üreticilerinin bu nedenle kârlılıktan feragat ederek üretimi önceliklendirdiğini, aksi halde rekabetçiliğin kaybedilmesi durumunda oluşacak zararın telafi edilmesinin çok daha zor olacağını belirtti.