Sektörel Görünüm - Mart 2025 Otomotiv Bülteni

Yılın ikinci otomotiv bülteniyle karşınızdayız. 2023 ve 2024’te gördüğümüz iki rekor yılın ardından 2025 pazar anlamında biraz daha normal başladı. Sektör bu seneki katalistini ararken, özellikle hafif ticari pazardaki zayıflık dikkatimizi çekiyor. Bültende her zamanki gibi pazar dinamiklerine, borsaya açık şirketlerin verilerine, sektördeki büyük oyuncuların yatırımlarındaki son gelişmelerine ve sektörün önemli paydaşlarının demeçlerine yer verdik.

Önümüzdeki ay görüşmek üzere.

Veriler

✦ Otomotiv pazarı yıla zayıf başlangıç yaptı. Yılın ilk iki ayında otomobil ve hafif ticari araç pazarı %14,2 oranında daralarak 159.384 adet olarak gerçekleşti. Bu dönemde otomobil satışları %9,8 azalarak 131.965 adet, hafif ticari araç satışları ise %30,4 düşerek 27.419 adet oldu. Şubat ayında ise otomobil ve hafif ticari araç pazarı, geçen yılın aynı ayına göre %14,4 azalarak 90.730 adet olarak gerçekleşti. Otomobil satışları %7,6 azalışla 76.021 adet, hafif ticari araç pazarı ise %38 azalarak 14.709 adet seviyesinde kaldı.

✧ Segment dağılımına bakarsak, otomobil pazarının %82,6’sını vergi avantajı bulunan A, B ve C segmentindeki araçlar oluşturdu. C segmenti %56,3 pay ile 74.343 adet, B segmenti ise %25,9 pay ile 34.175 adet satış gerçekleştirdi. Gövde tipine göre bakıldığında, SUV otomobiller %58,6 pay ile 77.344 adetle en çok tercih edilen gövde tipi oldu. SUV’leri %24,6 pay ve 32.481 adetle sedan, %16,1 pay ve 21.238 adetle hatchback modeller takip etti.

✧ Motor tipine göre değerlendirildiğinde, benzinli otomobiller %49,6 pay ile 65.517 adet satış gerçekleştirirken, hibrit otomobil satışları %28,7 pay ile 37.864 adet oldu. Elektrikli otomobil satışları %12,7’ye (16.698 adet) yükselirken, dizel motorlu araç satışları %8,7 (11.430 adet) seviyesinde kaldı. Elektrikli otomobil pazarında 160 kW altı modeller %41,1 artarak %9 paya, 160 kW üzeri modeller ise %259,1 artışla %3,6 paya ulaştı. Motor hacmi açısından bakıldığında, 1600cc altındaki otomobil satışları %32,8 azalarak pazarın %58’ini oluştururken, 1600-2000cc aralığındaki satışlar %31,9 düştü. 2000cc üstü otomobil satışları ise %22 artarak %0,3 pay aldı.

✦ Şubat ayında borsaya açık şirketlerden Doğuş Otomotiv’in iç pazardaki satışları %18,7, Tofaş’ın satışları %48,1 azalırken Ford Otosan’ın satışları %1,15 yükseldi.

ŞirketSatılan Otomobil Sayısındaki Değişim (%)Satılan Hafif Ticari Sayısındaki Değişim (%)
DOAS-11,22-51,93
FROTO10,35-2,31
TOASO-35,21-65,02

✦ En güncel ocak ayı ihracat verilerine göre, Ford Otosan ve Otokar’ın ihracat adetlerinde geçen yıla kıyasla artış yaşanırken, Tofaş, Anadolu Isuzu ve Karsan’da ise bir gerileme görülüyor.

Şirket2025/1 İhracat2024/1 İhracatDeğişim (%)
FROTO30.05026.92511,61
TOASO1353.955-96,59
ASUZU3280-60
KARSN021-100
OTKAR14262129

✦ Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ocak ayında trafiğe kaydı yapılan motorlu kara taşıtlarının sayısı mevsimsellik etkisiyle bir önceki aya göre %30,7 azalırken yıllık bazda da %22,4’lük bir düşüş gözlemlendi. Ocak ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların %63’ünü otomobil, %17’sini motosiklet, %15’ini kamyonet oluşturdu.

✦ Türkiye’de otomotiv endüstrisinin şubat ayındaki toplam ihracatı 2,980 milyar dolar ile 2024’ün aynı dönemine kıyasla %4,7 daralma kaydetti. Böylece sektörün toplam ihracattan aldığı pay Şubat 2024’teki %14,8 seviyesinden %14,4’e geriledi.

Gelişmeler

✦ Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Brüksel’de düzenlenen stratejik diyalog toplantısında Avrupa otomotiv sanayisinin geleceğine dair açıklamalarda bulundu. Otonom sürüş alanında küresel rekabette geri kalmamak için yazılım ve donanımda atılım yapılması gerektiğini vurgulayan von der Leyen, bu amaçla bir “endüstri ittifakı” kurulacağını duyurdu. AB, test ve kurulum süreçlerini iyileştirerek büyük ölçekli denemeleri destekleyecek ve otonom araçların Avrupa yollarına daha hızlı çıkmasını hedefleyecek. Temiz mobiliteye geçişin ele alındığı toplantıda, otomotiv sektörünün karbon hedeflerinde daha fazla esneklik talep ettiği belirtilirken, von der Leyen bu çerçevede Karbon Standartları Yönetmeliğinde değişiklik önerileceğini ve şirketlere üç yıllık bir uyum süresi tanınacağını açıkladı. Ayrıca Avrupa’nın batarya üretiminde dışa bağımlılığını azaltmak için AB batarya üreticilerine doğrudan destek sağlanacak ve batarya hücreleri ile bileşenlerinde kademeli olarak Avrupalı içerik şartları getirilecek.

✦ Küresel çapta yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik adımları otomotiv sektörünü dönüştürmeye devam ediyor. Elektrikli araçlara olan güçlü talep üreticileri üretim bantlarını bu alana yönlendirmeye iterken, dizel motorlu otomobillerin trafikteki payı giderek azalıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, 2021’de %37,6 olan dizel otomobillerin payı 2025’in başında %31,7’ye geriledi. Son dört yılda bu düşüş kesintisiz devam etti. 2020’de %38,3 olan dizel otomobil oranı, 2022’de %36,9’a, 2023’te %35,6’ya ve 2024’te %34,1’e kadar düştü. Yeni araç tercihleri de değişiyor. 2020 yılında 240 bin 819 adet dizel otomobil satılırken, bu rakam 2024’te 95 bin 985’e gerileyerek %60’lık bir düşüş yaşandı. Artan çevresel düzenlemeler, elektrikli araçlara yönelik teşvikler ve gelişen şarj altyapısı tüketicileri alternatif yakıtlı araçlara yönlendiriyor. Elektrikli otomobiller ise yükselişini sürdürüyor. Türkiye’de de düşük emisyon hedefleri doğrultusunda elektrikli araçlara yönelik şehir planlamaları ve altyapı yatırımları hız kazanıyor. Önümüzdeki süreçte elektrikli ve hibrit araçların pazar payının hızla artması, dizel araçların ise pazardaki ağırlığının daha da azalması bekleniyor.

✦ Hyundai Motor Türkiye Genel Müdürü Murat Berkel, şirketin 2024 yılı performansını değerlendirdiği toplantıda Hyundai’nin Türkiye’de tamamen elektrikli araç üretimine başlayacağını duyurdu. Berkel, 2026’nın ikinci yarısından itibaren üretimin gerçekleşeceğini ve bu adımla yabancı markalar arasında ilk sırada yer alacaklarını söyledi. Şirketin 2030’a kadar 35 yeni tam elektrikli ve hibrit model sunacağını belirten Berkel, Hyundai’nin küresel satışlarını %30-35 artırarak 5,55 milyon adede çıkarmayı ve bunun 2 milyonunun elektrikli araçlardan oluşmasını hedeflediğini vurguladı. Türkiye’deki üretim sürecine de dikkat çeken Berkel, İzmit fabrikasında bugüne kadar 3 milyondan fazla araç üretildiğini, geçen yıl ise üç vardiya çalışarak 245 bin adetlik üretim gerçekleştirdiklerini ve bunun 204 bininin yurt dışına ihraç edildiğini aktardı. 2024 yılı hedeflerine ilişkin olarak ise Hyundai’nin Türkiye’de toplam 65 bin araç satmayı planladığını, elektrikli otomobil pazarındaki ivmeye paralel şekilde yıl içinde 7 binin üzerinde elektrikli araç satışı gerçekleştirmeyi amaçladıklarını ifade etti.

✦ Honda, olası gümrük vergilerinden kaçınmak amacıyla üretim stratejisinde değişikliğe giderek yeni nesil Civic hibrit modelini Meksika yerine ABD’nin Indiana eyaletinde üretme kararı aldı. Bu hamle, şirketin maliyetleri kontrol altında tutarak en popüler modellerinden biri üzerindeki ekonomik riskleri azaltmayı hedefliyor. İlk etapta üretimin Meksika’nın Guanajuato kentinde gerçekleştirilmesi planlanırken, değişen ticaret politikalarına uyum sağlamak için üretim yeri Mayıs 2028 itibarıyla Indiana’ya taşınacak. ABD’de yıllık 210 bin araç üretmeyi öngören Honda, üretim kapasitesinin yetersiz kalması durumunda tarifelerden muaf ülkelerden tedarik yapmayı da değerlendiriyor. Şirketin Meksika’daki üretiminin %80’ini ABD’ye ihraç ettiği ve ABD’de sattığı araçların önemli bir kısmının Kanada ve Meksika’dan geldiği göz önüne alındığında, olası gümrük tarifelerinin hem ithalat maliyetlerine hem de ABD çıkışlı ihracata etkisi büyük olacak. Civic’in satışlarının geçtiğimiz yıl %21 artarak 240 bin adedi aşması, modelin ABD pazarındaki önemini bir kez daha ortaya koyuyor.

✦ Avrupa otomobil pazarı, ocak ayında yaşanan %2,1’lik düşüşle yıla zayıf bir başlangıç yaptı. ACEA verilerine göre; Fransa, İtalya, Almanya ve İngiltere’de satışlar gerilerken, İspanya’daki satışlar pozitif yönde ayrışarak yıllık bazda artış gösterdi. Avrupa genelindeki ocak ayı satışları 1 milyon aracın altına düşerken, Volkswagen ve Renault'daki satışlar sırasıyla %5,3 ve %5,4 arttı, Stellantis’te %16 düştü. Motor tipine göre değerlendirildiğinde elektrikli ve hibrit araç satışları artarken benzinli ve dizel satışlarında daralma meydana geldi.

✦ Audi’nin Brüksel’deki fabrikasında üretim resmen sona erdi. Şirket, geçtiğimiz yıl temmuz ayında talep düşüşü nedeniyle yeniden yapılanma kararı alarak lüks segment elektrikli modeli Q8’in üretimini Meksika’ya taşıyacağını duyurmuştu. Fabrikanın geleceğini belirlemek amacıyla 20’den fazla yatırımcıyla görüşülse de uygun bir alıcı bulunamadı. Sonuç olarak, Audi yönetimi çalışanlarla yapılan müzakerelerin ardından işçilere yasal kıdem tazminatları ve hizmet sürelerine göre ek ödemeler yapmayı kabul etti. 1949’dan bu yana üretimin sürdüğü tesiste öncelikle Volkswagen modelleri üretilmiş, 2004’te Audi’ye geçilmiş ve 2018 itibarıyla Audi e-Tron’un üretimine odaklanılmıştı. Brüksel’in Forest bölgesinde yer alan 54 hektarlık fabrika için nasıl bir kullanım planlanacağı ise belirsizliğini koruyor.

✦ Chery yatırımında tablo netleşiyor. Kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki otomotiv yatırımlarına değinerek, “Yine bir başka Çin firması, o da Samsun’da yatırımını şu anda yapıyor. O da hazırlıklarını tamamladı. Çok kısa bir zaman içerisinde Samsun’da da bu markanın temelinin atıldığını göreceğiz.” ifadelerini kullandı. Erdoğan, şirket ismini belirtmese de, Chery yatırımına işaret ettiği düşünülüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı konuşmada Togg’un sedan modeline ilişkin de bilgiler verdi. Söz konusu modelin yaz aylarında piyasaya sürüleceğini duyurdu.

Sektörden Açıklamalar

✦ Renault Mais Türkiye Genel Müdürü Berk Çağdaş, CNBC-e’de otomotiv sektörüne yönelik değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de bu alandaki potansiyelin çok fazla olduğunu, normal koşullar altında yıllık araç satışlarının her ay %4,5-5 artması gerektiğini ve bunda nüfus artışı, yüksek şehirleşme oranı, büyükşehirlerin yüzölçümlerinin giderek artması gibi faktörlerin etkili olduğunu belirten Çağdaş, bu sebeple aslında 1 milyonluk satış adetlerinin çok da büyük bir satış adedi olmadığını belirtti ve ekledi: “Ama bu yıl ekonomik açıdan enflasyonla mücadele edilen bir ortamda zorlu koşullar altından geçiyoruz. O yüzden dışsal etkiler sebebiyle toplam pazar 900 bin-1 milyon bandında gerçekleşebilir”. Küresel otomotiv sektörünün zorlu bir süreçten geçtiğini vurgulayan Çağdaş, Çin’in üretim kapasitesi ve agresif fiyat politikalarının rekabeti artırdığını, devlet sübvansiyonlarıyla pazara zararına giriş yapmalarının ABD ve Avrupa’da korumacı politikaları gündeme getirdiğini ifade etti. Elektrikli araç satışlarının batarya menzil sürelerinin uzaması ve şarj altyapısının gelişmesiyle artacağını öngören Çağdaş, önümüzdeki yıllarda Türkiye’de elektrikli araç pazar payının %20-25 seviyelerine ulaşacağını, uzun vadede ise bu oranın %50’nin üzerine çıkacağını belirtti. 2025 yılında SUV segmentine olan ilginin süreceğini ve krediye erişimde bir miktar iyileşme beklendiğini aktaran Çağdaş, Türkiye otomotiv pazarının uzun vadede sürdürülebilir büyümesini sürdüreceğini vurguladı.

✦ Doğan Trend Otomotiv CEO’su Kaan Dağtekin, Bloomberg HT yayınında elektrikli araç şarj istasyonunu gelişimine yönelik açıklamalarda bulundu. Elektrikli araçlara olan ilgiyle şarj istasyonu sayısının arttığını ifade eden Dağtekin, “Türkiye’de elektrikli araçlara olan ilgi hızla artarken, şarj altyapısı da bu büyümeye paralel olarak genişliyor. 2024 yılında 100 binin üzerinde elektrikli araç satışı gerçekleşirken, 2025’te bu rakamın 130-150 bin aralığında olması bekleniyor.” dedi. Dağtekin, Türkiye’de her 5-6 araca 1 şarj soketi düştüğünü vurgularken, “Elektrikli araç sahipleri için en kritik konuların başında şarj altyapısı geliyor. Türkiye’de 30 bin halka açık şarj soketi bulunuyor. Her 5-6 elektrikli araca 1 şarj soketi düşüyor, bu oran Avrupa’da 7-8 araç başına 1 soket seviyesinde. Türkiye, elektrikli araç şarj altyapısında Avrupa’dan önde. Ev ve iş yerlerine kurulan özel şarj ünitelerini dahil edersek kullanıcıların şarj erişimi daha da geniş bir alana yayılmış durumda. Yatırımların hız kesmeden devam etmesiyle, önümüzdeki yıllarda Türkiye’de şarj noktalarının sayısının hızla artması bekleniyor.” dedi.

✦ Opel Türkiye Genel Müdürü Yiğit Yantaç, CNBC-e’deki Araç Takip programında otomotiv sektöründeki görünüme dair açıklamalarda bulundu. Yantaç, 2024 yılında otomotiv sektörünün rekor satışlarla yılı kapattığını ve 2025 için de güçlü bir pazar beklentisi olduğunu belirtti. Ocak ayında daralma yaşansa da yıl içinde farklı fırsatlarla toplam pazarın 1,1 milyon adedin üzerinde gerçekleşebileceğini öngören Yantaç, “Türkiye’de her 1.000 kişiye 190 araç düşüyor, bu Avrupa’nın neredeyse üçte biri seviyesinde” diyerek araç sahipliğinin düşük olmasının uzun vadeli talebi canlı tutacağını vurguladı. Döviz kuru, faiz ve enflasyonun sektörde fiyatlandırmayı ve tüketici talebini doğrudan etkilediğini, kredi sıkılaşmasının gevşemesi durumunda otomotiv talebinin yeniden ivme kazanabileceğini ifade etti. Elektrikli araç pazarının hızla büyüdüğünü belirterek, “Geçen sene yaklaşık olarak 100 bin adetlik bir elektrikli araç satıldı, bu %50’lik bir büyüme demek. Beklentimiz bu yıl %20’lik bir büyüme ile 120 bine çıkılması” dedi. Şarj altyapısının gelişimiyle birlikte bu büyümenin destekleneceğini ancak uzun mesafe yolculuklar için istasyonların artırılması gerektiğini vurguladı.

✦ Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Şükrü Bekdikhan, BloombergHT’de otomotiv sektörünün mevcut performansını ve gelecek beklentilerini değerlendirdi. Yıla %12’lik bir daralmayla başlandığını ancak bunun piyasada kalıcı bir trend oluşturmayacağını belirten Bekdikhan yılın ilk aylarının genellikle bekleme ve değerlendirme dönemi olduğunu ifade etti. Türkiye otomotiv pazarının 2025 yılında 850-900 bin adet seviyesinde olmasını, hafif ticari araçlarla birlikte toplam pazarın 1 milyonun üzerinde seyredeceğini öngören Bekdikhan, hala otomobil sahipliğinin Avrupa ortalamasının gerisinde olduğunu vurgularken otomobil erişiminin artmasıyla birlikte talebin güçlü kalacağını belirtti. Elektrikli araç pazarının hızla büyüdüğünü ve 2024’te 100 bin adedi aşan satışların, 2025 sonunda 150-160 bin seviyelerine çıkacağını ifade eden Bekdikhan, özellikle yerli üretim ve yeni model lansmanlarının bu artışı destekleyeceğini söyledi. Elektrikli araç tercihinde fiyat, şarj altyapısı ve menzil gibi faktörlerin belirleyici olduğunu vurgulayan Begdikan, gelişen batarya teknolojisiyle menzil mesafelerinin yakın zamanda 550 km seviyelerine ulaşacağını belirtti. Türkiye’de mevcut 27 bin şarj soketinin yıl sonuna kadar 30-33 bine çıkmasının beklendiğini ve hızlı şarj istasyonlarının yaygınlaşmasının tüketicilerin endişelerini gidereceğini ifade etti. Küresel rekabette Çinli markaların artan etkisine değinen Bekdikhan, Avrupa ve Çin otomotiv endüstrisinin iç içe geçtiğini, önümüzdeki dönemde sektörde büyük dönüşümler yaşanacağını ve rekabetin giderek yoğunlaşacağını söyledi. Premium segmentte 2025’in hareketli geçeceğini belirten Bekdikhan, Mercedes-Benz’in yeni elektrikli ve benzinli modellerle pazardaki liderliğini sürdürmeyi hedeflediğini ve elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla sektörün daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşacağını vurguladı.

✦ Maxion İnci Jant Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Zaim, CNBC-e’deki İhracat Rotası programında otomotiv sektöründeki görünüme dair açıklamalarda bulundu. Özellikle enflasyon, maliyet artışları ve Avrupa pazarındaki daralmaya dikkat çeken Zaim, Avrupa’da araç üretiminin 2019’da 22 milyon seviyesinden 17 milyona düştüğünü belirtti. Rusya-Ukrayna savaşı, pandemi sonrası belirsizlikler ve elektrikli araç stratejilerindeki yönetim hatalarının sektörü olumsuz etkilediğini ifade etti. Türkiye’de otomotiv ihracatının %75’inin Avrupa’ya yapıldığını vurgulayan Zaim, Avrupa pazarındaki sıkışıklığın Türkiye’deki üreticileri doğrudan etkilediğini belirtti. İşçilik maliyetlerinde yaşanan %600’lük TL bazlı artış ve diğer girdilerdeki enflasyonist baskının sürdürülebilir olmadığını dile getiren Zaim, sektörün dayanıklı olduğunu ancak bu maliyet yapısıyla uzun vadede ciddi sıkıntılar yaşanacağını öngördü. Türkiye’nin en büyük ihracat sektörü olan otomotivin Avrupa’daki olası yeni koruma tedbirlerine takılmaması için devletin aktif rol alması gerektiğini belirten Zaim, ithalat konusunda daha sıkı politikalar uygulanması gerektiğini ifade etti. Elektrikli araçlardaki küresel büyüme trendine rağmen Avrupa’nın bu alanda yalnızca %9 büyüyebildiğini belirten Zaim, Çin’in baskısı ve tüketici alışkanlıklarındaki değişimlerin sektörün yönünü etkilediğini söyledi. Türkiye’nin otomotiv sanayi stratejisini hızla gözden geçirmesi gerektiğini vurgulayan Zaim, küresel gelişmeleri yakından takip ederek ihracatçılara yönelik maliyet baskısını azaltan önlemler alınması gerektiğini belirtti. Mevcut ekonomik dalgalanmalara rağmen Türkiye’nin kriz yönetiminde deneyimli olduğunu ifade eden Zaim, sektörde esnekliğin yüksek olduğunu ve uzun vadede olumlu bir gelişim öngördüğünü sözlerine ekledi.