Sektörel Görünüm - Şubat 2025 Otomotiv Bülteni

✦ ODMD verilerine göre 2025’in ilk ayında Türkiye’de otomobil ve hafif ticari araç pazarı 68.654 adetle geçtiğimiz seneye kıyasla %13,9 daraldı. Otomobil satışları 55.944 adetle son 10 yıllık ortalamaların %87,2 üzerinde gerçekleşirken 2024’ün aynı ayına göre %13 azaldı. Hafif ticari araç satışları ise 12.710 adetle geçtiğimiz seneye kıyasla %19 düşerken son 10 yıllık ortalamaların %37 üzerine çıktı.

✧ Pazarın detaylarına indiğimizde yine benzinli ve dizel araç satışlarındaki düşüşün sürdüğünü hibrit ve elektrikli araç satışlarının ise arttığını görüyoruz. Ocak ayında benzinli araç satışları geçtiğimiz seneye kıyasla %34, dizel araç satışları %28 düşerken hibrit araçların satışlarında %62 ve elektrikli araçların satışlarında %57’lik büyüme gerçekleşti. Böylece geçen seneyle kıyaslandığında benzinli araç satışlarının toplam satışlardan aldığı pay %64,3’ten %48,5’e gerilerken hibrit araçların payı %16,1’den %29,7’ye, elektrikli araçların payı %6,2’den %11,1’e çıkmış oldu.

✧ Öte yandan yerli araç satışlarındaki daralma %21’li seviyeleri bulurken ithal araç satışlarındaki gerileme %8,5’le sınırlı kaldı. Bilindiği üzere yeni yıla girerken ÖTV muafiyetli araç satışlarına %40’lık yerlilik şartı getirilmiş ve elde tutma süresi 5 yıldan 10 yıla çıkarılmıştı. 2024 yılı boyunca toplam pazar için önemli katalizörlerden biri olan ve tüm satışlarda %20’nin üzerinde payı bulunan muafiyetli satışlarda bu yıl bir daralma beklememiz, ocak ayı verilerinden de anlaşılacağı üzere muhtemel gözüküyor. Marka bazlı bakıldığında da toplam satışlarda ilk 5 sırayı Renault, Ford, Fiat, Volkswagen ve Toyota alıyor.

✧ Ocak ayında borsaya açık şirketlerden Doğuş Otomotiv’in iç pazardaki satışları %16,48, Ford Otosan’ın %1,66 ve Tofaş’ın %48,18 azaldı.

ŞirketSatılan Otomobil Sayısındaki Değişim (%)Satılan Hafif Ticari Sayısındaki Değişim (%)
DOAS-10,35-46,23
FROTO-47,4042,29
TOASO-46,1-52,27

✧ En güncel Aralık ayı ihracat verilerine göre, Ford Otosan ve Karsan’ın ihracat adetlerinde geçen yıla kıyasla artış yaşanırken, Tofaş, Anadolu Isuzu ve Otokar’da ise bir gerileme görülüyor.

Şirket2024/12 İhracat2023/12 İhracatDeğişim (%)
FROTO36.85727.68232,16
TOASO1.7214.629-62,82
ASUZU81130-37,69
KARSN16482100
OTKAR194387-49,87

✦ Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, aralık ayında trafiğe kaydı yapılan motorlu kara taşıtlarının sayısı bir önceki aya göre %26,4 artarken yıllık bazda da %19,9’luk bir büyüme gözlemlendi. Aralık ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların %45,5’ini otomobil, %39,6’sını motosiklet, %9’unu kamyonet, %3’ünü traktör, %1,7’sini kamyon, %0,8'ini minibüs, %0,3'ünü otobüs ve %0,1'ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

✦ Türkiye’de otomotiv endüstrisinin ocak ayındaki toplam ihracatı 2,9 milyar dolar ile 2024’ün aynı dönemine kıyasla %8 büyüme kaydetti. Böylece otomotiv geçtiğimiz ay ihracatını en çok arttıran 6. sektör olurken toplam ihracattan aldığı pay ise Ocak 2024’teki %17,3’lük seviyesinden %14,2’ye geriledi.

Gelişmeler

✦ Çin Ticaret Bakanlığı, Türkiye’nin Çin’de üretilen elektrikli araçlara yönelik ek gümrük vergileri ve ithalat lisansı önlemleri konusunda Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) nezdinde konsültasyon talep ettiğini duyurdu. Bakanlık sözcüsü, Türkiye’nin aldığı önlemleri “ayrımcı” olarak nitelendirerek, DTÖ kurallarını ihlal ettiğini savundu. Açıklamada, Türkiye’nin aldığı kararların “tipik bir korumacı önlem” olduğu belirtilirken, Ankara’nın DTÖ yükümlülüklerine uyması ve “hatalı uygulamalarını” derhal düzeltmesi çağrısında bulunuldu. İki ülke arasındaki gümrük vergileri ve ticaret politikalarına ilişkin anlaşmazlıkların çözümü DTÖ’nün uyuşmazlık çözüm mekanizmasıyla yürütülüyor. Bu süreç, ilk aşamada tarafların konsültasyon yaparak uzlaşmaya varmaya çalışmasıyla başlıyor. Eğer anlaşma sağlanamazsa DTÖ’de resmi bir panel süreci devreye girebilir.

✦ Otomobil üreticileri, ABD Başkanı Trump’ın küresel gümrük tarifeleri savaşının süresi ve kapsamına dair belirsizlik nedeniyle küresel otomotiv tedarik zincirinin Covid salgınından bile daha büyük bir şoka girebileceği konusunda hazırlık yapıyor. Trump, Kanada ve Meksika’dan yapılan tüm ithalatlara %25, Çin’den gelen mallara ise %10 gümrük vergisi uygulanmasına yönelik bir başkanlık kararnamesi imzaladıktan sadece iki gün sonra tarifeleri bir ay süreyle askıya aldı. Otomobil üreticileri, ABD’nin ticaret ve enerji politikalarının uzun vadeli yönü hakkında daha fazla netlik olmadan maliyetli ve büyük stratejik değişiklikler yapma konusunda temkinli davranıyor. Ancak General Motors, Stellantis ve Tesla’daki yöneticiler, tarifelerin etkisini dengelemek için ABD’deki üretimi artıracaklarını açıkladılar. Küresel otomotiv tedarik zinciri son derece karmaşık ve birbirine bağlı. Meksika’da üretilen bir bileşen önce ABD’deki bir fabrikaya gidebilir, ardından nihai montaj için tekrar Meksika’ya dönebilir ve son olarak ABD pazarında satılabilir. Bu durum, “tarife üstüne tarife” anlamına gelen maliyetli bir süreci beraberinde getirebilir. 1994’te Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın (NAFTA) imzalanmasından bu yana kıtadaki üretim tesislerini genişleten geleneksel “Büyük Üçlü” otomobil üreticileri (General Motors, Ford ve Stellantis), kârlar açısından büyük riskle karşı karşıya bulunuyor. Analistlere göre, en fazla etkilenecek şirket General Motors olacak, onu Chrysler’in sahibi Stellantis takip ediyor. Ford ise ABD dışından ithal ettiği araçların en düşük orana sahip olması nedeniyle nispeten daha az risk altında bulunuyor.

✦ Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Brüksel’de gerçekleştirilen ve otomobil üreticileri ile sosyal ortakları bir araya getiren Avrupa otomotiv endüstrisinin geleceğine ilişkin stratejik diyalog toplantısına dair açıklamalarda bulundu. Von der Leyen, otomotiv sektörünün kritik bir dönüşüm sürecinden geçtiğine işaret ederek, “Sektöre bu geçiş sürecinde destek olacağız. Bugün, önümüzdeki değişim sürecine rehberlik edecek bir diyalog başlattık.” değerlendirmesinde bulundu. Bu diyalog çerçevesinde, AB’nin otomobil üreticilerine yönelik atacağı adımları belirleyeceklerini vurgulayan von der Leyen, görüşmelerin, 5 Mart’ta açıklanacak Sanayi Eylem Planı’na önemli katkılar sunacağını ifade etti. AB’nin sektörü geliştirerek küresel rekabetçiliğini artırmayı hedeflediğini dile getiren von der Leyen, “Arabaların hikayesi Avrupa’da yazıldı ve bu gelecekte de böyle devam etmeli.” mesajını verdi.

✦ Japon otomotiv devi Nissan, rakibi Honda ile yürüttüğü birleşme görüşmelerini sonlandırdı. İki şirketin birleşmesi halinde dünyanın en büyük üçüncü otomotiv üreticisi ortaya çıkacaktı. Ancak taraflar arasındaki görüş ayrılıklarının artması nedeniyle süreç sona erdi. Haberin ardından Tokyo Borsası’nda Nissan hisseleri %4’ten fazla değer kaybederek işlemleri durdurulurken, Honda hisseleri yatırımcılar tarafından olumlu karşılanan bu gelişmeyle %8 yükseldi. Görüşmeler, Honda’nın Nissan’a tamamen sahip olmak istemesiyle sona erdi. Honda, başlangıçta planlanan eşit ortaklık modelini terk ederek, Nissan’ın tamamına sahip olacağı yeni bir teklif sundu. Nissan, görüşmelerin sona ermesinin ardından sektörde yeni stratejik ortaklıklar arıyor. İhtimaller arasında Apple’ın tedarikçilerinden Foxconn var. Foxconn, Nissan’ın Renault hisselerini alarak elektrikli araç üretim birimini genişletmek istiyor. Foxconn’un elektrikli araç strateji sorumlusu Jun Seki, 2019’un sonuna kadar Nissan’da üst düzey yönetici olarak çalışmıştı. Bu nedenle Nissan’ı yakından tanıyor ve şirkete yatırım yapmaya sıcak bakıyor.

Sektörden Açıklamalar

✦ Anadolu Grubu Otomotiv Grubu Başkanı Bora Koçak, CNBC-e’de katıldığı programda Türkiye’deki üretim maliyetlerinin geldiği noktayı değerlendirdi. Koçak, Türkiye’deki fabrikalarında üretim maliyetinin Japonya’ya yaklaştığını belirterek, “Bizim katma değerli üretim yaparak 3-3,5 kat artan maliyeti yönetme şansımız yok. Kendi işçilik maliyetimizi halletsek bile yan sanayimizin işçilik maliyeti var” ifadelerini kullandı. Bu durumun rekabet gücünü olumsuz etkilediğini ve kârlılıkları erozyona uğrattığını vurgulayan Koçak, özellikle Isuzu fabrikasında işçilik maliyetlerinin Japonya’daki herhangi bir fabrikayla aynı seviyeye geldiğini söyledi. Son üç yılda metal sanayi işçilerinin maaşlarının bin euronun altından 3 bin euroya yaklaştığını belirten Koçak, Türkiye’deki işçilik maliyetlerinin Batı Avrupa’daki bazı ülkelerle benzer seviyeye ulaştığını ifade etti. Maliyetlerdeki bu artışın en büyük sebebinin işçilikteki enflasyona bağlı yükseliş olduğunu belirten Koçak, üreticilerin bu maliyetleri yönetmekte zorlandığını dile getirdi. Dolar bazında satış yapacakları ülke sayısını artırmayı hedeflediklerini belirten Koçak, 2025 yılında 150-160 milyon eurosu ihracattan olmak üzere toplamda en az 500 milyon euro ciro hedeflediklerini açıkladı.

✦ Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, 2024’te yapılan yatırımların 2025’te sektörün büyümesine katkı sağlayacağını belirterek, üretimde ortalama 1,4 milyon adetlik bir seviyeye ulaşmayı öngördüklerini söyledi. Hem ihracat hem de üretim açısından 2025’in daha verimli bir yıl olmasını beklediklerini ifade eden Eroldu, geçtiğimiz yıl satılan her 10 araçtan 7’sinin ithal olduğuna dikkat çekerek, kapasite kullanım oranlarının artırılması gerektiğini vurguladı. Bunun için de ÖTV matrahlarının güncellenmesi gerektiğini belirtti. BYD’nin Türkiye’ye yaptığı yatırımı hatırlatan Eroldu, Oyak Renault, Ford Otosan ve Tofaş gibi firmaların da yatırımlarını sürdürdüğünü belirterek, otomotiv sektörünün Türkiye ekonomisinde ihracat ve ekonomik değer açısından en önemli alanlardan biri olduğunu söyledi. Son 10 yılda sektörün 10 milyar doların üzerinde yatırım gerçekleştirdiğini ifade eden Eroldu, 2024’te OSD üyelerinin toplam yatırım harcamasının 1 milyar 165 milyon dolara ulaştığını kaydetti. Kısa vadede ÖTV düzenlemesi isteyip istemedikleri sorusuna “İstiyoruz, beklemiyoruz” şeklinde yanıt veren Eroldu, ayrıca hurda teşviklerinin uzatılmasını talep ettiklerini belirtti. Türkiye’de emisyonu yüksek bir araç parkı bulunduğunu ve bu araçların elden çıkarılmasını teşvik etmek için bir fon ayrılması gerektiğini söyledi.

✦ Doğan Trend Otomotiv CEO’su Kaan Dağtekin, BloombergHT’de sektörün 2024 yılını değerlendirirken motosiklet satışları ve 2025 yılı beklentilerine dair görüşlerini aktardı. 2024 yılı için beklentilerinin çok daha mütevazi rakamlar olduğunu fakat yılı rekorla tamamladıklarını aktaran Dağtekin; ÖTV muaf müşterilerin talebi ve GSR geçişiyle ilgili kampanyaların bunda etkili olduğunu belirtti. “Öte yandan üçüncü çeyrekten sonra da Avrupa’daki kapasiteler çok ciddi düşmeye başladı. Ve Avrupa’daki üreticiler, onlar için önemli bir pazar olan Türkiye’ye mal basma çabasına girdiler. Öyle olunca bizim için 2024 senesi belki çok nadir görülecek şekilde rekabetin çok ağır yaşandığı bir sene olarak tarihe geçti.” Motosiklet tarafında ise Avrupa’da en büyük pazara sahip olduğumuzu belirten Dağtekin, motosiklet satışlarının bu yıl otomobil satışlarını geçtiğini ve bundan sonraki yıllarda da bunun devam etmesini beklediğini söyledi ve ekledi: “Motosikletteki bu hızlı yükseliş belki gelecek sene bir miktar nefeslenme senesi olabilir. Ama kalıcı bir talep var ve benzer ekonomik durumdaki ki ülkelerle kıyasladığımız zaman hala gidecek yolumuz var. Yani burada önümüzdeki beş sene içinde 2 milyon adetlere bile giderse belki de çok şaşırmamak lazım.” 2025 yılında sektör genelinde rekabetin çok yoğun bir şekilde devam edeceğini düşünen Dağtekin Avrupa’daki kapasite fazlasının Türkiye’ye daha fazla arz yaratma anlamında yansıyacağını ve bunun markaları zorlayacağını ifade etti. “Üreticiler Türkiye'ye daha fazla mal vermek isteyecekler. Bence en önemli denklem bu. Diğer taraftan son 2-3 sene içinde bugün artık ortalama pazardan aldıkları pay %7-10 arasında değişen Çinliler var, yeni oyuncular. Çok kuvvetli markalar, fiyatlarıyla faydalı oranlarına baktığımız zaman Türk müşterisinin çok teveccühü gösterdiği markalar. Bunlar da pastadan pay almaya başladılar. Öyle bakınca tüm markalar için rekabetin yoğun geçmesini beklemek herhalde çok zor olmayacak. Belki premium markalar biraz daha şu an rekabetten olumlu ayrışmayı hala becerebiliyorlar. Ama ana akım markalarda rekabet had safhada olacak.” diye konuştu.

✦ Renault Mais Türkiye Genel Müdürü Berk Çağdaş, BloombergHT’de katıldığı E-Rota programında otomotiv sektörünün 2024 yılını değerlendirirken 2025 yılı beklentilerini paylaştı. Faiz artışları ve enflasyon politikaları nedeniyle pazarda bir daralma beklediklerini ancak Nisan ayında GSR paketinin tescil edilmeyeceğinin açıklanmasıyla markaların yoğun kampanyalara yönelerek sektörde hareketlilik yarattığını belirtti. Çinli markaların agresif fiyat politikalarıyla pazar paylarını %7,5 seviyesine çıkardığını ve bunun rekabeti artırdığını vurgulayan Çağdaş, 2024’te yaşanan yoğun indirim ve stok yönetimi süreçlerinin sağlıklı bir rekabet ortamı oluşturmadığını ifade etti. 2025 yılında ise gerçek rekabetin yaşanacağı bir dönem olacağını ve özellikle elektrikli araç segmentinde genişleme ile rekabetin dengeli hale geleceğini belirtti. Türkiye otomotiv pazarının 1 milyon adet seviyesinin altına düşmeyeceğini öngören Çağdaş, özellikle elektrikli araçlarda batarya menzillerinin uzaması ve şarj altyapısının gelişmesiyle tüketici güveninin artacağını ve sektörün büyümesini sürdüreceğini belirtti. Çinli markaların agresif büyümesinin, ABD ve Avrupa’daki üreticileri konsolidasyona yönlendirebileceğini ifade eden Çağdaş, 2025’in hem Türkiye’de hem de küresel pazarda daha dinamik, sağlıklı ve sürdürülebilir bir rekabet ortamına sahne olacağını vurguladı.