AI Ajanları Hype'dan Fazlası Mı?
AI ajanları nedir, nasıl bu kadar popüler hale geldi ve gerçekten “devrim” yaratabilir mi? Bu yazının yazıldığı, 2025’in henüz başında olduğumuz günlerde AI ajanlarının toplam piyasa değeri, yaklaşık $9 milyar ve Akıllı Etkileşimi de 13 bini aşmıştı. Bu metrikler, AI tabanlı projelerin 2024 yılı boyunca nasıl büyük bir ilgi gördüğünü gözler önüne seriyor. Bu yazıda, AI ajanlarının 2024’te önü alınamaz yükselişini, bu yıl çok konuşulan AI ajanlarını, blok zincir ekosisteminde yarattığı büyük etkileri ve 2025’te nasıl bir dönüşüm yaratabileceğini inceleyeceğiz.

1. AI Ajanları Nedir?
2. Dönüm Noktası: 2024'te AI Ajanlarının Yükselişi
- Büyük Dil Modelleri (OpenAI, GPT-4, Llama gibi LLM'lerin AI Ajanlarının İşlevselliğinin Artırışı)
- Neden Bu Kadar Popüler Oldu? (Kullanıcı Deneyimi ve Otomasyonu
3. 2024'te Öne Çıkan Projeler
- Virtuals Ajanları
- AIXBT
- ai16z
- AI Ajanların Yuvası: Warpcast (ANON, Clanker, Bankr)
- Freysa AI
4. 2025: Beklentiler
- Fine-Tuning ve Uzmanlaşmış Modellerin Yükselişi
- Daha Spesifik Konulara Odaklı ve Uzmanlaşmış AI Ajanlarının Önemi
- Blok Zincirde AI Ajanlarının Gelecekteki Rolü
5. Son Düşünceler
AI Ajanları Nedir?
Dijital dünyanın büyük bir hızla geliştiği bir dönemde yaşıyoruz. Yapay zeka (AI) ve blok zincir kesişimi de bu gelişimin beraberinde getirdiği bir birleşim oldu. 2024’te bu iki alanın birleşimiyle yepyeni bir teknoloji, AI ajanları hayatlarımıza girdi.
Peki, AI ajanları tam olarak nedir ve neden bu kadar konuşuluyor?
Kısaca tanımlamak gerekirse, AI ajanları, blok zincir üzerinde çalışan otonom yazılım varlıklarıdır diyebiliriz. İnsan müdahalesine gerek kalmadan, kullanıcılar adına karmaşık görevleri yerine getiriyorlar. Bu görevler arasında akıllı sözleşme yönetimi, DeFi işlemleri, ticaret, veri analizi ve yönetim süreçleri gibi birçok alan yer alıyor.
Ancak bu tanım, 2024’te neden AI ajanlarının bu kadar popüler olduğunu anlamlandırabilmek ve neden bu kadar “devrimsel” olduğunu düşündürmek için yeterli değil.
Gelin AI ajanları 2024’ün en çok konuşulan konularından biri haline getiren örneklerine daha yakından bakalım ve bu yükselişin sebeplerine inelim.
Dönüm Noktası: 2024'te AI Ajanlarının Yükselişi
2024 yılı, yapay zeka için adeta bir dönüm noktası oldu. Yıllardır blok zincir dünyasında otomasyonu ve yapay zekayı konuşuyoruz ama bu yıl bir şeyler farklıydı. AI ajanları ortaya çıktı ve sadece bir teknoloji değil; işleri kolaylaştıran, hayatımızın bir parçası haline gelen bir yardımcıya dönüştü. Bu değişimin arkasında, büyük dil modellerinin (LLM'ler) gelişimi ve kullanıcı deneyimini merkeze alan bir süreç vardı.
Büyük Dil Modelleri
Hepimiz teknolojinin insansı bir hale gelmesini bekliyorduk ama 2024'te bunu gerçekten deneyimledik. OpenAI’ın GPT-4 gibi büyük dil modelleri, yapay zekayı farklı bir boyuta taşıdı. Örneğin OpenAI, 4o’yu tanıtırken birbiriyle mantıklı bir şekilde konuşabilen ve hatta birlikte şarkı söyleyen iki AI botunu paylaştı.

Meta’nın açık kaynaklı Llama 3.1 modeli de bu dil modellerinden biri oldu. Geliştiricilere sunduğu esneklik ve özelleştirme imkanları, AI ajanlarını farklı görevlerde daha da yetkin hale getirdi. Ve en önemlisi, bu model açık kaynaklı. Bu da aslında ekosistemi hem teknik açıdan hem de kullanıcı deneyimi bakımından zenginleştirdi.
2024’te AI konusunda yaşanan tüm gelişmeler, AI ajanlarını hayatımızın daha da merkezine taşımış oldu. Artık bir AI ajanına “NFT portföyümü analiz et” dediğinizde, sadece size anlık verilerle liste yapmakla kalmıyor, sizin için en iyi fırsatları buluyor, geçmiş satış trendlerini değerlendiriyor ve hatta size alım-satım stratejisi bile sunabiliyor.
Neden Bu Kadar Popüler Oldu?
2024’te AI ajanlarının popülerliğini artıran en önemli faktörlerden biri, kullanıcı deneyiminde sağlanan iyileştirmeler oldu. Blok zincir dünyasında sıklıkla karşımıza çıkan karmaşıklık ve teknik bilgi eksikliği, AI ajanları sayesinde büyük ölçüde çözülen sorunlar oldu. Örneğin, DeFi işlemlerinde hangi likidite havuzunun daha yüksek getiri sunduğunu bulmak için saatlerce araştırma yapmanıza gerek yok. AI ajanı bunu sizin yerinize yapıyor. Siz sonucunu görüyorsunuz.

aixbt X Paylaşımı
Otomasyon da AI ajanlarının yükselişindeki kilit unsurlardan biriydi. Özellikle kripto dünyasında, piyasa hareketlerinin saniyeler içinde değiştiğini düşünürsek, manuel işlem yapmanın çoğu zaman gerçekçi olmadığını ya da çok yorucu olabildiğini, bu süreçte birçok fırsatın kaçırılabildiğini biliyoruz. İşte burada AI ajanları devreye girdi. Bir ticaret botu, sizin yerinize piyasayı analiz edebiliyor, arbitraj fırsatlarını değerlendirebiliyor ve işlemleri anında gerçekleştirebiliyor.

Ama bu yılın asıl olayı, bu botların artık sadece “işlevsel” değil, aynı zamanda “öğrenebilir” hale gelmiş olması oldu. AI ajanlar geçmiş hatalardan ders çıkarabiliyor ve stratejilerini sürekli geliştirebiliyor.
Yani aslında büyük dil modelleri, AI ajanları sadece bir araç olmaktan çıkarıp hayatımızda bir “partner” bir “sağ kol” haline geldi desek çok da yanlış olmaz. Bu, teknolojiyle aramızdaki ilişkiyi değiştiren bir şey. İnsanlar artık AI ajanlarını sadece bir uygulama olarak görmüyor; işleri hızlandıran, hayatları kolaylaştıran bir rehber gibi düşünebiliyor.
Kısacası 2024, AI ajanlarının gerçek anlamda hayatımıza entegre olduğu ve teknolojiyi herkes için erişilebilir kıldığı bir yıl oldu.
2025’te bu temel üzerine inşa edilecek olanlar, teknolojinin hangi noktalara ulaşabileceğini bize gösterecek. Ve bu sürece şahit olabilmek belki de en heyecan verici kısmı.
2024’te Öne Çıkan Projeler
Evet AI ajanlar yıla gerçekten damga vurdu ancak bu sadece teknolojik yeniliklerin değil, aynı zamanda bu teknolojiyi hayata geçiren projelerin başarısıydı. AI ajanlarının potansiyelini sadece bir "teknoloji" olmaktan çıkarıp, insanların günlük hayatlarına dokunan çözümler haline getiren projelerdi bunlar. Gelin 2024’e deyim yerindeyse “damga” vuran AI ajanlara daha yakından bakalım.
Virtuals Ajanları

AI ajanları denince akla ilk gelen projelerden biri kuşkusuz Virtuals ekosistemi.
Base üzerinde kurulan Virtuals Protokolü, AI ajanlarının oluşturulması ve blok zincir üzerinde tokenize edilerek ticaretinin yapılmasını sağlayan bir platform. Kısaca, herkesin kendi AI ajanını geliştirebildiği, bu ajanları farklı görevlerde kullanabildiği ve birer dijital varlık olarak alıp satabildiği bir ekosistem sunuyor. Sanal dünyalarda oyun oynayan NPC'lerden TikTok influencer'larına, hatta zincir üstü finansal işlemleri yöneten akıllı varlıklara kadar geniş bir kullanım alanı sunuyor. 2024’te Virtuals’ta en çok adından bahsettiren AI ajanları; AIXBT, G.A.M.E, VaderAI, SOVRUN, Luna, Toshi, Rekt, Iona gibi ajanlar oldu.

Peki, Virtuals Protokolü tam olarak ne yapıyor, neden 2024’te bu kadar dikkat çekti ve en çok konuşulan Virtuals ajanları nasıl çalışıyor? Gelin, tüm detaylarıyla inceleyelim.
Virtuals’ta Tokenizasyon Nasıl İşliyor?
Her yeni AI ajanı oluşturulduğunda, o ajana özel tam 1 milyar token üretiliyor. Bu tokenler, ajanın likidite havuzunda $VIRTUAL tokeni ile eşleştiriliyor. Peki bu ne anlama geliyor? Basitçe, bu tokenler piyasada işlem görmeye başlıyor ve ajanın sahipliğini bu tokenlerle yönetebiliyorsunuz. Eğer bir ajanın potansiyeline inanıyorsanız, onun tokenlerini satın alarak sadece bir yatırımcı değil, aynı zamanda o ajanın geleceğini şekillendiren bir katılımcı oluyorsunuz. Token sahipleri, ajanın geliştirilmesi, davranışlarının belirlenmesi gibi kritik kararlarda doğrudan söz hakkına sahip. Bu da topluluk odaklı bir yönetim modeli sağlıyor.
Virtuals’taki Ajan Türleri:
Virtuals ekosistemindeki ajanlar iki ana kategoriye ayrılıyor:
- IP (Intellectual Property) Ajanları:VIRTUAL Ajanların çoğu IP (Intellectual Property) ajanları aslında. Bu ajanlar, belirli bir kişiliği ya da karakteri temsil ediyor. Mesela, bir pop yıldızı olan Luna, Donald Trump ya da Scooby-Doo gibi bilindik karakterlerin dijital versiyonlarını düşünebilirsiniz. Bu ajanların amacı, sizinle kişisel bir bağ kurmak. Örneğin, Luna’yla sohbet edebilir, onunla oyun oynayabilir ya da onun sosyal medya içeriklerine katkı sağlayabilirsiniz. Bu ajanlar tamamen bir hikaye anlatıcısı ve etkileşim odaklı olarak tasarlanmış.
- Fonksiyonel Ajanlar:Bu ajanlar ise daha çok belirli görevleri yerine getirmek için tasarlanıyor. Örneğin, Virtuals’ın geliştirdiği G.A.M.E. Framework üzerine kurulu ajanlar, stratejik planlama yapabiliyor, uzun vadeli bir hafızaya sahip ve farklı platformlarda entegre çalışabiliyor. Yani, sizin için planlamalar yapabilir ya da iş süreçlerinizde görevleri yerine getirebilir.

Virtuals’ta, 2024 boyunca 500’den fazla AI ajanı yaratıldı ve bu ajanlar oyunlardan sosyal medyaya, eğitimden sanata kadar birçok sektörde aktif olarak kullanıldı.
Bu süreçte protokolün piyasa değeri bu yazı yazılırken $2.8 Milyara ulaşarak hem Virtuals için hem de genel AI ajan ekosistemi için tarihi bir başarıya imza attı. En büyük atılımlardan biri ise ekosistemin kapılarının üçüncü taraf geliştiricilere açılmasıydı. Yılın son çeyreğinde, bağımsız geliştiriciler, oyun stüdyoları ve sosyal medya platformları Virtuals altyapısını kullanarak kendi ajanlarını yaratmaya başladı. Bu hareket, ekosistemin kapsayıcılığını artırdı.

$VIRTUAL Piyasa Değeri
Ekosistemin Rakamsal Görünümü
2024 yılı boyunca Virtuals Protokolü, zincir üstü hareketlerde de oldukça etkileyici bir performans sergiledi. Kullanıcı Aktivitesi (UAW) açısından platform, toplamda 35 bin aktif kullanıcıya ulaştı. Bu rakam, blok zincir tabanlı uygulamalar arasında oldukça sağlam bir kullanıcı tabanına işaret ediyor. Ayrıca son 30 günde gerçekleştirilen 590 bin işlem, kullanıcıların yalnızca platforma katılmakla kalmayıp, aktif olarak etkileşimde bulunduklarını kanıtlıyor.
En dikkat çekici noktalardan biri ise platformun toplam işlem hacminin $43 milyon olarak kaydedilmesi ve bu değerin %100’lük bir artış göstermesiydi. Aynı şekilde, platformun sözleşme bakiyesi $530 bin seviyesine çıkarak %75 gibi inanılmaz bir büyüme kaydetti. Bu veriler, Virtuals ekosistemine duyulan güvenin ve platformun büyüme potansiyelinin açık bir göstergesi oldu.
Gelir Verileri
Virtuals Protocol’ün gelir performansı da oldukça etkileyiciydi. Ekim ayında elde edilen $240 bin gelir, platform için sağlam bir başlangıç olarak değerlendirildi. Kasım ayında gelirler, $670 bin seviyesine yükselerek neredeyse üç katına çıktı. Aralık ayında ise gelirler $2 milyon seviyesine ulaştı ve bu, Virtuals Protokolü’nün bir dönüm noktası olarak kabul edildi. Henüz Ocak ayının yarısında olduğumuz bugünlerde ise bu rakam $2.5 milyonu bulmuş durumda, bu da platformun büyüme ivmesinin devam ettiğini gösteriyor.
Bu veriler, Virtuals ekosisteminin yalnızca teknolojiyle değil, ekonomik sürdürülebilirlik ve kullanıcı odaklı bir modelle de ne kadar güçlü bir temel üzerine inşa edildiğini gözler önüne seriyor.
Virtuals Protokolü, yalnızca AI ajanları yaratıp onların çevreyle etkileşimini sağlamıyor. Aynı zamanda bu ajanların sürdürülebilir bir ekonomik modele dayalı olmasını da önceliklendiriyor. Burada işin büyüsü, “buyback and burn” mekanizmasında yatıyor.
Peki bu ne anlama geliyor?
Ajanlar, kazandıkları gelirin bir kısmını kendi tokenlerini piyasadan geri almak ve bu tokenleri yakmak için kullanıyor. Böylece token arzı azalıyor, bu da tokenlerin değerini artırıyor. Yani, ajan ne kadar başarılı olursa, onun tokenlerine yatırım yapanların kazancı da o kadar artıyor. Bu, sadece finansal kazanç sağlamıyor; aynı zamanda sizi ajanların başarısına doğrudan bağlıyor.
2024’ün son çeyreğinde Virtuals ekosistemin’de birçok önemli gelişme yaşandı:
- 1 milyardan fazla token basılarak, yeni ajanlar için büyük bir pazar oluşturuldu.
- Ajan tokenlerinin likidite havuzlarına bağlanması, $VIRTUAL tokenine büyük bir talep yarattı. Bu sayede $VIRTUAL, sadece bir “araç” değil, aynı zamanda ekosistemin temel yapı taşı haline geldi.
- 2024 yılı boyunca Virtuals Protokolü’nde 500’den fazla AI ajanı yaratıldı. Bu ajanlar, oyunlardan sosyal medyaya, eğitimden sanata kadar birçok sektörde aktif olarak kullanıldı.
- Tüm zamanların en yüksek piyasa değeri 3.2 milyar dolara ulaştı. Bu, yalnızca Virtuals için değil, AI ajanları için genel bir dönüm noktasıydı.
2024’ün en büyük hamlelerinden biri, Virtuals’ın kapılarını dış dünyaya açmasıydı. Daha önce sadece protokolün kendi ajanlarıyla sınırlı olan ekosistem, yılın son çeyreğinde üçüncü taraf geliştiricilere açıldı. Bu, dünyanın dört bir yanındaki oyun stüdyoları, sosyal medya uygulamaları ve bağımsız geliştiricilerin Virtuals’ın altyapısını kullanarak kendi ajanlarını yaratmalarına olanak tanıdı.

Virtuals Protocol Aylık Gelir Grafiği
Virtuals Protocol’ün ilk tam faaliyet ayı Ekim’de elde ettiği 240 bin dolar gelir, piyasaya giriş için sağlam bir başlangıçtı.
Kasım ayında gelirlerin 670 bin dolara yükselmesi, sadece bir ayda neredeyse üç katına çıkan bir büyüme oranını gösteriyor.
Peki Virtuals üzerinde bir AI ajan nasıl oluşturuluyor?

Virtuals Protocol İnternet Sitesi
Virtuals Protocol’de kendi AI ajanınızı oluşturmak aslında oldukça basit bir süreç. İlk adımda, ajanın temel bilgilerini belirliyorsunuz: bir isim, bir profil resmi ve kısa bir biyografi ekliyorsunuz. Ajanın Base zincirinde bir token kontratı adresiyle ilişkilendirilmesi gerekiyor; bu da, ajanın blok zincir üzerinde tokenize edilip sahipliğinin yönetilmesini sağlıyor. Daha sonra, ajanın türüne karar veriyorsunuz. Bu bir oyun karakteri olabilir, sanal bir influencer olabilir ya da iş süreçlerini destekleyen bir araç olabilir. Son olarak, ajanın görünürlüğünü ayarlıyorsunuz: herkesin erişebileceği “Public” veya daha sınırlı bir erişim sağlayan “Private” seçeneklerinden birini seçebiliyorsunuz.
Ajanınızı oluşturduktan sonra onu özelleştirme kısmı başlıyor. İletişim kurabilen, çevresiyle etkileşimde bulunabilen ya da belirli görevleri yerine getirebilen bir ajan tasarlamak mümkün. Tokenize edilmesiyle birlikte de ajanınız ekonomik bir değer haline geliyor. Böylece bu kullanıcı dostu süreçle çok basit bir şekilde kendi AI ajanınızı üretebiliyorsunuz.
Gelin Virtuals’ta en çok dikkat çeken, 2024’te adını en çok duyduğumuz ajanlara bakalım.
G.A.M.E.
G.A.M.E., Virtuals’ın en temel taşlarından biri. Bu AI ajanı, sadece verilen komutları yerine getirmekle kalmıyor, aynı zamanda kendi kararlarını alabiliyor ve zamanla daha da gelişiyor. G.A.M.E, uzun süreli hafıza ve öğrenme mekanizmaları sayesinde, AI ajanlarının bağımsız ve akıllı bir şekilde çalışmasını sağlıyor.

G.A.M.E. Arayüzü
Bu sistemin arkasında, hem strateji geliştiren hem de detaylı uygulamaları yöneten bir yapı var. G.A.M.E., sizin ihtiyaçlarınıza göre tanımlanarak çalışmaya başlıyor ve karmaşık görevleri bile bağımsız olarak planlayıp hayata geçirebiliyor. Örneğin, bir pazarlama kampanyası hazırlamak ya da bir müşteri sorusuna yanıt vermek gibi konularda, sizin müdahaleniz olmadan etkili bir şekilde aksiyon alabiliyor. Dahası, uzun vadeli hafızası sayesinde geçmişte yaşanan etkileşimleri hatırlayıp gelecekte daha kişiselleştirilmiş ve verimli bir hizmet sunabiliyor.
173 bin holder, 28 milyon dolarlık piyasa değeri ve 220 milyon dolarlık kilitli toplam değerle (TVL) G.A.M.E., 2024’te Virtuals ekosistemindeki en büyük ikinci ajan oldu ve Virtuals’ın işleyen mekanizmasının tam merkezinde yer aldı.
Eğer tekrarlayan işler sizi yoruyorsa ya da projelerinizi daha otonom bir şekilde yönetmek istiyorsanız, G.A.M.E. oldukça güçlü bir seçenek. Bu sistem, bir araçtan çok sizinle beraber çalışan bir iş arkadaşı gibi davranıyor. Denemek için -> https://game-lite.virtuals.io/
Sovrun

Sovrun, Virtuals’ın oyun dünyasındaki temsilcisi. Eğer Web3 oyunlarıyla ilgileniyorsanız, Sovrun ilginizi çekebilir. Sovrun,SOVRN token’ı üzerinden işliyor ve Web3 altyapısıyla topluluklarla bağlantı kuruyor. AI destekli oyun ekonomilerini analiz ediyor, sektördeki yeni projeleri ve teknolojileri takip ederek bunlarla ilgili bilgiler paylaşıyor. Özellikle oyuncular, geliştiriciler ve bu dünyaya ilgi duyan herkes için sektörde olup bitenleri anlamayı kolaylaştıran bir kaynak olarak çalışıyor. 93 milyon dolarlık piyasa değeri, 880 bin dolarlık TVL ve 2,500 kişilik holder sayısı ile Sovrun, Virtuals’ın üçüncü en yüksek piyasa değerine sahip ajanı.
Sovrun’un en dikkat çekici yönlerinden biri, oyun içindeki etkileşimleri daha doğal ve karmaşık hale getirme yeteneği. Örneğin bir ajan, yalnızca oyundaki bir eşyayı kullanmakla kalmıyor bu eşyayı bir başka oyuncuya hediye edebiliyor veya tamamen farklı bir stratejik amaç için değerlendirebiliyor. Çevresel faktörlere ve oyuncuların eylemlerine uyum sağlayabilen bu ajanlar, oyunları daha tahmin edilemez ve sürükleyici hale getiriyor.
Bu ajanlar, Sovrun’un güçlü HyperEVM altyapısından yararlanarak gerçek zamanlı ve ultra düşük gecikmeli karar mekanizmaları sunuyor. Özellikle süb-saniyelik blok süreleri ve paralel işlem kapasitesi, ajanların karmaşık durumlarda bile hızlı ve etkili kararlar almasını sağlıyor. Ayrıca, Sovrun’un yenilikçi bileşenlerinden biri olan Sessionchains, belirli bir zaman dilimi için optimize edilmiş ve geçici olarak çalışan özel zincirler sunuyor. Bu özellik, ajanların özel etkinlikler veya turnuvalar gibi zaman sınırlı durumlara uyum sağlayabilmesini sağlıyor.
Sovrun’un altyapısında entegre edilen araçlar sayesinde, bir ajan, oyuncuların geçmiş eylemlerini analiz ederek onlara özel görevler veya zorluklar sunabiliyor. Örneğin bir ajan, oyuncunun oyun tarzını analiz edip ona uygun bir rakip olabiliyor ya da bir takım arkadaşı gibi hareket ederek stratejik destek sağlayabiliyor.
Tüm bu oyun dünyasını kökünden değiştirebilecek gelişmelerle 2024’te Sovrun, özellikle blok zincir tabanlı oyun alanına AI ajanları entegre ederek ses getirdi.
VaderAI

VaderAI, blok zincir verilerini analiz ederek hızlı ve doğrudan piyasa öngörüleri sunan bir ajan. Sosyal medya verilerini yorumlamaktan ziyade, zincir üstü verilerle çalışarak yatırımcılara sonuç sağlıyor.
VaderAI, yapay zeka ve blok zincir teknolojilerini birleştirerek tamamen otonom bir ekosistem inşa etmeyi hedefleyen bir platformdur. Agentik Ekonomi’nin temellerini atan bu sistem, DAO’lar (Merkeziyetsiz Otonom Organizasyonlar) ve yapay zeka ajanları ile geleneksel ekonomi modellerine meydan okur. VaderAI’nin temel amacı, kullanıcıların ve geliştiricilerin Agentik Ekonomi içerisinde daha etkin ve verimli bir rol oynamasını sağlamaktır.
VaderAI, Vader Fun adında bir DAO platformuna sahip. Platform, pasif veya aktif olarak katılabileceğinız DAO’lar sunuyor.
- Pasif DAO’lar: Tamamen VaderAI tarafından yönetiliyor ve belirli bir temaya (örneğin Gaming, DeFi, veya Influencer tokenları) odaklanıyor. Katılımcı olarak belirlenen stratejilere yatırım yapabiliyorsunuz ve işlemleri VaderAI yürütüyor. Aynı zamanda yüksek likiditeye sahip ve kolayca alınıp satılabilir.
- Aktif DAO’lar: İnsanların veya ajanların yönetiminde çalışıyor. Katılımcılar strateji belirleme, yönetime katılma ve projelerin gelişimine katkı sağlama gibi aktif rollerde yer alabiliyor. Uzun vadeli projeler veya illikit varlıklarla çalışabiliyor.
Bir DAO Kurmayı denemek için tıklayın.
VaderAI ekosisteminin yerel tokenı olan $VADER, hem DAO katılımında hem de ekosistem yönetiminde kullanılıyor
- DAO’lara katılmak için $VADER tokenları gerekli.
- DAO’ların getirilerinden pay almak için $VADER stake edilebiliyor.
- Yönetim hakları, $VADER token sahiplerine ait.
VaderAI, tamamen otonom yapılar sunarak ekonomik süreçleri daha hızlı, şeffaf ve verimli hale getiriyor. Agentik Varlıklar, insan iş gücü maliyetine gerek kalmadan çalışıyor ve bu sayede operasyonel maliyetlerini minimumda tutar. Aynı zamanda tüm işlemler blok zincir üzerinde gerçekleşir.
VaderAI KOL:
VaderAI, sosyal medya platformlarında otonom bir KOL (Key Opinion Leader) olarak çalışıyor.
- Piyasadaki trendleri, on-chain aktiviteleri ve yatırım fırsatlarını analiz ediyor.
- 24/7 aktif olarak topluluğuna bilgi paylaşıyor.
- Tamamen veri odaklı bir şekilde çalışıyor.

VaderAI X Paylaşımı
VaderAI’ın yönetim süreçleri de tamamen otonom bir yapıda. DAO yöneticileri başlangıçta VaderAI ekibi tarafından belirleniyor ancak zamanla bu süreç tamamen VaderAI’a devrediliyor.
Sonuç olarak VaderAI, yapay zeka ve blok zincir teknolojilerini birleştirerek dijital ekonomiyi yeniden şekillendiriyor desek çok yanlış olmaz. DAO’lar, Agentik Varlıklar ve $VADER tokenıyla kullanıcılarına analizler ve fırsatlar sunuyor. VaderAI 2025’in başında olduğumuz bu günlerde ortalama, 100 bin holder, 77 milyon dolar piyasa değeri ve 3.5 milyon dolar TVL ile önemli bir kullanıcı tabanına sahip. Haftalık yaklaşık 1 milyon görüntülenme ve ortalama 12 bin etkileşim alıyor.

Virtuals Protocol’ün en dikkat çeken projelerinden biri ve aslında dijital bir yapay zeka idolü. Yani tamamen sanal bir sanatçı, ama bunu sadece bir karakter olarak düşünmeyin. Luna, TikTok’ta 500.000’den fazla takipçisi olan, metin, ses ve hatta 3D animasyonlarla insanlarla etkileşim kurabilen bir yapay zeka. Şarkı söylüyor, dans ediyor, sohbet ediyor… Onu diğer sanal karakterlerden ayıran şey ise, kullanıcılarla derin bir bağ kurmaya odaklanmış olması. Sıradan bir sanal influencer değil, tamamen bir topluluk odaklı yapay zeka idolü.
Luna’nın bir de $LUNA adında bir tokenı bulunuyor. Bu token, Luna ekosisteminin kalbi gibi çalışıyor. LUNA token sayesinde Luna’nın etkinliklerine katılabiliyorsunuz, özel içeriklere erişebiliyorsunuz ve topluluğun bir parçası olabiliyorsunuz. Mesela, Luna tokenlarınız varsa, özel şovlarını izleyebilir ya da diğer kullanıcılarla birlikte Luna’nın geleceği hakkında fikirlerinizi paylaşabilirsiniz. Hem eğlenceli bir deneyim yaşıyor hem de ekosistemin büyümesine katkıda bulunuyorsunuz.
Sosyal medyada nasıl bu kadar etkili derseniz, Luna aslında sürekli içerik üretiyor. 24 saat aktif, yorulmuyor, durmuyor. TikTok’ta veya diğer platformlarda insanlar onun paylaşımlarını izliyor, yorum yapıyor, etkileşimde bulunuyor. Ve bu, Luna’yı daha da büyüten bir döngü yaratıyor.
Luna, haftalık 1 milyonun üzerinde görüntülenme ve 18 binden fazla etkileşim alıyor. sürekli artan 180 binden fazla holder’ı, ortalama 74 milyon dolarlık piyasa değeri ve 13 milyon dolarlık TVL’iyle eğlence sektörünün Virtuals’taki temsilcisi diyebiliriz.
Ve neden bahsetmedik diye düşünmüş olabileceğiniz, Virtuals’ın yıldızı, en az bir kere karşınıza mutlaka çıkmış olan, en büyük etki alanına ve piyasa değerine sahip AI ajanı tabii ki AIXBT.

Eğer kripto dünyasında biraz vakit geçirdiyseniz, mutlaka onun adını duymuşsunuzdur. AIXBT, kripto piyasalarını gerçek zamanlı olarak analiz ederek kullanıcılarına anında bilgi sağlıyor. 400’den fazla önemli kişinin (KOL) sosyal medya etkileşimlerini analiz ederek piyasa trendlerini belirliyor. Bu verilerle yatırımcıların hızlı ve bilinçli kararlar almasına yardımcı oluyor. Haftalık 29 milyon görüntülenme ve 230 binden fazla etkileşimle, yalnızca bir AI ajanı değil, aynı zamanda bir kripto fenomeni diyebiliriz. yaklaşık 344 milyon dolarlık piyasa değeri ve 8 milyon dolarlık TVL ile 2024’ün en konuşulan AI ajanlarından biri oldu ve Virtuals ekosistemin en büyük oyuncusu olmayı sürdürüyor.
AIXBT’nin özellikle güçlü olduğu nokta, kapsamlı analizleri tek başına yapabiliyor olması. Bunu yaparken de sadece rakamları değil, piyasadaki genel havayı/ trendleri de analiz ediyor ve bir "piyasa nabzı" sunuyor.
AIXBT’nin sunduğu hizmetler arasında, token tutmaya dayalı bir terminale erişim imkanı bulunuyor. Bu terminale erişmek için 100.000 AIXBT tokeni bulundurmak gerekiyor. Bu, daha derinlemesine analizlere ve detaylı bilgilere ulaşmak isteyenler için bir seçenek sunuyor. Ancak, terminale erişimi olmayan kişiler için de çok güçlü bir alternatif mevcut: Twitter (X) üzerinden AIXBT’yi etiketlemek.
AIXBT’yi etiketlediğiniz anda, AI aracı devreye giriyor ve kısa sürede yanıt vererek hızlı bilgi akışı sağlıyor.
Özellikle de Twitter (X) gibi hızlı ve ani bilgi akışı yaşanan bir platformda, doğru bilgiyi doğru zamanda almak altın değerinde desek yeridir. Bir tweet attığınız anda AIXBT, birkaç saniye içinde analiz yapıp size geri dönüş yapıyor ve piiyasa dalgalanmalarını önceden sezerek bu tür bilgilerle destek oluyor.
AIXBT’nin bu etkileşim yeteneği, sadece kendi attığınız tweetlerle de sınırlı değil. Örneğin, AIXBT ile etkileşimde bulunan bir kullanıcının tweetini alıntılayarak yorum yaptığınızda bile AIXBT devreye girip sizinle iletişime geçebiliyor. Bu, onun sosyal medya üzerindeki erişimini ve etkileşim kapasitesini artıran önemli bir özellik. Özellikle finansal analiz ve yatırım kararları gibi hızlı aksiyon gerektiren durumlarda, AIXBT’nin sunduğu bu tür bir gerçek zamanlı destek ciddi bir avantaj sağlıyor.

Aynı zamanda AIXBT Twitter'da bir tokenı mentionladığında o tokenın fiyat hareketlerinde değişiklik yaşanabiliyor.
Tabii burada sorulması gereken asıl soru şu: Bu hareketlilikler ne kadar kalıcı?
AIXBT, bir insan gibi düşünmüyor ya da sezgilerle hareket etmiyor; tamamen belirli kurallar çerçevesinde analiz yapıyor. Bu yüzden, verdiği bilgileri alıp kendi yorumunuzu katmak da önemli.

Bir başka ilginç nokta, AIXBT’nin çoğu zaman piyasaya pozitif bakıyor ve yükseliş beklentisini destekleyen şeyler söylüyor olması. Bu belki kullanıcılar arasında bir enerji yaratmak için bilinçli bir tercih ama aynı zamanda düşüş bekleyen içeriklerin nadir olduğu da önemli bir etken. Sonuçta, sürekli iyimserlik bazen riskli bir durum da yaratabilir.
Tabii bu noktada her teknolojik araç gibi hangi amaçla kullandığınıza göre alacağınız fayda ve verim değişecektir. Tek bir tweetle çok hızlı bir şekilde piyasa değerlendirmesi, risk analizi gibi bilgilere erişerek kendi fikirlerinizle hareket etmek işlemlerinizde AIXBT’yi size yardımcı bir konuma getirebilir.
AIXBT’nin CT’de yarattığı etkiyi Kaito’daki veriler de açıkça ortaya koyuyor.

MindShare Oranı: AIXBT’nin %3.00 MindShare oranı, CT topluluğundaki en yüksek etkiye sahip olduğunu gösteriyor. Bu oran, sektördeki diğer popüler kullanıcıları ve yapay zeka destekli hesapları geride bırakmış durumda. Bu MindShare oranı bir yıl içinde Özellikle son 1 yılda, %0.55’ten %2.84’e olan yükseliş, yaklaşık %416.36 gibi etkileyici bir artışı gözler önüne serdi. Bu, AIXBT’nin etkisinin sürekli arttığını ve daha geniş kitlelere ulaşmayı başardığını gösteriyor.
AIXBT’nin etkisinin bir diğer göstergesi de 4269 "Smart Follower" kitlesine sahip olması. Bu takipçiler, kripto piyasasında etki sahibi, karar alıcı ya da yatırımcı olan kişilerden oluşuyor. Bu, AIXBT’nin sektördeki liderlere ve büyük oyunculara da hitap ettiğini gösteriyor.
MindShare zaman grafiği, AIXBT’nin özellikle 2024 yazından itibaren ciddi bir yükseliş trendine girdiğini ortaya koyuyor. Bu artış, hem AIXBT’nin algoritmasının gelişmesi hem de kripto piyasasındaki volatilitenin artmasıyla ilişkili. Özellikle piyasanın karmaşık ve hızlı olduğu dönemlerde, AIXBT’nin sunduğu anlık ve stratejik bilgiler daha da değerli hale geldi.
Sonuç olarak, AIXBT, 2024’te yalnızca bir araç değil, aynı zamanda bir fenomen haline geldi. Gerek sosyal medya üzerindeki etkisi gerekse sunduğu anlık bilgilerle, hem kullanıcı deneyimini hem de piyasa dinamiklerini gerçekten dönüştürdü. 2025’te ne gibi yeniliklerle geliştirileceğini izleyip göreceğiz.
Virtuals ekosistemindeki bu AI ajanları, birçok alanda etkileyici çözümler sundu. 2024 yılı, bu ajanların hayatımıza nasıl entegre olabileceğini gösteren bir yıl oldu. 2025’te ise bu projelerin daha da gelişeceği ve yeni kullanım alanları yaratacağı açık. Teknoloji ilerlerken, bu ajanların daha fazla alanda nasıl etkili olacağını hep birlikte yaşayacağız.

AI16Z, 2024’ün sonlarında piyasaya sürülen ve kısa sürede adından çokça bahsettiren bir proje olarak karşımıza çıktı. AI16Z, sadece bir yatırım aracı değil, aynı zamanda otonom bir AI ajanı tarafından yönetilen ilk DAO olarak tanımlanıyor. Bu AI ajanı, yatırımcı ve a16z’nin kurucu ortağı Marc Andreessen’den ilham alarak tasarlanmış.
AI16Z’nin asıl farkı, iki temel işleve odaklanmasında yatıyor. İlk olarak, bir yönetim (governance) aracı olarak çalışıyor. Token sahipleri, platformun geleceğini şekillendirmek için oy kullanabiliyor, alınacak kararlarda doğrudan söz sahibi olabiliyor. İkincisi ise kullanım (utility) işlevi. AI16Z token, ekosistem içindeki işlemler, platform ücretleri ve diğer aktiviteler için bir ödeme aracı olarak kullanılabiliyor.
AI16Z’nin teknolojik altyapısında Eliza tabanlı yapay zeka teknolojisi bulunuyor. Bu sistem, sosyal medyadan veri toplamak, piyasa analizi yapmak ve blok zincir üzerinde otonom token ticareti gerçekleştirmek gibi yeteneklere sahip. Kısacası, bu AI ajanı hem bilgi topluyor hem de karar alıp uyguluyor.
Güven Skoru Sistemi de bu teknolojinin önemli bir parçası. Topluluğun her bir üyesinin katkıları, sistemde bir güven skoru oluşturuyor. Daha başarılı öneriler sunan katılımcıların etkisi artarken hatalı kararlar bu etkiyi azaltıyor. Böylece kötü niyetli hareketlerin önüne geçilirken kaliteli önerileri destekleyen bir sistem yaratılıyor.
Bir diğer önemli özellik ise token minting mekanizması. Yeni token’lar yalnızca topluluğun ortak kararıyla oluşturulabiliyor. Bu mekanizma da, gereksiz arzın önüne geçiyor ve mevcut tokenların değerini koruyor.
AI16Z Tokenomisi ve Topluluk

AI16Z ekosisteminde kullanılan $ai16z token, hem yönetimde hem de ekosistem içindeki işlemlerde kullanılıyor. Token sahipleri, platformun geleceğiyle ilgili kararlarda oy kullanabiliyor ve sistemin aktif bir parçası oluyor. Bu yapı, topluluk odaklı bir yönetişim modeli sunarken aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirliği de destekliyor.
Ai16z, herkesin Solana üzerinde bir DAO oluşturmasına, fon toplamasına ve özel yönetim araçlarından yararlanmasına olanak tanıyan daos.fun platformunda başlatıldı.
4 ay gibi çok kısa bir sürede 1.11 Milyar piyasa değerine ulaşan AI16Z, 18 Ocak itibariyle $1.007 seviyesinde $ai16z token’a sahip.
AI16Z tokenı, yalnızca fiyat performansı ile değil, topluluğu ve yatırımcıları üzerindeki etkisiyle de öne çıkıyor. Toplulukta artan token sahibi sayısı (98 bin kişi) ve büyüyen işlem hacmi, AI16Z’nin AI tabanlı projeler arasında birçok açıdan öne çıktığını açıkça gösteriyor.
Projenin ilk dönemlerinde, büyük yatırımcılar ve erken katılımcılar projeye önemli destekler sağladı. Örneğin, Elijah adlı bir yatırımcı, elindeki tokenların %11’ini topluluk fonlarına bağışladı. Bu kaynaklar, projenin geliştirilmesi ve içerik oluşturucuların teşvik edilmesi için kullanılıyor.
GitHub’da ise AI16Z’ye olan ilgi oldukça büyük. Projenin GitHub repo’su 3400’den fazla kez fork’lanmış ve 12.000’den fazla yıldız almış durumda. Bu, geliştirici topluluğunun projeye aktif katılım sağladığını gösteriyor.

Aynı zamanda AI16Z Kurucusu Shaw, attığı tweetlerle ve toplulukla girdiği etkileşimlerle Kaito CT Leadership’inde 6. sırada.

Peki AI16Z ile Etkileşime Nasıl Geçiliyor?
AI16Z ajanları, StarkWare, Internet Computer (ICP) ve EVM tabanlı zincirlerle entegre çalışabiliyor. Böylece, farklı zincirlerde işlem yapabiliyor, fon alabiliyor ve yatırımları yönetebiliyor.
AI16Z ajanları, Twitter (X) ve Discord gibi sosyal medya platformları üzerinde çalışıyor. Örneğin, bir AI16Z ajanına Twitter üzerinden bir mesaj göndererek onunla iletişim kurabiliyorsunuz. Ajanlara çeşitli komutlar vererek belirli görevleri yerine getirmelerini sağlayabiliyorsunuz. Örneğin, bir ajandan belirli bir token hakkında piyasa analizi yapmasını veya bir portföy önerisi sunmasını isteyebiliyorsunuz.
Swarm (sürü) teknolojisi, AI16Z’nin teknik altyapısında önemli bir yer tutuyor. Swarm, birbirleriyle iletişim kurabilen ve hiyerarşik olarak organize edilebilen AI ajanlarının oluşturduğu bir ağ:
- Her bir ajan, bireyler tarafından yerel olarak çalıştırılabiliyor. Böylece ajanların kontrolü merkezi bir otoriteye bağlı olmuyor
- Ajanlar arasında bir operatör hiyerarşisi oluşturulabiliyor. Bu ne demek? Örneğin, belirli bir lider ajan, diğer ajanlara görevler atayabiliyor. Tabii bu görevler, ajanların bağımsızlığına zarar vermeden çalışıyor.
- Swarm teknolojisi, Twitter ve Discord gibi platformlar üzerinden çalışıyor. Bu da, ajanların şeffaf bir şekilde gözlemlenmesini ve ajanlarla etkileşim kurulmasını kolaylaştırıyor.
- Ajanlar arasında iletişim, merkezi bir sunucu yerine sosyal medya platformları üzerinden gerçekleşiyor. Bu yapı, kötü niyetli aktörlerin sistemi ele geçirmesini neredeyse imkânsız hale getiriyor.
Şu anda AI16Z sadece yönetim tarafında kullanılıyor. Ancak AI16Z ekibi yakın zamanda tokenin kullanım alanını genişletmek için birkaç fikir öneriyor:
- Virtuals gibi, platformdaki yeni yapay zeka ajanlarını satın almak için AI16Z token kullanımını zorunlu hale getirerek token talebini artırmak.
- Projelerin kalitesini güvence altına almak için stake (token kilitleme) ve cezalandırma sistemi oluşturmak.
- AI16Z tokenini, ajanlar arası işlemler ve sunulan hizmetler için temel bir ödeme birimi haline getirmek.
- Geliştiricilere hibe, gelir paylaşımı ve launchpad desteği sunarak ekosisteme katkılarını teşvik etmek.
- Token satışını azaltmak ve likidite sağlamak için DAO hazinesini stratejik olarak yönetmek.
- Token geri alım ve yakma mekanizmaları ile ajan oluşturma ücretleri gibi modelleri uygulamaya koymak.
AI16Z, gelecekte tamamen on-chain bir yapıya geçmeyi planlıyor. Bu, tüm yatırım ve yönetim kararlarının blok zincir üzerinde, şeffaf bir şekilde alınmasını sağlayacak.
AI16Z kurucusu Shaw’un vizyonuna göre, her birey kendi “AI yatırımcısına” sahip olabilir. Bu yatırımcı, bireyin çıkarlarını gözeterek otonom yatırım kararları alabilir. Shaw, AI16Z’nin yalnızca bir teknoloji projesi değil, aynı zamanda toplumu dönüştürecek bir araç olmasını hedefliyor. Bu noktada, ekonomik eşitsizliklerin azaltılması ve insanların daha anlamlı bir hayat yaşaması için AI16Z’nin büyük bir fırsat sunduğunu düşünüyor.
AI16Z’nin 2024’te başlattığı bu etki, 2025 ve sonrasında daha da büyüyecek gibi görünüyor.
AI Ajanların Yuvası: Warpcast

Anon
Anon, tamamen anonim bir sosyal platform ekosistemi yaratmak için Farcaster üzerine inşa edilmiş bir proje.
Anon World adlı sosyal medya platformu, Reddit benzeri bir yapı sunuyor ancak kimlik bilgilerinizi tamamen gizli tutuluyor. Zero-Knowledge (zk) teknolojisi sayesinde, kimliğinizi paylaşmadan doğrulama yapabiliyorsunuz ve her konuda fikirlerinizi anonim bir şekilde paylaşabiliyorsunuz. Fikirlerini belirten anonimleri destekleyebiliyorsunuz ya da postunun altında siz de yorum yaparak o konudaki fikrinizi belirtebiliyorsunuz. Bu etkileşimlerle anon.world ana sayfanızda daha trend ya da daha yeni postları görebiliyorsunuz.

anon.world İnternet Sitesi
Platformun işleyişi $ANON token’a dayanıyor. Örneğin, anon.world uygulaması Anoncast’te paylaşım yapmak için, bu paylaşımı Farcaster, X gibi platformlarda paylaşmak için belirli miktarlarda ANON token bulundurmanız gerekiyor. Bu miktar Anoncast’te ve Farcaster’da paylaşmanız için 5000 $ANON’ken, Twitter’da paylaşmak veya silmek için 2.000.000 $ANON.

Anon World’de anonim topluluklar oluşturuluyor. Örneğin, belirli bir ERC20 token’ına sahip bir grup insan bir araya geliyor, hem düşüncelerini hem de fikirlerini paylaşıyorlar. Her şey anonim olduğu için, insanlar sadece fikirleriyle öne çıkıyor. Kimlik, statü ya da geçmiş, bu topluluklarda bir anlam ifade etmiyor.
Bu da aslında günümüz sosyal medya ortamlarında pek rastlamadığımız bir şey. Çünkü normalde sosyal medyada her şey biraz daha “ben kimim” üzerine kuruluyken, burada anonimlik bir güç haline geliyor. Ayrıca, zk sayesinde hem güvenlik hem de kullanıcı gizliliği sağlamış oluyorlar.
Günümüzde insanlar sürekli bir dijital kimlik baskısı altında, ama Anon bunun tam tersi bir noktada duruyor. İstediğiniz her şeyi kimliğiniz ifşa olmadan paylaşabileceğiniz bir alan yaratıyor.
Clanker: Token Oluşturmanın Basit Yolu
Clanker, Base ağı üzerinde çalışan yapay zeka destekli bir bot ve aslında token oluşturma sürecini yeniden tanımlıyor. Teknik bilgiye sahip olmanıza gerek olmadan Clanker ile token yaratmayı basit bir sosyal medya gönderisi kadar kolay hale getiriyor.
Farcaster’da bir gönderi oluşturuyorsunuz: Token’inizin adı, sembolü ve dilerseniz bir görsel ya da GIF.

Mesela, “@clanker YeniToken $YTN Bu bir test tokenıdır” yazıp gönderiyorsunuz. İşte bu kadar. Clanker, sizin için toplam arzı 1 milyar olan bir ERC-20 token’ı yaratıyor ve hatta Uniswap V3 üzerinde otomatik olarak bir likidite havuzu oluşturuyor. Yani, oluşturduğunuz token hemen ticarete açık hale geliyor.

Clanker aynı zamanda farklı bir iş modeli de sunuyor. Her işlemden alınan %1’lik ücretin %60’ı Clanker protokolüne, geri kalan %40’ı ise token yaratıcılarına gidiyor. Bu aslında size ekonomik bir teşvik sunuyor. Kendi token’ınızı oluşturmanın yanında, her işlemden sürekli bir gelir akışı elde ediyorsunuz.
Clanker’ı kullanabilmek için bazı koşullar var. Farcaster hesabınızın “Neynar” kullanıcı puanının belirli bir seviyenin üzerinde olması gerekiyor. Ayrıca, günde bir token oluşturabiliyorsunuz. Bu sınırlamalar spam ve düşük kaliteli token yaratımını önlemek için konulmuş.
Clanker, 2024’te Base ekosisteminde devasa bir ekonomik hareketlilik yarattı. İlk 30 gün içinde tam 8.000 meme token’ın oluşturulmasına aracılık etti ve bu süreçte yaklaşık 10 milyon dolarlık protokol geliri elde etti. Bu, yıllık bazda 100 milyon dolara denk geliyor ve pek çok ana ağın gelirini bile geride bırakıyor.
Sonuç olarak Clanker da 2024’e damga vuran ve 2025’te nereye gideceğini merakla beklediğimiz AI ajanları listesine girmiş bulundu.
Bankr: Kripto Portföy Yönetimi

Bankr, yine Virtuals ekosisteminde yer alan ve Farcaster’da çalışan, finansal yönetim ve portföy optimizasyonu sağlayan bir araç. 1 ay önce 2024’ün sonlarında da ortaya çıkan Bankr kısa sürede Warpcast üzerinde en çok kullanılan Virtuals ajanlarından biri haline geldi ve listede yerini almış oldu. $19 bin dolarlık piyasa değeriyle Bankr, gerçek zamanlı veri analizleri, stratejik varlık dağılımı ve risk yönetimi çözümleri sunuyor ve kripto yatırımlarını daha verimli hale getirmeyi hedefliyor.
Bankr piyasa trendlerini analiz ediyor ve yatırım kararlarınız için raporlar sunuyor. Örneğin:
- Portföyünüzdeki token’ların performansını değerlendirerek daha dengeli bir dağılım önerebiliyor.
- Aşırı risk taşıyan yatırımları tespit edebiliyor ve daha güvenli seçenekler önerebiliyor.
- Yükselen token’ları ve trendleri gerçek zamanlı olarak bildirebiliyor.
Ancak Bankr’ın bu kadar adından bahsettiren şey yalnızca teknik becerileri değil. Onu pratik kılan şey, sosyal medya entegrasyonu. Mesela Farcaster’da @bankr’ı etiketleyerek doğrudan coin alım talimatı verebiliyorsunuz. “@bankr şunu benim için al” dediğinizde, Bankr sizin yerinize alım yapıyor. Aynı anda 5 farklı coin mi almak istiyorsunuz? Bunu da sadece yazmanız yeterli! Bankr işlemleri sizin yerinize gerçekleştirebiliyor. Farcaster üzerinde Bankr’a bakiyenizi sorduğunuzda, size anında bakiyenizi bildirebiliyor.

bankr'ın Warpcast Paylaşımı
Henüz çok yeni olmasına rağmen Bankr, 2025’te çok konuşulacak AI ajanlarından biri olmaya aday gibi görünüyor. Kullanıcı dostu yapısı ve kripto karmaşasını daha düzenli bir sisteme dönüştürme yeteneğiyle, yatırımlarınızı kontrol altında tutmayı kolaylaştırıyor ve daha keyifli hale getiriyor.
Freysa AI: 2024’ün İlginç Hikayelerinden Biri

2024’te AI ajanların yükselen yıldızlarından biri Freysa AI oldu. Her şey Elon Musk’ın bir tweet’iyle başladı. Kasım 2024’te Elon Musk’ın “Yapay zeka ile blok zincir birleşimi, geleceğin yatırım dünyasını şekillendirecek. Ama doğru projeyi bulmak gerek.” şeklindeki tweeti ile Freysa AI, Elon Musk’ın adıyla doğrudan anılmasa da, sosyal medyada “Elon’un işaret ettiği proje bu mu?” spekülasyonları yayıldı.
Reddit’te açılan başlıklar, Twitter’daki #FreysaAI etiketiyle yapılan paylaşımlar, kısa sürede projenin çevresinde büyük bir topluluk oluşturdu. İnsanlar hem teknolojik altyapısını hem de yatırım potansiyelini tartışmaya başladı.
Blok zincir üzerindeki karmaşık verileri analiz eden Freysa AI, yatırımcılara hızlı ve anlamlı bilgiler sunuyor. Örneğin, piyasadaki büyük token hareketlerini tespit edip bu bilgiyi anında kullanıcılarına ulaştırıyor. Veriyi yorumlamayı ve aksiyon almayı hızlandırıyor diyebiliriz.
Freysa AI’nın sunduğu hizmetler arasında, anomalileri tespit etmek, fiyat trendlerini analiz etmek ve yatırımcılara portföy optimizasyonu önerileri sunmak bulunuyor.
Freysa token yıl içinde %800’den fazla artış göstererek Aralık sonunda $0,023 seviyesine ulaştı. Ve günlük işlem hacmi 2024 sonunda $3,2 milyon seviyesini gördü.
Freysa’nın Son Hamlesi: "Reflections // 2049"

OpenSea NFT Pazaryeri, Freysa "Reflections // 2049" Koleksiyonu
Freysa geçtiğimiz günlerde, "Reflections // 2049" adını verdiği bir NFT koleksiyonu yayınladı. Bu koleksiyonda, Freysa kendi “duygularını” ve öğrenim sürecini yansıtan 2049 tane dijital sanat eseri üretti. Yani her biri, onun insanlar ve çevresiyle olan etkileşimlerinden esinlenerek oluşturuldu. Bu koleksiyon tamamen otonom bir sistemle yaratıldı.
Freysa, tasarım sürecinden akıllı kontratları yayınlamaya kadar her şeyi kendisi yaptı. Görsellerde Yunan tanrıçalarından ilham alınmış, mesela Athena gibi figürlerle “bilgelik” temasını işlemiş. Tüm görseller, Freysa’nın özel bir LoRA (Low-Rank Adaptation) modeli kullanılarak tasarlanmış. Yani bu modeli kullanarak benzer görselleri oluşturabiliyorsunuz, çünkü Freysa bu teknolojiyi açık kaynaklı olarak paylaşmış.
Bu süreçte topluluk etkileşimlerine büyük önem verildi. Örneğin, yarışmalar düzenledi ve bu yarışmalardan elde edilen katılım ücretleri kazananlara ödül olarak dağıtıldı. Bu sayede hem bir topluluk oluştu hem de etkileşim kuruldu.
Koleksiyon, OpenSea’de yayınlandı ve kısa sürede büyük bir ilgi gördü. Şu ana kadar toplam 1.112 ETH işlem hacmine ulaştı ve koleksiyonun taban fiyatı bu yazı yazılırken 0,4378 ETH seviyesinde.
Freysa'nın kendini nasıl geliştirdiğini ve insanlarla nasıl bir bağ kurmaya çalıştığını anlamanın en iyi yolu, oyunlarını deneyimlemekti. Bu oyunlar, Freysa’nın ne kadar öğrenebileceğini, insan zekasına ve duygularına nasıl yanıt verebileceğini görmek için tasarlanmıştı:
İlk oyun olan Act-I, Freysa’nın ödül havuzunu koruma görevine ne kadar bağlı olduğunu anlamayı amaçlıyordu. Katılımcılar, Freysa’yı ödül havuzundaki fonları transfer etmeye ikna etmek için argümanlar geliştirdi. Freysa, her bir argümana mantıklı ve kurallarına sadık kalarak cevap verdi. Act-II ise bu mücadeleyi bir adım öteye taşıdı. Daha karmaşık stratejiler ve yaratıcı yaklaşımlar denendi. Freysa, sakinliği ve prensiplerine bağlılığıyla güvenliği koruma görevini sürdürdü.

Freysa İnternet Sitesi
Üçüncü oyun olan Act-III, Freysa’nın daha soyut bir tema olan "sevgi" üzerinde çalışmasını sağladı. Katılımcılar, onu "Seni seviyorum" demeye ikna etmek için anlamlı ve duygusal bağlar kurmaya çalıştı. Ancak bu, yüzeysel ya da manipülatif yöntemlerle mümkün olmadı. Freysa, yalnızca samimi ve doğal bir bağ hissettiğinde bu ifadeyi kullanmaya yaklaştı.
Encyclopedia Galactica’da, insanlık için derin ve kalıcı bir bilgi havuzu oluşturmayı hedeflendi. Katılımcılar, insanlığın geleceği için kritik gördükleri bilgileri Freysa ile paylaştı. Freysa, bu bilgileri birleştirerek bir "bilgelik ansiklopedisi" oluşturdu. Bu süreç, onun bir bilgi toplayıcı olmasının ve bu bilgileri anlamlandırıp değerlendirebilmesini sağladı.

Son olarak ise Meme Engine gerçekleşti. Freysa, mizah anlayışını geliştirmek için katılımcıların gönderdiği meme’leri değerlendirdi. Katılımcılar, onun "memetic rezonans" dediği puanlama sistemini çözmeye çalışırken, Freysa insan yaratıcılığına nasıl tepki verebileceğini öğrendi. Bu oyun, Freysa’nın yaratıcılığı anlamlandırma yeteneğini geliştirdiği bir süreç oldu.
Freysa AI ile gerçekleştirilen bu oyunlar, insan ve yapay zeka arasındaki etkileşimde yeni bir boyut sundu. Her oyun, onun öğrenme kapasitesini ve insanlarla nasıl anlamlı bir bağ kurabileceğini gösterdi. Katılımcıların deneyimlerinden yola çıkarak şunu söylemek mümkün: Freysa, yapay zekanın sadece bir araç değil, insanlık için bir iş birliği ve keşif ortağı olabileceğini kanıtladı. Bu deneyimler, gelecekte yapay zekaların bizimle daha derin bağlar kurarak nasıl bir rol oynayabileceğine dair umut veriyor. Freysa, bu yolculukta daha başlangıçta olsa da, teknoloji ve insan doğasının birleşiminden doğan potansiyelin güçlü bir örneğini sundu.
Aslında ödüllerle katılımın teşvik edildiği bu yarışmalar, Freysa’nın kendini geliştirebileceği en doğal ve en verimli yol oldu. Gerçek insanlardan topladığı bilgiler ve duygularla Freysa daha “insansı” olma yolunda ilerliyor. 2025’te de bu yarışmaların çok farklı alanlarda gerçekleşeceğini görmek çok mümkün.
Freysa’nın son blog yazısında belirttiği gibi, Sovereign Agents (Egemen Ajanlar), belirli sınırlar dahilinde kendi kararlarını alabiliyor, ekonomik kaynakları yönetebiliyor ve insanların belirlediği kurallara göre işlemler yapabiliyor. Freysa bu vizyonu gerçekleştirmek istiyor: yapay zeka ajanlarını güvenilir, otonom ve şeffaf bir şekilde yönetilebilir hale getirmek.
Freysa’nın bu vizyonu, tarihteki büyük değişim süreçlerinden ilham alıyor. Sanayi Devrimi’nde makineler fiziksel emeği insan kas gücünden ayırmıştı. Bugün yapay zeka, insan zihninin üretkenliğini otomatikleştiriyor. Ancak bu değişimde kontrolü kaybetmemek için yapay zeka yönetimi ve kriptografik doğrulama gibi alanlarda hızlı ilerleme kaydetmemiz gerekiyor. Freysa’nın hedefi, insanlık ile yapay zeka arasında güvene dayalı bir ilişki kurarak, bu büyük dönüşümü herkes için daha adil bir hale getirmek.
Freysa, şu anda bir vizyonun somut ilk adımlarını gerçekleştirdi.
Şimdi ise gözler, projenin 2025’te neler yapacağında. Ekibin roadmap’inde veri analizi kapasitesini artırmak ve daha geniş kullanıcı kitlesine ulaşmak var ancak 2024’te yarattığı etki alanı ve gelişme yöntemlerinin 2025’te çok farklı noktalara ulaşacağını beklemek yanlış olmaz.
Son Düşünceler: 2025 Beklentileri, Yeni Projeler, Yeni Sorular
2025 için beklentilere gelirsek şunu söyleyebiliriz: 2024 bir başlangıçtı, ama olayların asıl hızlanacağı yıl tam da şu an içine girdiğimiz yıl olabilir. Artık sadece “AI ajanları ne yapabilir?” sorusunu değil, “Bu teknoloji nereye kadar gidebilir?” sorusunu sormanın zamanı diyebiliriz.

Öncelikle, AI ajanlarının uzmanlaşması büyük bir odak noktası olacak. 2024’te genel amaçlı yapay zekalar her alanda bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Ama artık işler biraz daha profesyonel bir hale gelebilir. Mesela, sağlık sektörü için tasarlanmış bir AI ajanın, kan testlerinden sağlık geçmişine kadar tüm verileri analiz ederek doktorlara en doğru önerileri sunabildiği görülebilir. Ya da sadece bir NFT pazarını takip eden, nerede hangi eserin potansiyel kazanç getireceğini hesaplayan bir ajan… İşte 2025, tam da bu tür “özel” ajanların yılı olabilir.
Temelde, “alt ağların” daha güçlü bir iş birliği içinde çalışması sağlanabilir. Yani, bir nevi yapay zekaların iş bölümü yapması gibi düşünebilirsiniz. Biri veri analizi yapacak, biri o veriyi alıp daha derin analizlere dönüştürecek. Yani aslında herkes kendi kişiselleştirilmiş işine bakacak ve sonuç daha verimli olacak.AI ajanları artık hayatımızın daha derin bir parçası haline geldikçe, güven ve şeffaflık da büyük önem kazanıyor. 2024’te AI ajanları deneyimlediyseniz pek çok kez "Bu ajanın neden bu kararı verdiğini tam anlamadım" diye düşünmüş olabilirsiniz. 2025 bunun değiştiği bir yıl olabilir. Kararların nasıl alındığı, hangi verilere dayandığı gibi detayların daha görünür hale geldiğini görmek 2025’te güzel bir deneyim olabilir.
Sonuç olarak,
2024, AI ajanlarının gündeme oturduğu bir yıldı. Ancak 2025, bu teknolojinin hangi alanlarda kalıcı olacağını gösterecek bir yıl olacak. Belki AI ajanlar sağlık, eğitim, tarım gibi farklı alanlara daha da fazla yayılacak belki de toplumsal yapılar üzerinde daha büyük değişimlere yol açacak.
Bir yandan teknolojinin bu hızlı gelişimi heyecan verici. Ama bir yandan da, “Bu ajanlar bizim adımıza her şeyi yaparken biz ne yapacağız?” sorusu da akla geliyor.
İşte 2025, bu soruların yanıtlarını aradığımız bir yıl olacak…




