Araştırma
/
Yazılar
/
Kripto Varlıklar
/
Pasif Stake Değil Aktif Likidite: Berachain

Pasif Stake Değil Aktif Likidite: Berachain

Blok zincir dünyasında yeni bir zincir tanıtıldığında artık kimse heyecanlanmıyor. “Yine mi başka bir proje?”, “Hangisi farklı?” tepkileri çok sık duyulan eleştiriler haline geldiler, ki bu eleştirilere hak vermek gerekiyor. Ama bazen, kalabalığın içinden bir proje gerçekten ayrışabiliyor. Berachain, likiditeyi zincirin merkezine yerleştiren bir fikir olan Likidite Kanıtı (Proof-of-Liquidity) ile tam da bu ayrışmayı sağlayan birkaç yapıdan biri.

Pasif Stake Değil Aktif Likidite: Berachain

Berachain'in Kökeni

Berachain, blok zincir ekosistemine alışılmış yollarla girmedi. Projenin başlangıcı teknik bir whitepaper’a değil, bir NFT koleksiyonuna dayanıyor. 2021 yılında başlatılan Bong Bears, Berachain’in ilk kullanıcılarını bir araya getirdi. Bu NFT topluluğu zamanla büyüdü, aktif hale geldi ve zincirin ilk kullanıcıları oldu.

Projenin arkasındaki isimler bugüne kadar gerçek kimliklerini açıklamadı. Papa Bear, Dev Bear, Smokey the Bera ve Homme Bera gibi takma adlarla bilinen kurucular, anonimliklerini korurken toplulukla sıkı bir bağ kurmayı başardı. 

Berachain, NFT sahiplerine airdrop yaparak, testnet kullanıcılarını ödüllendirerek ve likidite katkısı sağlayanları önceliklendirerek bu geçmiş ile de bağını korumaya devam ediyor.

Ana Ağa Geçiş Süreci

Berachain, 6 Şubat Şubat 2025’te ana ağını başlattı. Teknik olarak EVM ile birebir uyumlu, yani Ethereum üzerinde çalışan tüm uygulamalar hiçbir değişiklik yapmadan bu zincirde de kullanılabiliyor, bu yönüyle geliştirici dostu.

Berachain’in ana ağ lansmanı uzun süredir projeyi takip eden topluluk üyeleri için bir ödüllendirme süreciydi. Berachain, daha önce test ağı üzerinde katkı sağlayan, likidite desteği veren veya toplulukta aktif rol oynayan kullanıcılarına toplamda 79 milyon adet BERA token dağıttı. Token başına fiyatın kısa süreliğine $14 olmasıyla birlikte, toplam dağıtılan airdrop'un piyasa değeri yaklaşık $1.1 milyara ulaştı.

Lansmandan önce başlatılan “pre-launch vault” kampanyalarıyla kullanıcıların Ethereum, Bitcoin, USDC gibi varlıkları Berachain'e taşıması teşvik edildi. Bu süreçte, toplamda $3.3 milyarlık likidite zincire aktarılmış oldu. 

Bu likidite düzeyi ile Berachain, ana ağı açılmadan önce, zincirler arası toplam kilitli varlık (TVL) sıralamasında ilk 5’e girmeyi başardı. Diğer bir deyişle, çoğu Katman-1 zincirin ilk günlerde karşılaştığı temel sorunlar -kullanıcı ilgisizliği, düşük likidite, sınırlı uygulama hareketliliği- Berachain için sorun olmadan atlatıldı.

Ama tüm bunların yanında Berachain’in adından en çok söz ettirdiği asıl farklılık konsensüs modelinde. Berachain, klasik hisse kanıtı (PoS) modelinin ötesine geçip likidite kanıtı (PoL) adını verdiği eşsiz bir mekanizmayla çalışıyor. Bu sistem, zincirin işleyişinde büyük bir değişiklik yaratıyor.

Likidite Kanıtı (PoL): 

Geleneksel PoS sistemlerinde kullanıcılar doğrulayıcı olabilmek için token’lerini kilitler. Zincir güvenliği sağlanır ama bu token’ler sistem dışı kalır. DeFi protokolleri, ticaret veya borç verme gibi alanlarda kullanılamaz.

Berachain’in PoL modeli, bu pasifliği ortadan kaldırıyor.

Nasıl Çalışıyor?

  • Kullanıcılar ya da protokoller, ödül kasalarına (Reward Vaults) likidite sağlıyor.
  • Bu katkılar karşılığında BGT adlı yönetişim ve ödül token’i kazanıyorlar.
  • BGT, yalnızca likidite sağlanarak elde edilebiliyor ve transfer edilemiyor.
  • Doğrulayıcı olmak isteyen kullanıcılar, en az 250.000 adet BERA token’i (yani gaz token’ini) zincire yatırmak zorunda.
  • Ancak aktif doğrulayıcı olabilmek için en çok stake eden ilk 69 kişi arasında yer almak gerekiyor.
  • Kullanıcılar, ellerindeki BGT’leri seçtikleri doğrulayıcılara yönlendirerek, onların ödüllerde öne çıkmasını sağlıyor.

Bu sistemde özellikle doğrulayıcılar için pasif bir şekilde sistemde kalmak yeterli değil. Aktif doğrulayıcı olabilmek için hem BERA stake etmeleri hem de yönetişim token’i olan BGT’yi etkili şekilde yönetmeleri gerekiyor. Bu da sürekli bir rekabet doğuruyor. Sistem, doğrulayıcıları hem teknik olarak hem ekonomik olarak aktif kalmaya ve katkı sunmaya teşvik ediyor.

Üçlü Token Yapısı: BERA, BGT ve HONEY

Berachain’in ekonomik yapısı, tek bir token’e her görevi yüklemek yerine görevleri ayırarak daha dengeli bir sistem kurmayı amaçlıyor. Bu yüzden zincirin içinde üç farklı token yer alıyor: BERA, BGT ve HONEY. Her biri zincirin farklı bir ihtiyacına karşılık geliyor ve birlikte sistemin güvenliğini, yönetişimini ve istikrarını sağlıyor.

1. BERA - Gaz ve İşlem Token’i

BERA, Berachain’in gaz token’i. Yani zincir üzerindeki tüm işlemler BERA ile yapılıyor, kullanıcılar işlem ücretlerini bu token ile ödüyor. Aynı zamanda BERA, doğrulayıcı olmak isteyenlerin stake etmesi gereken token’i temsil ediyor. Doğrulayıcılar, belirli bir miktar BERA’yı ağda kilitleyerek blok üretme hakkı kazanıyor. Kısacası BERA, zincirin çalışmasını sağlayan temel taşlarından biri.

2. BGT – Yönetişim ve Ödül Token’i

BGT yani Berachain Yönetişim Token’i, sistemde ödül kazanma ve yönetime katılma aracı olarak kullanılıyor. BGT transfer edilebilir değil; yani başka birine gönderemezsiniz ya da bir borsada alıp satamazsınız. Bu token sadece likidite sağlayarak kazanılıyor, yani BGT’ye sahip olmanın tek yolu zincire katkı sunmak. BGT sahipleri bu token’i kullanarak yönetişim oylarına katılabiliyor. Ayrıca isteyenler BGT’yi 1:1 oranında yakarak yeni BERA üretebiliyor. Böylece yönetişim ve güvenlik arasında bir denge kurulmuş oluyor. 

3. HONEY – Stabil Değerli Token

HONEY, Berachain’in stabil token’i olarak çalışıyor. Dolara esnek sabitlenmiş (soft peg) bir yapıya sahip olan HONEY, zincir üzerindeki finansal işlemler için istikrarlı bir değer sağlıyor. Kullanıcılar, onaylı varlıkları teminat göstererek HONEY basabiliyor. Bu token, Berachain üzerindeki borçlanma işlemlerinde, merkeziyetsiz borsa (DEX) işlemlerinde ve türev ürünlerde ana ödeme aracı olarak kullanılıyor.

Teknik Altyapı: EVM + Cosmos = BeaconKit

Berachain, Ethereum ile birebir uyumlu çalışırken altyapısını Cosmos SDK üzerine kurmuş. Bu sayede hem Ethereum’un merkeziyetsiz uygulamalarıyla (dApp’leriyle) tam uyumluluk sağlanıyor hem de modüler yapıya kavuşuluyor. Bu modüler yapının adı: BeaconKit.

BeaconKit, Berachain’e modüler bir yapı kazandırıyor; yani sistemin farklı parçaları gerektiğinde birbirinden bağımsız şekilde güncellenebiliyor ya da değiştirilebiliyor. Örneğin, blok üretimini yapan bileşen ya da veri katmanı gibi sistemin çekirdek parçaları sistemin tamamını bozmadan güncellenebiliyor.

Bu modüler yapı aynı zamanda Ethereum’un gelecekteki teknik güncellemelerini de çok daha hızlı şekilde entegre edebilmeyi sağlıyor. Ethereum istemcileri olan Geth, Erigon ya da Nethermind gibi yazılımlar doğrudan çalıştırılabiliyor. Böylece Berachain hem Ethereum ile teknik uyumluluğu sağlıyor hem de kendi ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilir bir altyapı sunabiliyor.

BeaconKit’in bir diğer önemli özelliği de “tek slotta kesinleşme” (single-slot finality) gibi gelişmiş mekanizmaları destekliyor olması. Bu özellik, işlemlerin çok daha hızlı ve güvenli şekilde kesinleşmesini sağlıyor. Yani kullanıcıların yaptığı işlemler çok kısa sürede gerçekleştirilebiliyor, bu da ağın güvenliği ve performansı açısından oldukça önemli.

Berachain Ekosistemi

Berachain yalnızca bir altyapı değil. Aynı zamanda bu altyapı üzerine kurulan canlı bir ekosisteme sahip. PoL modeli, zincir üzerinde uygulama geliştiricileri için bir teşvik yapısı oluşturuyor. Zincirde öne çıkan uygulamalar:

BEX – Yerleşik Merkeziyetsiz Borsa

Berachain’in ana merkeziyetsiz borsası olan BEX, klasik swap işlemlerinden fazlasını yapmayı hedefliyor. Çünkü buradaki bazı likidite havuzları, doğrudan ödül kasalarına (reward vault) dönüşebiliyor. Bu ne anlama geliyor? Kullanıcılar likidite sağladığında sadece işlem ücretlerinden değil, aynı zamanda zincirin yönetişim token’i olan BGT’den de gelir elde edebiliyor.

Ek olarak hangi işlem çiftlerinin destekleneceği ya da hangi havuzların ödül alacağı gibi kararlar da kullanıcıların BGT ile yaptığı oylamalar sonucu belirleniyor. Yani BEX'te kullanıcılar sadece işlem yapan değil, aynı zamanda borsanın yönünü belirleyen kişiler haline geliyor.

Berps – Kaldıraçlı İşlem Platformu

Vadeli işlem protokolleri genellikle karmaşık arayüzleri ve yüksek riskleriyle biliniyor. Berachain üzerindeki Berps bunu değiştirmeye çalışıyor. Kullanıcıların HONEY teminatı ile kaldıraçlı pozisyonlar açabildiği bu platform işlem yapanlara basit bir deneyim sunarak, likidite sağlayanlara da BGT ödülü veriyor.

Berps’in dikkat çeken bir özelliği de, zincirdeki kaldıraçlı işlem hacminin doğrulayıcılar için de bir teşvik haline getirilmiş olması. Böylece sadece kullanıcı değil, zinciri ayakta tutan doğrulayıcılar da sistemin daha aktif çalışmasından doğrudan faydalanabiliyor.

Bend – Borç Verme ve Alma Protokolü

Ethereum’da Aave neyse, Berachain’de Bend o. Ancak burada sistem biraz daha farklı. Borç almak isteyen kullanıcılar HONEY kullanırken, teminat olarak BERA ya da zincirin desteklediği diğer varlıkları yatırabiliyor. Bu sayede hem borç alan hem de likidite sağlayan kullanıcılar, sistemden BGT kazanıyor. 

Bend aynı zamanda PoL yapısının zincir üzerindeki somut örneklerinden biri. Zincirin güvenliğine katkı sunarken bir yandan da kendi varlıklarınızı değerlendirebiliyorsunuz.

BeraHub – Zincirle Etkileşim Merkezi

BeraHub, Berachain kullanıcılarının zincirle doğrudan etkileşime geçmesini sağlayan bir kontrol paneli gibi. Burada doğrulayıcı listelerini görebilir, BGT oylarınızı verebilir ya da elinizdeki BGT token’lerini yakarak karşılığında BERA alabilirsiniz.

BeraHub, topluluk üyelerinin zincirin yönünü belirleyebildiği bir alan yaratıyor. 

Diğer Yerel Uygulamalar

  • Infrared Finance: Kullanıcıların hem BERA hem de BGT varlıklarını likit halde stake edebilmesini sağlayan bir altyapı sunuyor. Bu sayede stake edilen varlıklar zincir üzerinde dolaşmaya devam edebiliyor.
  • Honey Chat: Zincir üzerinde çalışan bir sosyal medya platformu. Burada kullanıcılar içerik üretip birbirleriyle etkileşime geçerken, bu aktiviteler zincir üzerinde kalıcı hale geliyor.
  • Dolomite: Çoklu zincir desteği sunan bu para piyasası protokolü. Berachain'e özel token’leri de entegre ederek zincirin finansal altyapısını genişletmeyi amaçlıyor.

Token Dağılımı

Berachain’in yerel token’i olan BERA’nın toplam arzı 500 milyon adet olarak belirlendi. Dağılımın detayları:

  • Yatırımcılar: Toplam arzın %34.3’ü yani 171.5 milyon BERA, erken aşama yatırımcılara tahsis edildi. Bu grupta Polychain Capital, Framework Ventures ve BH Digital gibi önde gelen fonlar yer alıyor.
  • Çekirdek Ekip: Geliştirici ekip ve Berachain’in teknik yapısını kuranlara toplam arzın %16.8’i, yani 84 milyon BERA ayrıldı.
  • Topluluk ve Airdrop: Topluluk payı, toplam arzın %15.8’ine yani 79 milyon BERA’ya denk geliyor. Bu token’ler, zincirin test ağı sürecine katılan, likidite sağlayan ve NFT topluluğuna destek veren kullanıcılara doğrudan dağıtıldı.
  • Ekosistem ve araştırma-geliştirme: Uzun vadeli büyümeyi desteklemek amacıyla toplam arzın %20’si, yani 100 milyon BERA, ekosistem fonu ve AR-GE bütçesi olarak ayrıldı. Bu kaynak, zincir üzerindeki yeni projelere, hibeler ve entegrasyonlara destek sağlamak için kullanılacak.
  • Gelecekteki topluluk teşvikleri: Geriye kalan %13.1’lik kısım, yani 65.5 milyon BERA ise gelecekte yapılacak etkinliklerde, kampanyalarda ve teşvik programlarında kullanılmak üzere topluluk teşvik havuzuna ayrıldı.

Bu dağılımın dikkat çeken bir özelliği de açılma takvimi (vesting schedule). Tüm token’lerin yalnızca 100 milyonu (yani %20’si) ana ağ lansmanında açıldı. Geri kalan 400 milyon BERA, 1 yıllık kilit süresi ve ardından 24 aya yayılan kademeli serbest bırakım süreciyle piyasaya girecek. Bu mekanizma sayesinde, erken yatırımcıların ve çekirdek ekibin büyük miktarda token’i hemen satmasının önüne geçilmiş oluyor.

Son Düşünceler

Berachain, “ghost chain”lere alışılan bu dönemde bu algıyı kırabilecek birkaç önemli bileşene sahip:

  • Zincir güvenliğini sağlamak için pasif token kilitleme yerine, bu token’ler ekosistem içinde aktif kullanılabiliyor.
  • Yalnızca stake edenin değil, likidite sağlayanın kazandığı bir yapı var.
  • Yönetişim gücü katkı sunanlara ait.
  • Ethereum dApp’leri ile birebir uyum içinde.

Ama elbette riskler de yok değil. PoL modeli henüz tam anlamıyla test edilmedi ve ağdaki ödül dağıtımı düzenli olarak yapılan güncellemeler ile tekrar dengeleniyor. Yönetişim süreçlerinin merkeziyetsizliği zamanla anlaşılacak. Ancak bu haliyle bile, Berachain’in bugüne kadar gördüğümüz Katman-1 zincirlerine kıyasla daha iyi kurgulanmış bir model sunduğu kesin.

Peki likiditenin gerçekten zinciri ayakta tuttuğu bir model, Web3’ün yeni normali olabilir mi?