Sektörel Görünüm - Nisan 2025 Bankacılık Bülteni
Veriler
✦ Şubat ayında bankacılık sektörünün elde ettiği net kar 70.867 milyon TL ile yıllık bazda %66, aylık bazda %50’lik bir artış kaydetti. Sermaye yapısı bakımından sektörün alt kırılımları incelendiğinde, şubat ayında net karlar; yerli özel mevduat bankalarda yıllık bazda %60, kamu bankalarında %107, katılım bankalarında %474 ve kalkınma bankalarında %44 yükselirken yabancı mevduat bankalarında %3 geriledi.
Ocak 2025 | Yıllık Net Kar Değişimi (%) | Aylık Net Kar Değişimi (%) |
---|---|---|
Sektör Geneli | 65,65 | 49,68 |
Yerli Özel Mevduat | 59,68 | 85,87 |
Yabancı Mevduat | -2,96 | -14,18 |
Kamu | 107,41 | 164,69 |
Katılım | 473,67 | 242,37 |
Kalkınma ve Yatırım | 44,27 | -14,80 |
✦ Sektörün takipteki kredi oranı mart ayında hafif de olsa yukarı yönlü bozulmaya devam etti. Geçtiğimiz yıl mart ayı sonunda %1,53, 2025 Şubat ayı sonunda %1,98 olan takipteki kredi oranı mart ayı sonunda %1,99’a yükseldi. Takipteki krediler oranı, tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarında %3,56’yken ticari kredilerde %1,51 seviyesinde.
✦ Mart ayında enflasyondan arındırılmış kredi büyüklüklerinde hem aylık hem yıllık bazda toparlanma gözlemlendi. Toplam krediler, yıllık bazda %1,20, aylık bazda %4,19 oranında reel büyüme kaydetti. Aylık bazdaki yüksek büyümede özellikle ticari kredilerdeki artış etkili oldu. Tüketici kredilerindeki aylık reel büyüme %1,71’le sınırlı kalırken ticari krediler reel bazda %4,98 büyüdü.
✧ Toplam kredilerdeki seyri para birimlerine göre incelediğimizde ise yine yabancı para kredilerdeki büyümenin pozitif ayrışmaya devam ettiğini görüyoruz. Bir önceki aya kıyasla döviz cinsli kredilerdeki büyüme oranı %6,4 olurken Türk lirası kredilerdeki büyüme %2,9 oldu.

✦ Mart ayında TCMB’nin faiz indirim kararı ve sonrasında yaşanan siyasi gelişmeler sonucunda gerçekleşen fonlama maliyetindeki artış, bankalardaki kredi ve mevduat faizlerinde de dalgalı bir seyre yol açtı. Ayın ilk 2 haftasında ortalama %50,34 olan ticari kredi faizleri mart ayı sonunda %54,74’e yükseldi. Benzer şekilde ayın ilk 2 haftasında %50,68 olan 3 aya kadar vadeli TL mevduat faizleri mart ayının sonunda %53,59’a yükseldi. Böylece kredi-mevduat makası 1,15 puan ile uzun bir süre sonra 0’ın üzerine çıkmış oldu.
✦ Son dönemde yaşanan siyasi gelişmelerin ardından dövize olan talepte bir yükseliş gerçekleşse de kur korumalı mevduat stoğundaki gerileme hızlı bir şekilde devam etti. 28 Şubat haftasında 846 milyar TL olan kur korumalı mevduat tutarı, geçtiğimiz ay içerisinde %10’un üzerinde gerileyerek 758 milyar TL’ye düştü. Böylece KKM’nin toplam mevduat içindeki payı %4,27’den %3,59’a gerilemiş oldu.
✦ Mart ayında kredi kartı harcamalarında yıllık ve aylık bazda reel büyümeler kaydedildi. 2024 Mart ayında 1.284 milyar TL, 2025 Şubat ayında 1.385 milyar TL olan toplam kredi kartı harcaması, geçtiğimiz ay 1.474 milyar TL’ye çıktı. Enflasyondan arındırıldığında kredi kartı harcamalarında yıllık bazda %15, aylık bazda %6’lık bir yükseliş söz konusu. Harcamalardaki yıllık büyümenin en yoğun olduğu ilk 3 alan; %56 ile kuyumculuk, %44 ile kamu/vergi ödemeleri ve %38 ile bireysel emeklilik oldu.
✦ Bankacılık sektörü için önemli metriklerden CDS (Kredi Temerrüt Takası), son 1 ayda 250 baz puan seviyesinden 370 baz puan seviyesine yükseldi. Mart ayında Türkiye iç siyasetinde yaşanan olaylar, CDS primindeki yükselişin en önemli tetikleyicisi oldu. 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘yolsuzluk ve terör’ iddialarıyla gözaltına alınması ve akabinde tutuklanması, ülkede siyasi tansiyonu yükseltti. İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Türkiye’nin 5 yıllık CDS’i bir hafta içinde ~70 baz puan genişleyerek 322 baz puana çıktı. Daha sonrasındaki fiyatlama iç dinamiklerden çok dış gelişmelerle bağlantılı oldu. Trump tarifelerinin ardından dünyada artan resesyon endişeleri, Gelişmekte Olan Ülke CDS’lerinde yukarı yönlü harekete neden oldu.

Gelişmeler
✦ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayınlanan Banka Kredileri Eğilim Anketi’ne göre, 2025 yılının ilk çeyreğinde bankaların kredi standartlarında sınırlı bir gevşeme gözlendi. Özellikle KOBİ’lere yönelik kredilerde gevşeme öne çıkarken büyük işletmelere ve yabancı para cinsinden kredilere uygulanan standartlarda yeniden sıkılaşma başladı. Konut ve taşıt kredilerinde gevşeme eğilimi zayıflayarak sürerken diğer bireysel kredi türlerinde gevşeme hız kazandı. 2025’in ikinci çeyreğine dair beklentiler ise işletmelere verilen kredilerdeki gevşemenin devam edeceği, konut ve taşıt kredilerindeki gevşemenin ise sınırlı kalacağı yönünde. Öte yandan bireysel kredilerde bir miktar sıkılaşma öngörülüyor. Talep tarafında ise işletme kredilerine olan talep güçlenerek artarken konut kredi talebi azalıştan artışa döndü, taşıt kredilerinde ise yeniden düşüş yaşandı. 2025 ikinci çeyrekte konut ve bireysel kredi taleplerinin güçlenmesi, taşıt kredilerindeki düşüşün ise yavaşlaması bekleniyor. Fonlama koşullarında ise hem yurt içi hem de yurt dışı kaynaklı gevşeme eğiliminin sürdüğü ifade ediliyor.
✦ Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’a ilişkin tebliğde değişikliğe giderek bankaların işlem yapabileceği kıymetli madenler listesine paladyumu da ekledi. Resmî Gazete’de yayımlanan düzenlemeye göre, daha önce yalnızca altın, gümüş ve platin ile sınırlı olan yetkili işlem çerçevesi, paladyumu da kapsayacak şekilde genişletildi. Bu adım, finansal piyasalarda kıymetli maden çeşitliliğinin artırılması ve bankaların işlem esnekliğinin genişletilmesi amacıyla atıldı.
✦ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), halka açık bankaların hisse geri alımlarına yönelik önemli bir düzenleme yaptı. Alınan karara göre, Borsa İstanbul’da işlem gören bankaların 17 Mart 2025 sonrasında geri alım yoluyla edindikleri kendi hisse senetleri, 31 Aralık 2025’e kadar çekirdek sermayeden indirim kalemi olarak değerlendirilmeyecek. Ayrıca bu hisseler, kredi riskine esas tutar ve piyasa riskine esas tutar hesaplamalarına da dâhil edilmeyecek. Söz konusu adım, bankaların piyasa değerini desteklemek amacıyla yaptıkları geri alımların sermaye yeterlilik oranlarını olumsuz etkilememesi ve özkaynak hesaplamalarında daha fazla esneklik sunması amacıyla atıldı.
✦ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), takvim dışı bir kararla gecelik borç verme faiz oranını 2 puan artırarak %46’ya yükseltti. Politika faizi olan bir hafta vadeli repo faizi %42,5’te, gecelik borçlanma faizi ise %41’de sabit tutuldu. Merkez Bankası, bu adımı finansal piyasalardaki gelişmelerin enflasyon görünümüne etkilerini sınırlamak ve sıkı parasal duruşu desteklemek amacıyla aldığını açıkladı. Ayrıca TL ve döviz likiditesine yönelik ilave tedbirler de hayata geçirildi. TCMB, gerek görülmesi halinde ek önlemlerin alınabileceğini belirtirken, para politikasında veri odaklı ve şeffaf bir yaklaşım izleneceğinin altını çizdi.
✦ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), kalkınma ve yatırım bankalarının fon temin süreçlerine ilişkin yeni düzenlemeleri içeren yönetmeliği Resmî Gazete’de yayımlayarak yürürlüğe soktu. Buna göre, bankaların para ve sermaye piyasalarından sağladıkları fonlar kapsam dışında bırakılırken kredi müşterilerinden temin edilecek fonların toplamı, ilgili müşterinin toplam kredi riski tutarını aşamayacak. Ayrıca bireysel kredi kartı limitlerinden kaynaklanan kullanılmamış taahhütlerin yalnızca %20’si kredi riski hesabında dikkate alınacak. Ortaklık ilişkileriyle ilgili olarak, bir ortağın sağlayabileceği fon tutarı, bankadaki sermaye payı oranına karşılık gelen özkaynak tutarını geçemeyecek. Ancak nitelikli pay sahipleri ve kamu tüzel kişilikleri bu sınırdan muaf tutulacak. Bankalar, uygulamalarını 1 Nisan 2026’ya kadar yeni yönetmelik hükümlerine uyumlu hale getirecek; bu süre Kurul kararıyla bir yıl uzatılabilecek. Bu düzenleme, kaynak kullanımında şeffaflığı ve risk yönetimini güçlendirmeyi hedefliyor.
Sektörden Açıklamalar
✦ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, EUROMETAL Çelik Günü ve YİSAD Konferansı’nda yaptığı “Türkiye’de Makroekonomik Görünüm ve Para Politikası” başlıklı sunumda, küresel ticaret ve finansal piyasalarda belirsizliklerin arttığını, uzun vadeli tahvil faizlerinin resesyon beklentileriyle gerilediğini ve emtia fiyatlarında dikkat çekici düşüşler yaşandığını ifade etti. Türkiye ekonomisine dair değerlendirmelerinde, 2024 yılı itibarıyla iç talebin ılımlı ancak dirençli bir şekilde seyrettiğini belirten Karahan, üretim göstergelerinin iktisadi faaliyette toparlanmaya işaret ettiğini söyledi. Cari işlemler açığının tarihsel olarak düşük seviyelerde bulunduğuna dikkat çeken Karahan, altın ve enerji hariç dış ticaret dengesinin istikrarını koruduğunu, ihracatta pazar payı artışının sürdüğünü vurguladı. Enflasyona dair değerlendirmelerde bulunan Karahan, mal enflasyonundaki düşüşün ardından hizmet enflasyonundaki yavaşlamanın da belirginleştiğini, ancak geçmişe endeksleme eğilimi güçlü olan kalemlerin hizmet enflasyonu üzerindeki baskısını sürdürdüğünü dile getirdi. Enflasyonun ana eğiliminde ilk çeyrekte sınırlı bir yükseliş gözlense de, genel beklentilerin gerileme eğiliminde olduğunu ifade etti. Maliyet artışlarının hız kestiğini belirten Karahan, bu gelişmenin enflasyon görünümünü olumlu etkilediğini söyledi.
✦ TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, yılbaşından mart ayının ilk haftasına kadar kredi hacmindeki %7,3'lük artışın beklentiler dahilinde olduğunu belirtti. Yıl sonu için kredi hacminde enflasyon oranına paralel olarak %28-30'luk bir büyüme öngördüğünü ifade etti. Bilgiç, 2024 yılında yatırım ve kalkınma bankalarının mevduata bağımlı olmamasının maliyet avantajı sağladığını ve bu sayede sektörden pozitif ayrıştıklarını söyledi. Ancak, net faiz marjlarındaki düzelmeyle birlikte 2025 yılında sektörle benzer bir performans sergilemeyi beklediklerini dile getirdi. 2025 yılı planları kapsamında toplamda 2 milyar dolar kredi vererek toplam kredi büyüklüğünü 5,5 milyar dolara ulaştırmayı hedeflediklerini belirten Bilgiç, özkaynak kârlılığında enflasyona yakın bir oran ve net faiz marjında %5-6'lık bir seviyeyi amaçladıklarını ifade etti.
✦ Ziraat Bankası, 930 milyon dolar tutarında 8 global banka ile 5 ve 10 yıl vadeli yurt dışı kaynak sağladığını açıkladı. Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, elde edilen uzun vadeli kaynağın reel sektörün finansmana erişimini kolaylaştıracağını ve ekonomik büyümeye katkı sağlayacağını belirtti. Ek olarak Mehmet Şimşek de ‘’Programımızla artan dış finansman imkânları devam ediyor.’’ yorumunda bulundu.