Hyperliquid Merkezi Borsaları Tahtından Edebilir Mi?
Hyperliquid, tüm finansal faaliyetleri blokzincir üzerine taşımak için tasarlanmış, genel amaçlı bir blokzincirdir. Hyperliquid, HyperEVM aracılığıyla izne ihtiyaç duymadan kullanıcıların programlama yapabilmesine olanak tanır. Hyperliquid ayrıca, kullanıcıların oluşturduğu uygulamaların etkileşime girebileceği şekilde, yerel olarak uygulanmış finansal yapıtaşlarını altyapı olarak sunar. Buna bir örnek olarak yerel emir defterleri, özellikle de sürekli vadeli işlemler (perpetual türev ürünler) için olan emir defterleri verilebilir.



Yazıya başlamadan önce bu yazıyı hazırlayan @Cryptoclinkx 'e teşekkür ederiz. Türk ekosistemine Hyperliquid gibi önemli bir defi ürününü birlikte tanıtmaktan mutluluk duyuyoruz. Hyperliquid ekosistemini yakından takip etmek için hesabını takip etmeyi unutmayın.
VC YOK - Tokenomi
Şimdi gelelim Hyperliquid’i özel yapan kısımlara. Hyperliquid, tamamen komünite odaklı olup VC yatırımı almayan nadir projelerden biridir.Listeleme süreci dahil, hiçbir borsaya, piyasa yapıcıya(market maker’a), özel yatırımcıya veya entegrasyonlara özel pay verilmemiştir. Ekibin bu kadar sadık bir komünite oluşturmasında bunun büyük payı vardır.Bununla birlikte, ekibe ayrılan %23’lük pay da ilk 1 yıl kilitli olup 3-4 yıla yayılan bir hak elde ediş(vesting) sürecine sahiptir.
Vadeli İşlem Borsası(Perpetual DEX)
Şimdi işin biraz daha özel taraflarına gelelim. Hyperliquid’in diğer perpetual DEX’lerden farkı, işlemleri tamamen on-chain ve order book üzerinden gerçekleştirmesidir. Bu sayede, merkezi borsalarla yarışabilecek bir likiditeye ve işlem hızına sahip olabiliyor.
Rakip perp DEX’lerde genellikle likiditenin düşük olduğu işlem defteri(order book) yapıları ya da ciddi gecikme (latency) sorunları bulunurken, Hyperliquid bu problemleri daha ilk dönemlerinde çözerek perp DEX alanında öne çıkmaya başladı. Cexlere oranla düşük komisyonlarıyla inanılmaz bir şekilde hacim çekmeye devam eden Hyperliquid, son dönemde hem açık kontratlar(open interest) hem de hacim açısından pazar payında (market share) CEX’lerle yarışır hâle geldi.
HyperCore, şu anda saniyede 200.000 işlem (TPS) kapasitesi ve 0.07 saniyelik blok süresiyle oldukça yüksek performanslı bir altyapı sunuyor.



Destek Fonu ile Geri Alım (Assistance Fund Buyback)
Hyperliquid’in elde ettiği gelirin neredeyse tamamı (yalnızca %3’ü HLP havuzuna gidiyor) piyasadan $HYPE almak için Assistance Fund’a (AF) aktarılıyor. AF, şimdiden dolaşımdaki $HYPE miktarının %7’sini piyasadan satın almış durumda.
Mantra ve Movement gibi projeler, henüz elle tutulur bir ürünleri olmadan arka planda OTC satışlarla fiyatı yapay biçimde şişirip sonrasında ciddi değer kayıplarına yol açarken, Hyperliquid’in bu bağlamdaki değeri çok daha net bir şekilde ortaya çıkıyor.
Çoğu proje büyük yatırımlar almasına rağmen sağlıklı bir gelir paylaşımı modeli sunmazken, Hyperliquid ilk günden itibaren %100 gelir paylaşımı (revenue share) sunan nadir projelerden biri olduğu için ekstra değerli.
Şuan günlük ortalama 2.5-3 milyon dolar arası geri alım yapılmakta ve bu işlemler on-chain(zincirüstü) anlık olarak takip edilebilmektedir.

HyperCore - HyperEVM Sinerjisi
Bu kısımda işler gerçekten ciddi anlamda güzelleşmeye başlıyor. Hyperliquid, kendisini tüm finansal işlemlerin merkezi olarak konumlandırıyor. Aklınıza gelebilecek tüm finansal ihtiyaçları tek bir ağ üzerinde gerçekleştirebildiğinizi düşünün.
HyperCore; yüksek işlem hızı gerektiren perpetual ve spot işlemler, staking, multisig gibi yapıları içerirken; HyperEVM ise Hyperliquid’in yerel Ethereum Sanal Makinesi olarak işlev görüyor. Bu iki yapı, HyperBFT konsensüsü ile entegre şekilde, bütüncül bir yapıda çalışıyor. Bunu, Binance ile BNB Chain arasındaki ilişkinin daha entegre ve tamamen on-chain versiyonu olarak düşünebilirsiniz.
Örneğin, bir proje $X token kontratını HyperEVM üzerinde dağıttığında ve ardından HyperCore’daki auction sisteminden $X ticker’ını alırsa, bu iki yapı birbiriyle entegre çalışabiliyor. Böylece $X hem HyperCore hem de HyperEVM üzerinde işlem görebiliyor; bir yandan da HyperEVM tarafında utility amaçlı kullanılabiliyor (örneğin: borç alma/verme, NFT mintleme, likidite sağlama vb.).
Buradaki en kritik detaylardan biri sistemin tamamen izinsiz (permissionless) olması. Yani projeler, CEX’lere milyonlarca dolar ödemek zorunda kalmadan listelenebiliyor. Bu konuda örnek olarak Scrollu düşünebiliriz. Scroll ilk günlerinde sadece topluluk odaklı açıklamalar yaparak marks programı başlatmıştı. Bununla beraber kullanıcıs sayısı,hacim,ağ üzerindeki kilitli varlık miktarında inanılmaz bir patlama olmuştu. Launch dönemi geldiğinde borsalar üzerinde listelenmek isteyen Scroll, nerdeyse 1.5 yıla süredir aktif kullancılarına yaptığı airdrop kadar yüksek bir yüzdeyi sadece bir borsaya vererek topluluğun ciddi tepkisini almıştı. Bu tarz durumlar listeleme süreçlerinde borsaların ne kadar tekelleştiğini bize gösteriyor. Hyperliquid ise bu konuda yeni bir dönem başlatabilir.
Ek olarak, Hyperliquid’in yeni yapısında, kontratları yükleyenler(spot deployerlar) aracı oldukları hacim üzerinden kazanılan işlem ücretlerinin %50’sine kadarını gelir olarak alabiliyor. Yani bir proje, HyperCore üzerinde listelendiğinde, orada oluşan işlem hacminin yarısı doğrudan proje sahiplerine aktarılabiliyor.
Buna örnek olarak Felix protokolünü verebiliriz. Felix,bir stablecoin protokolü. feUSD diye kendi stabilcoinleri var. Bu token’ı HyperCore üzerinde listelediler ve şu an dönen işlem ücretlerinden gelir elde ediyorlar.
Bunların dışında, kaynak kodlar(precompile’lar) aktif hale geldiğinde, HyperCore ile HyperEVM tam anlamıyla entegre olacak. Örneğin, HLP havuzu tokenize edilip HyperEVM üzerinde teminat olarak gösterilerek borç alınabilecek. Bu sistem farklı kasalar(için de geçerli olacak.(HLP topluluk tarafından finanse edilen Hyperliquid market maker vaultu diyebiliriz.)
Bir diğer senaryo, HyperCore’da BTC long işlemi açtığınızda, bu pozisyonu EVM tarafına aktarıp oradaki teminatınıza karşılık borç alabilir ve sermayenizi farklı şekillerde değerlendirebilirsiniz. Yapıların birbiriyle anlık iletişimde olması sayesinde, bir borçlanma marketi pozisyondan çıkmak isterse, bunu doğrudan HyperCore üzerinden gerçekleştirebilecek.
HyperCore, EVM tarafına göre daha derin likiditeye sahip olduğundan, burada slippage (fiyat kayması) çok daha düşük olacaktır. Bu yapı, Binance-BNB veya Coinbase-Base ilişkisinin tam anlamıyla etkileşimli, gelişmiş ve zincir üstü bir versiyonu olarak düşünülebilir.

Builders Code: Likidite İçin Altyapı Çağı/Likiditenin AWS’si
Builders Code, Hyperliquid’in kullanıcı sayısını parabolik şekilde artırabilecek en önemli hizmetlerinden biri. Bu kısmı, bir nevi altyapı hizmeti gibi düşünebilirsiniz. Geliştiriciler, Hyperliquid’in derin likiditesini ve yüksek işlem hızını doğrudan on-chain entegrasyonlarla geliştirme zahmetine girmeden, yalnızca kendi arayüzlerini oluşturarak kullanabiliyorlar.
Buna en iyi örneklerden biri PVP Trade. PVP, Telegram üzerinden çalışan bir sosyal trading botu. Kullanıcılar burada gruplar oluşturup, grup üyelerinin işlemlerini takip edebiliyor ve etkileşim kurabiliyor. Bu yapı sayesinde şu ana kadar 40 milyar doları aşkın hacim çevirip 7.5 milyon dolardan fazla gelir elde ettiler.
Bu sistem, özellikle son kullanıcıya doğrudan ulaşabilen cüzdanlar ve trading botlar için ciddi fırsatlar sunuyor. Bunu, Phantom cüzdanının swap arayüzünden ekstra işlem ücreti almasına benzetebilirsiniz. Yani bir win-win (kazan-kazan) durumu yaratıyor.
Şu anda Axiom ve DefidotApp, bu özelliği aktif olarak kullanan iki büyük uygulama. Bunlara ek olarak, yakın zamanda yalnızca Hyperliquid’e özel mobil cüzdan uygulamaları da yakında piyasaya çıkacak. Ancak bu özelliği sadece cüzdanlarla sınırlamamak gerek; son kullanıcıya ulaşabilen her tür uygulama bunu entegre edebilir.
Örnek kullanım senaryoları:
1. Yerel CEX’ler, bu altyapı sayesinde Hyperliquid’in likiditesine erişebilir (örn. Paribu gibi).
2. Sosyal trading botları, kendi kullanıcılarına Hyperliquid likiditesiyle işlem imkânı sunabilir (örn. PVP, Bullpen).
3. Halihazırda bir arayüze sahip trading uygulamaları veya cüzdanlar, bu entegrasyonu kullanabilir (örn. Axiom, Photon, Azura).
Bu şekilde, hem küçük borsaların ve uygulamaların likidite sorunu çözülmüş olacak, hem de likiditenin parçalanmasının önüne geçilecek.
BTC, ETH, SOL Spot Listelenme (UNIT Protocol)
Hyperliquid, başlangıçta bir türev borsası olarak faaliyet gösteriyordu; ancak artık UNIT Protocol aracılığıyla spot ürünler de Hyperliquid üzerinde listelenebilir hale geldi.
Önceden, Hyperliquid’e yalnızca Arbitrum ağı üzerinden USDC gönderilebiliyordu. Gelen son güncellemelerle birlikte artık Bitcoin, Ethereum ve Solana ağları üzerinden BTC, ETH, SOL ve FartCoin yatırıp çekmek mümkün hale geldi. Bu noktada UNIT Protocol, bir aracı işlevi görüyor ve söz konusu varlıklar guardian sistemiyle korunuyor.
Spot listing özelliği, HyperCore üzerinde çeşitli funding temelli arbitraj stratejilerine ve HyperEVM’de borç alma/borç verme ile LP(likidite havuzları) işlemlerine olanak tanıyor. İlerleyen dönemde bu alanda farklı kripto paraların yanı sıra PAXG gibi altın temsilli varlıkların da eklenmesi bekleniyor.

Stabilcoinler
HyperEVM’den önce Hyperliquid üzerinde yalnızca USDC stabilcoini bulunuyordu; o da native(yerel) olarak değil, Arbitrum köprüsü aracılığıyla aktarılabiliyordu. HyperEVM’in devreye girmesiyle birlikte farklı stabilcoinler eklenmeye başladı. Felix Protocol’ün feUSD’si ve Hypurr Finance’ın USDXL’i bu yeni seçenekler arasında yer aldı. Bunların yanı sıra, ilk olarak Ethena’nın USDe stabilcoini de Hyperliquid’e entegre edildi.
Ancak tüm bunlardan ayrı olarak, native bir stabilcoinin gelmesi platform açısından ekstra önem taşıyor. Bu bağlamda, Tether “USDT0” ticker’ını satın aldı ve LayerZero köprüsü aracılığıyla USDT0, Hyperliquid’de aktif hale getirildi. Bu gelişme, Hyperliquid üzerinde native stabilcoin kullanmak isteyen kullanıcılar için oldukça önemli bir adım.
Farklı stabilcoinlerin HyperEVM’e entegre edilmesi, ağdaki aktivitenin sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahip.
HYPE Token Kullanım Alanları (Hype Utility)
Evet dostlar, Hyperliquid’i uzun uzun anlattık — evet, platform gerçekten çok güzel yenilikçi. Peki HYPE token’ın ne gibi kullanım alanları var, şimdi ona bakalım.
İlk öne çıkan özellik, yeni eklenen staking tier sistemi. HYPE token’larını stake ederseniz, bulunduğunuz lige göre %5 ila %40 arasında komisyon indirimi kazanabiliyorsunuz. Ayrıca, %2.2 APY oranında bir staking getirisi de mevcut.
Şu anda yalnızca 21 validatörün aktif olması ve stake edilen HYPE miktarının büyük kısmının ekip tarafından sağlanması, Hyperliquid’in hâlâ merkezi bir yapıda olduğunu gösteriyor. Ancak ekip bu konuda yeni adımlar atıyor. Örneğin, bu ay Hyper Vakfı 8 milyon HYPE token’ı farklı validatörlere stake ederek merkeziyetsizliği teşvik etmeye başladı.
Bunlara ek olarak, HYPE token, HyperEVM üzerinde gas ücreti olarak da kullanılabiliyor. Aynı zamanda Hyperliquid’deki işlem komisyonlarının merkezi borsalara (CEX’lere) kıyasla daha düşük olması, platformdaki spot varlık kullanımını da teşvik ediyor.


HIP-3 (Merkeziyetsiz Perp Listelemeleri)
Testnet’e yeni gelen HIP-3 kapsamında, herhangi bir geliştirici izne gerek olmadan HyperCore üzerinde yeni bir Perp piyasası başlatabilir. Ancak bunun için 1 milyon HYPE token’ını teminat olarak yatırması gerekir. Bu mekanizma, geliştiricilerin sorumluluk almasını sağlar ve olası kötü niyetli saldırıları caydırır. Eğer bir operatör oracle’ları manipüle eder ya da kötü niyetli bir eylemde bulunursa, validatörler bu teminatın bir kısmını veya tamamını kesebilir (slashleyebilir).
Bu sistem üç ana fayda sağlar:
1. Büyük miktarda HYPE kilitlenir, böylece dolaşımdaki token sayısı azalır.
2. Teşvikler hizalanır: Piyasa oluşturanlar ciddi miktarda HYPE tutmak zorunda olduklarından, ağın uzun vadeli sağlığıyla çıkarları örtüşür.
3. Geliştiriciler, komisyon gelirlerinin %50’sine kadarını alabilirler; bu da alandaki gelişmeleri teşvik eden güçlü bir gelir paylaşım modelidir.
Topluluk tarafından oluşturulan perp piyasa sayısı arttıkça, kilitli HYPE miktarı da artar ve arz daha da daralır. Öte yandan, slash mekanizması sayesinde piyasaların güvenilirliği ve bütünlüğü korunur.
Hyperliquid, tipik merkeziyetsiz borsalardaki “her şey listelensin” yaklaşımından uzak durur; burada yeni bir piyasa başlatmak, $HYPE’ın arzını azaltır ve ekosistemi güvence altına alır.

Hyperliquid Yorumu
Şimdi son yorum kısmına gelelim. Yukarıda parça parça, Hyperliquid’in ne kadar önemli bir alanı domine ettiğini anlatmaya çalıştım. Hyperliquid’in yılda 750-800 milyon dolar gelir elde edip bunun %100’ünü gelir paylaşımı modeline dayandırması, bence onu doğrudan bir değer yatırımına dönüştürüyor. Neredeyse her metrikte sürekli büyüyen bir işe yatırım yapmak gibi.
Şu an için Hyperliquid, özellikle merkezi borsalara (CEX’lere) ciddi bir rakip konumunda. HyperEVM kısmı da ana ürünü daha işlevsel hale getirerek bu yapıyı destekliyor. Özellikle Builders Code etkisiyle çok daha geniş kitlelere ulaşmaları mümkün.
Peki, bundan sonra ne gibi fırsatlar var? Ona da bakalım.
Hyperliquid’in geçmişte yaptığı tüm aktivitelerde kullanıcılarını ödüllendirdiğini gördük.
• İlk sezon tamamen perpetual işlemler üzerine kuruluydu.
• İkinci sezon ise daha çok spot işlemler ağırlıklıydı.
Şu an için resmi bir açıklama olmasa da ekibin özellikle EVM kullanımını ödüllendireceğini düşünüyorum. Ağ henüz alfa aşamasında olmasına rağmen 1.3 milyar dolardan fazla TVL (toplam kilitli varlık) seviyesine ulaşmış durumda.
AMM, NFT marketi, lending protokolleri, stabilcoin projeleri gibi unsurlarla bir ekosistem oluşmaya başladı. Ancak içeride aktif yalnızca 70-80 bin cüzdan var.
Bu ortamda yapılacak %2-3’lük bir airdrop bile 600-700 milyon dolarlık bir pay anlamına gelebilir.
Hyperliquid, ilk aşamada %31 oranında airdrop yaptı. Claim edilmeyen coinlerle birlikte topluluk için ayrılan pay %42,5 seviyesinde. Bu da mevcut fiyatlarla 12-13 milyar dolara denk geliyor. İnanılmaz büyük bir hazineye sahipler.
Türk kripto topluluğunda (CT) Hyperliquid kullanıcı sayısı oldukça az. İnsanların Hyperliquid’in ne kadar büyük bir iş yaptığından yeterince haberi yok.
Oysa bu, kripto tarihinin açık ara en büyük airdrop’u oldu. ATH fiyatıyla bakarsak, proje 10-11 milyar dolarlık token’ı yalnızca 94 bin kullanıcıya dağıttı (bugünkü değer de benzer seviyede).
Gidip 20-30 milyon dolarlık market cap’le çıkan, niteliksiz projelerin peşinden koşmak yerine gelin Hyperliquid’de aktif olun.
• Trade yapın.
• İlginizi çeken bir NFT varsa edinin.
• Farklı topluluklara katılın.
• DeFi özelinde güzel farming stratejileri kovalanabilir.
• Memecoin aktiviteleri de hâlâ çok taze; fırsatlar çıkabiliyor.
Bu yazıda HyperEVM üzerindeki projelere fazla değinmeyeceğim, onu ayrıca bir seri olarak ele almak istiyorum. Ama şunu net söyleyebilirim: Hyperliquid, şu an kriptoda içinde olmanız gereken ilk yerlerden biri.
Türk topluluğunda bu projeyle ilgilenen çok az kişi var. Gelin, buradaki potansiyelleri birlikte keşfedelim.

Hyperliquid Riskler
Evet dostlar, şimdiye kadar Hyperliquid’i detaylıca anlattık, şimdi de gelelim işin riskli taraflarına.
İlk olarak, Hyperliquid’in şu an tam anlamıyla merkeziyetsiz bir yapıya sahip olmadığını kabul ederek başlayalım. Şu anda yalnızca 21 validatör aktif durumda ve stake edilen HYPE’ların büyük bir kısmı ekip kontrolünde. (Vested HYPE’lar stake ediliyor ama kazanılan ödüller de yine vested durumda.) Bu noktadaki risklerin zamanla azalacağını düşünüyorum çünkü testnet’te şimdiden 100’den fazla validatör var. Ekip, bu sayıyı yavaş yavaş artırıyor ve elindeki HYPE’ların bir kısmını farklı validatörlere dağıtmaya başladı bile.
İkinci büyük risk ise köprü kontratı ve platformun içinde oluşabilecek teknik sorunlar. Şu an köprü kontratı açık kaynak değil. Özellikle geçtiğimiz aylarda Koreli kullanıcıların Hyperliquid’i kullanmaya başlamasıyla bu durum ciddi bir FUD (korku, belirsizlik,) yaratmıştı. Ayrıca daha önce yaşanan Jelly-Jelly benzeri olaylar, platforma olan güveni sarsabilir ve ciddi sonuçlar doğurabilir.
Bir diğer önemli risk de regülasyon kaynaklı sorunlar olabilir. Her ne kadar Trump yönetimi bu konuda daha esnek bir tutum sergiliyor olsa da, diğer büyük CEX’lerin yürüttüğü lobi faaliyetleri, Hyperliquid’i olumsuz etkileyebilir.
Hyperliquid Özet
• Builders Code + Yeni Entegrasyonlar + Artan Hacim + Pazar Payı
Builders Code, yeni entegrasyonlarla birlikte platformun hacmini artırıyor ve pazar payını büyütüyor.
• HyperEVM – HyperCore Uyumu
Precompile’ların gelmesiyle birlikte HLP ve futures pozisyonlarının DeFi ile entegrasyonu mümkün olacak. Bu da Defide yepyeni kapılar açacak.
• UNIT Protocol ile Yeni Spot Varlıklar
UNIT Protocol sayesinde Hyperliquid’e eklenen yeni spot varlıklar, platformu daha erişilebilir kılacak.
• Olası Majör Borsa Listelemeleri
Bybit’in VC kolu olan Mirana, geçtiğimiz hafta HypurrCo ile birlikte Hyperliquid hakkında bir yatırım tezi yayımladı. Hyperliquid’in büyük borsalarda listelenmesi, hem pazarlama açısından hem de kullanıcı erişimi bakımından önemli bir gelişme olabilir.
• Olası Hyperliquid Airdropları
Hyperliquid üzerinde listelenmek isteyen projeler, staker’lara airdrop yapabilir. Aynı şekilde HyperEVM üzerindeki native uygulamalar da kullanıcılarına token dağıtabilir. Bu alanda bir akımın başlaması, Hyperliquid için ekstra bir ivme yaratır.
• Büyük Fonların İlgisi
Hyperliquid doğrudan yatırım almadığı için, burada aktif olmak isteyen büyük fonların HYPE token’ı piyasadan satın almaktan başka şansı yok.
• HIP-3 ve Merkeziyetsiz Perpetual Listelemeler
HIP-3, geliştiricilerin izinsiz şekilde kendi perpetual marketlerini başlatmalarının önünü açıyor. Ekip, bu süreçte geliştiricileri destekliyor ve işlem ücretlerinin %50’sine kadarını onlarla paylaşıyor. Ancak süreç tamamen geliştirici sorumluluğunda. Olası piyasa manipülasyonlarını engellemek amacıyla, perp market başlatmak isteyenlerin ilk aşamada 1 milyon HYPE stake etmeleri gerekiyor.
Hyperliquid Ekosistem Araçları(Tools)
HyperCore stats(Twaps,Gelir,Açık arttırmalar) https://hypurrscan.io/dashboard
https://data.asxn.xyz/dashboard/hype-staking
https://data.asxn.xyz/dashboard/hl-risk-
metricsHyperEVM stats:
https://www.hyperscan.com/stats
Hyperliquid stats (AF alımları,karşılaştırmalar):
HyperCore stats (Hacim,Usdc giriş çıkışları vs.):
HyperCore(Gelir dağılımı,Cüzdan takibi vs.):