Kripto Cüzdanınız Ne Kadar Güvende?
Cüzdanınız Ne Kadar Güvende? 🚨 2025’in Şubat ayında gerçekleşen Bybit hack’i ile $1.4 milyarlık fon, multisig cüzdanların, donanım imzacıların ve soğuk depolamanın eş zamanlı kullanıldığı bir yapıda çalındı. Bu olay, yıllardır güvenlik sembolü haline gelmiş olan Safe multisig altyapısını ve Web3’ün “self-custody” kavramını tekrar sorgulatmaya başladı.


Peki gerçekten güvende miyiz? Safe gibi çoklu imzaya sahip akıllı hesaplar yeterince güvenli mi?
👉🏼 Safe uzun süredir sadece bir multisig değil; çok sayıda güvenlik katmanını destekleyen güçlü bir yapı.
Ancak Bybit saldırısı sonrası şu sorular daha yüksek sesle sorulmaya başlandı:
- Kullanıcıların Safe’in güvenlik araçlarından haberi var mı?
- Bu sistemler gerçekten aktif olarak kullanılıyor mu?
- Saldırı, kullanılmayan özelliklerle engellenebilir miydi?
Self-Custody Gerçekten Ne Kadar Güvenli?
Kripto ekosisteminde self-custody, yani varlıkların kendi kontrolümüzde olması, merkeziyetsizliğin temel dayanaklarından biri.
Ama bu modelin de sorunu şu:
Kontrol sizdeyse, sorumluluk da sizde.
Cüzdanlar artık çoklu imza destekliyor, donanım cihazları yaygınlaşıyor, zincir üstü işlemler denetleniyor.
👉🏼 Ancak zincire gönderilen işlemi kullanıcı ne kadar anlayabiliyor?
👉🏼 İmzalanan verinin gerçekten ne içerdiğini görmek ne kadar mümkün?
Ya da daha önemlisi: Zincir dışı faktörler, arayüzler, doğrulama araçları ne kadar aktif kullanılıyor?
İşte Safe bu soruların merkezinde duruyor.
🧩 Transaction Guards

Safe’in sunduğu en önemli güvenlik araçlarından biri olan Transaction Guard, işlemler zincire gönderilmeden önce kullanıcı tanımlı kurallara göre denetlenmesini sağlıyor.
Bu sistemle:
- Belirli adreslere transfer izni (allowlist) veya kısıtlaması (denylist) getirilebiliyor,
- Günlük/haftalık işlem limitleri belirlenebiliyor,
- Belirli türde işlemler için ek imzacı (co-signer) zorunluluğu eklenebiliyor (örneğin Blockaid veya Chainalysis gibi ortak güvenlik sağlayıcıları),
- MEV (maksimum çıkarılabilir değer) koruması sağlanabiliyor.
Ancak bugün Ethereum üzerinde Transaction Guard kullanan Safe sayısı sadece 1.098. Neden? Çünkü bilinmiyor. Oysa zincir üzerindeki en net güvenlik filtrelerinden biri bu.
🖋️ İmzaladığımız Şeyi Gerçekten Görüyor Muyuz?
Safe, kör imza (blind signing) sorununa uzun süredir dikkat çeken protokollerden biri.
Bu konuda sunduğu çözümler şöyle:
- Kullanıcılar, imzalamadan önce işlem detaylarını şeffaf şekilde görebiliyor,
- Dış araçlarla hash doğrulaması yapılabiliyor (örneğin: OpenZeppelin Safe Utils),
- Donanım cüzdanlarda clear signing destekleniyor,
- Ve en önemlisi: eth_sign tamamen devre dışı.
Ama tüm bu katmanlar da ancak kullanıcı aktif şekilde kontrol ederse işe yarıyor. Sistemin imkan sunduğu kadar alışkanlıkların da gelişmesi gerekiyor.
🧪 İşlemler Zincire Gitmeden Önce Simüle Ediliyor Mu?
İmzalamadan önce bir işlemin gerçekten ne yapacağını görmek mümkün.
Safe, bunu sağlayan iki önemli iş birliği ile öne çıkıyor:
- Blockaid: Riskli işlemleri (örneğin master copy güncellemeleri) önceden işaretleyip kullanıcıya bildiriyor.
- Tenderly: İşlemleri simüle ederek zincir üzerindeki olası sonucu görmenizi sağlıyor.
Bu katmanlar sayesinde “ne imzalıyorum” sorusunun cevabını verilere dayalı şekilde alabiliyorsunuz.
Ancak yine aynı soruya geliyoruz:
Kaç kullanıcı bu araçları gerçekten kullanıyor?
🌐 Zincirler Arası Yeni Katman: Safenet Ne Vaat Ediyor?
2024 sonunda tanıtılan Safenet, Safe cüzdanları arasında zincirler arası işlem yapmayı kolaylaştırmayı hedefliyor.
VisaNet benzeri bu yapıda:
- Kullanıcı, zincirler arası bir işlem yapmak istediğinde sadece niyetini beyan ediyor.
- İşlem, Safenet Processor’lar tarafından dış likidite kaynakları kullanılarak anında yürütülüyor.

- Sonuç, geçerlilik ispatı ile zincire yansıtılıyor.
- Tüm süreç boyunca kullanıcı tanımlı güvenlik kuralları geçerliliğini koruyor.
Safenet henüz yayında değil, ancak hedefi şu:
Zincirler arası transferi hızlandırırken, self-custody güvenliğini de merkezde tutmak.

🎯 Sonuç
Safe son zamanlarda tartışmalı olaylara rağmen kullanıcıların varlıklarını korumak için güçlü araçlar sunuyor.
Transaction Guard, simülasyon entegrasyonları, imzalama doğrulama araçları ve Safenet gibi katmanlar, self-custody modelini daha güvenli hâle getirmek için uzun süredir sistemin içinde.
Ancak bu araçların ne kadar etkili olduğu, onların ne kadar aktif kullanıldığıyla doğrudan bağlantılı.
Güvenlik, sadece sistemin sağlamlığıyla değil, kullanıcıların bu sistemleri nasıl kullandığıyla da şekilleniyor.
Belki de odaklanmamız gereken önemli konulardan biri de bu: Elimizdeki araçları ne kadar tanıyoruz, ne kadar kullanıyoruz ve ne kadar farkındayız❓