Modülerlik Nedir?
Blok zincirlerin ilk dönemlerinden bu yana geliştiriciler, merkeziyetsizlikten ödün vermeden ölçeklenebilirliği nasıl artırabileceklerini sorguluyor. Bu sorunun merkezinde genellikle “monolitik” yapıdaki blok zincirlerin sınırlılıkları yer alıyor. Son yıllarda öne çıkan modüler blok zincir yaklaşımı ise bu yapının parçalanarak daha esnek ve ölçeklenebilir sistemler kurulabileceğini savunuyor. Peki tam olarak nedir bu modülerlik?


Monolitik Zincirden Modüler Yapıya Geçiş
Ethereum, Bitcoin gibi geleneksel blok zincirler, işlemlerin işlenmesi (execution), sonuçların onaylanması (consensus), verilerin saklanması (data availability) ve işlemlerin kesinleştirilmesi (settlement) gibi tüm görevleri tek bir zincir üzerinde yürütüyor. Bu yapıya monolitik deniyor. Yani her şey tek yerde çözülmeye çalışılıyor.
Ancak bu durum üç büyük problemi bir arada çözmeyi zorlaştırıyor:Merkeziyetsizlik, güvenlik ve ölçeklenebilirlik.Bu üçlüye “blok zinciri üçlemi” deniyor ve genellikle birinden ödün vermeden diğer ikisini güçlendirmek imkânsız kabul ediliyor.
İşte modülerlik bu sorunu çözmek için devreye giriyor.
Modüler Bir Zincirde Katmanlar Nasıldır?
Modüler blok zincirler, her görevi ayrı bir katman veya protokole devreder. Genel olarak bu katmanlar şöyle sıralanabilir:
- İşlem Katmanı (Execution): Akıllı sözleşmelerin çalıştığı, işlemlerin gerçekleştiği katmandır. Rollup'lar bu görevi üstlenebilir.
- Uzlaşma Katmanı (Settlement): İşlem sonuçlarının kesinleştirildiği yerdir. Ethereum gibi güçlü bir zincir bu rolü üstlenebilir.
- Mutabakat Katmanı (Consensus): Hangi blokların geçerli olduğuna karar verilen katmandır. Bloklar burada sıralanır ve ağ onayı alır.
- Veri Erişilebilirliği Katmanı (Data Availability): İşlemlerin doğruluğunun kontrol edilebilmesi için gerekli verilerin ağda yayıldığı ve saklandığı katmandır.
Her katmanın ayrı protokoller tarafından yürütülebilmesi, sistemin hem daha kolay güncellenmesini sağlar hem de farklı ihtiyaçlara göre özel zincirler kurulmasına imkân tanır.
Peki Neden Bu Kadar Önemli?
Modüler yapı sayesinde blok zincirlerde büyük bir verimlilik artışı sağlanabilir. Örneğin, işlem yapma ve hesaplama yükü, merkeziyetsizlikten ödün vermek zorunda kalan bir rollup üzerinde yapılabilirken doğrulama ve güvenlik daha merkeziyetsiz bir zincire devredilebilir. Böylece herkesin ağır bir donanıma ihtiyaç duymadan ağın güvenliğine katkı vermesi mümkün olur.
Ayrıca modüler yapı sayesinde geliştiriciler, uygulamaya özel zincirler (appchains) kurabilir. Bu zincirler yalnızca kendi ihtiyaçlarına uygun yapılandırılır. Örneğin bir zincir, gizlilik üzerine odaklanabilirken; bir diğeri, oyun uygulamaları için tasarlanabilir.
Rollup’lar, Kanıtlar ve DA Problemi
Modülerliğin en dikkat çeken örnekleri rollup mimarilerinde görülür. İşlemler rollup’larda işlenir, daha sonra bu işlemlerin özeti Ethereum gibi bir ana zincire gönderilir. Bu özetin güvenilirliği için iki farklı yaklaşım vardır:
- Optimistic Rollup (Hata Kanıtları): İşlemler geçerli varsayılır, ancak biri hata bulursa itiraz edebilir. İtiraz haklı çıkarsa kötü niyetli doğrulayıcı cezalandırılır.
- ZK Rollup (Geçerlilik Kanıtları): Her işlem seti için matematiksel bir doğruluk kanıtı sunulur. İtiraza gerek kalmadan işlemler onaylanır.
Ancak rollup sistemlerinde de önemli bir sorun var: Veri Erişilebilirliği (Data Availability) Problemi.Eğer işlemler zincire gönderilirken veri eksik aktarılırsa, işlemlerin doğruluğu denetlenemez. Bu da tüm sistemi zora sokar. Bu yüzden Celestia, Avail, EigenDA gibi projeler, yalnızca veri erişimini garanti altına alan bağımsız katmanlar olarak geliştiriliyor.
Validium ve Volition: Yeni Hibrit Yaklaşımlar
Validium sistemlerinde işlem verileri doğrudan zincire gönderilmez, bunun yerine güvenilir bir veri komitesine veya özel veri katmanına yönlendirilir. Bu sayede çok daha ucuz ve hızlı işlemler mümkün olur.
StarkWare tarafından geliştirilen Volition ise kullanıcıya seçim hakkı tanır: İster verisini on-chain tutup tam güvenliğe sahip olsun ister verisini off-chain gönderip düşük maliyetli işlemler yapsın. Böylece farklı ihtiyaçlara göre ölçeklenebilirlik ve güvenlik arasında denge kurulabilir.
Katman 3 ve Fraktal Ölçekleme
Modülerlik sadece Katman 1 ve Katman 2 ile sınırlı değil. Burada Katman 3 kavramı da devreye giriyor: Rollup’ların üzerinde çalışan daha özel rollup’lar.Bu mimari “fraktal ölçekleme” olarak anılıyor. Her uygulama kendi L3 zincirini kurarak maksimum özelleştirme ve verimlilik elde edebiliyor.
Projeler Neler Yapıyor?
- Ethereum: Danksharding ile hem uzlaşma hem veri erişimi sağlayan birleşik bir katman hedefliyor.
- Celestia: Sadece veri erişimini sağlayan, uygulama bağımsız bir DA zinciri.
- Fuel: Paralel işlem motoruyla yürütme katmanını optimize ediyor.
- StarkWare, zkPorter, Polygon Avail: Hibrit veri çözümleri geliştiriyor.
- Optimism: Merkeziyetsiz sıralayıcı ve teşvikli doğrulayıcı sistemleri üzerine çalışıyor.
Sonuç
Tüm bu yapılar arasında çeşitli fikir ayrılıkları ve güvenlik tartışmaları devam etse de net olan bir şey var:Modüler blok zincirler, kullanıcıyı merkeze koyan, esnek, hızlı ve daha sürdürülebilir bir geleceği mümkün kılıyor.Tıpkı internetin on-prem sunuculardan buluta geçmesi gibi, Web3 dünyası da yavaş yavaş modülerliğe geçiyor. Bu sayede herkesin katılabileceği, daha erişilebilir ve ölçeklenebilir bir blok zincir altyapısı inşa ediliyor.