Araştırma
/
Yazılar
/
Yatırım Stratejileri
/
Aracı Kurumların Model Portföylerinde En Çok Bulunan Hisseler

Aracı Kurumların Model Portföylerinde En Çok Bulunan Hisseler

Model portföy; yatırım stratejisi belirlemek amacıyla aracı kurumlar tarafından hazırlanan ve içinde farklı hisseleri barındıran öneri niteliğinde bir portföyü ifade eder. Model portföy, yatırımcıya belirli bir risk-getiri dengesini sağlamak için yönlendirici bir yol haritası sunar. Bu portföyler genelde sene başında hazırlanan strateji raporlarında kendine yer bulur. Sonrasında ise bilançolar geldikçe dönem dönem kurumlar tarafından güncellenerek revize olur. Model portföyün bu anlamda piyasanın nabzını belirleme görevi de vardır. Fintables olarak geçtiğimiz günlerde aracı kurumların model portföylerini yayınlamaya başlamıştık. Bu yazımızda, 2024’ün başında kurumların hazırladığı model portföylerde ortak olarak en fazla bulunan şirketleri çıkararak bir izleme listesi oluşturacağız. Sonrasında ‘modelin modeli’ olarak nitelendirebileceğimiz bu listenin performansına bakacağız. Son aşamada ise 2025 için hazırlanan ortak model portföyü oluşturarak aracı kurumların en çok potansiyel gördüğü şirketlerden bir portföy oluşturmuş olacağız.

Aracı Kurumların Model Portföylerinde En Çok Bulunan Hisseler

Aracı Kurumların 2024 Model Portföylerinde En Çok Bulunan Hisseler

ŞirketBulunduğu Model Portföy Sayısı2024 Getirisi
TCELL10%65
YKBNK10%57
THYAO9%23
BIMAS9%76
MAVI8%50
KRDMD7%14
CCOLA6%25
SAHOL6%59

Turkcell: İletişim sektörü ve onun öncüsü Turkcell, 2024’te model portföylerin vazgeçilmezi oldu. 2022’de düşük faiz politikası ve enerji krizi ile yükselen enflasyon, sabit kontratla çalışan iletişim sektörü şirketleri için finansal bir zorluk oluşturmuştu. TL’nin değer kaybetmesinin en çok etkilediği iletişim sektörü, 2023 yılında yıllık enflasyonun (%64,77) altında %48,10’luk bir performans gösterdi. 2023 yılı boyunca maliyetler hızla artarken, sabit kontratlar nedeniyle fiyat artışlarının sınırlı kalması, şirketlerin kârlılıkları üzerinde baskı yarattı. Ancak 2024’te enflasyonun düşüş eğilimine girmesiyle birlikte sabit kontratlar avantajlı hale geldi. Değerlenen TL ile birlikte marjlar yükselirken, mobil taraftaki büyümeler de ciroyu destekledi. Turkcell, 2023’ün aksine 2024’te %65’lik getirisiyle, yıllık enflasyon olan %44,38’in oldukça üzerinde performans gösterdi.

Yapı Kredi Bankası: Bankacılık sektörü, %66,97’lik 2024 performansıyla endeksin sürükleyicisi konumundaydı. Yüksek endeks ağırlığıyla bilinen sektör, Türkiye’nin ortodoks politikalarının fiyatlandığı sektör oldu. Gerek Türkiye’nin kredi temerrüt takası CDS’lerdeki geri çekilme gerekse de bankacılık üstündeki makroihtiyati tedbir adı altında onlarca farklı regülasyonun kalkması sektöre olan ilgiyi daha da artırdı. Yapı Kredi’de sene başı beklentiler yükselen faiz döneminde önemi artan vadesiz mevduat tabanı oldu. 2024’ün başında %43 gibi yüksek bir vadesiz mevduat tabanına sahip olan banka, model portföyler için en çok tercih edilen banka oldu.

BİM: BİM, sadece model portföylerde kendine yer bulmasıyla değil, endeks üstündeki ağırlığıyla da çok konuşuldu. Sene başında da beklentiler yüksek gıda enflasyonun devamı yönündeydi. BİM, hem yüksek gıda enflasyonunun devamı hem de artan müşteri trafiği ile birlikte güçlü bir 2024 geçirdi. Alım gücü zayıflasa da talebin inelastik olduğu gıda perakende sektörü, diğer sektörlere karşın daha güvenli bir liman oldu. BİM, %76’lık getirisiyle endeksin üstünde performans gösterdi.

Türk Hava Yolları: 2024 yılı turizmde yüksek beklentilerin olduğu bir seneydi. Bu beklentiler havacılık sektöründe -her ne kadar volatil bir sene olsa da- gerçekleşti. Globalde önce maymun çiçeği virüsü sonrasında ise İsrail-İran gerginlikleri sektör üstünde etkili oldu. THY, seneye başlarken yüksek faiz döneminde iç dinamiklerden daha az etkilenme potansiyeliyle model portföylerde yer buldu. Ancak havacılık sektöründe beklentiler karşılansa da THY, diğer şirketlere göre daha zayıf bir performans gösterdi. Her ne kadar iyi bir havacılık senesi olsa da fiyat hassasiyeti çok yüksekti. Bu yüzden düşük maliyetli hava yolları rekabette daha dirençli şirketler oldu.

Mavi Giyim: Giyim, perakendenin diğer kollarına nazaran talep esnekliğinin daha düşük olduğu bir kol olması dolayısıyla defansif kabul edilen alanlardan biri. Mavi Giyim de sıkılaşma konjonktüründe kurumların korumacı olarak gördüğü şirketlerden biri oldu. Yılın ilk yarısı çok iyi performans gösteren şirket, sonrasında düşen taleple birlikte geri çekildi. Yılı da enflasyonun bir miktar üstünde %50 seviyesinde tamamladı.

Kardemir: 2024’e girilirken globalde çelik sektörü için birkaç sebepten ötürü daha olumlu bir tablo vardı. Bunlardan ilki ithalata yönelik sınırlama beklentileri ve bunun yerli üreticilere yarayabileceği olasılığıydı. İkincisi ise büyüme olarak 2023’ten daha iyi bir sene olabileceği ve Çin’de gayrimenkul sektörüne yönelik açıklanan teşviklerdi. Ancak hacimsel anlamda iyi bir sene olsa da fiyatlar anlamında iyi bir sene gerçekleşmedi. Kardemir de yaptığımız model portföyde en düşük performansı gösteren şirket oldu.

Coca-Cola İçecek: Defansif sektörlerinden başında gelen gıda ve içecek sektörünün öncülerinden Coca-Cola, genişleyen coğrafyası ile ihracat kanallarının çeşitliliği ve enflasyon muhasebesinden olumlu etkileneceği beklentisiyle model portföylerde en çok tercih edilen şirketlerden oldu. Ancak Coca-Cola yılı Orta Doğu’da yaşananların ardından boykot süreci ve hacim düşüşleri ile tamamladı. Bu da getirisinin %25 gibi enflasyonun oldukça altında kalmasına sebep oldu.

Sabancı Holding: Düşük Net Aktif Değer (NAD) iskontosu ile dikkat çeken Sabancı Holding, Türkiye’nin normalleşme hikayesinin yarayacağı algısıyla yıla başladı. 5 yıl içinde yatırımların iki katına çıkaracağı söylemleriyle yıla giren Sabancı Holding, bankacılık sektörünün de iyi gitmesiyle rölatif olarak başarılı bir performans gösterdi. Sabancı Holding, enflasyon muhasebesinin yarattığı zorluklara rağmen %59 gibi tatmin edici bir performans gösterdi. 

Aracı Kurumların 2025 Model Portföylerinde En Çok Bulunan Hisseler

ŞirketBulunduğu Model Portföy SayısıPotansiyel 2025 Getirisi
TCELL18%49
THYAO18%58
MGROS15%45
ASELS13%28
BIMAS12%35
FROTO11%56
GARAN11%28
MAVI9%78
AKBNK9%38
CIMSA8%30

Turkcell: 2024 yılında olduğu gibi 2025’te de enflasyondaki düşüş eğiliminin sürmesi ve Türk lirasının değerlenmesinden en olumlu etkilenecek sektörlerin başında telekomünikasyon geliyor. Öte yandan Turkcell özelinde yine bu sene müşteri tabanındaki genişleme ve abone başına gelirlerin büyümesi bekleniyor. Fintech, yenilenebilir enerji ve dijital hizmetler alanındaki stratejik büyüme adımları da şirket için olumlu beklentiler arasında.

Türk Hava Yolları: Genel olarak Türkiye’nin 2024 yılında turizmde yakaladığı büyüme ivmesinin 2025’te de devam etmesi beklenmekte. Türk Hava Yolları da 2025 yılında güçlü kargo operasyonları ve artan yolcu talebiyle büyümesini sürdürmeyi hedefliyor. Küresel yolcu sayısındaki %6,7’lik artış beklentisi ve kargo hacmindeki %5,8’lik büyüme, şirketin gelirlerini destekleyecek önemli faktörler arasında yer alıyor. Filo büyüklüğünün 520 uçağa ulaşmasıyla kapasitenin %7 artışla 270,7 milyar AKK’ye yükselmesi öngörülürken toplam yolcu sayısının %4,9 artışla 88,8 milyona ulaşması bekleniyor. Jeopolitik risklerin azalması ve yeni uçuş rotalarının açılmasıyla yolcu doluluk oranının %82,2 seviyesine çıkacağı tahmin ediliyor. 2025 yılında jet yakıtı fiyatlarının düşüşü ve enflasyondaki iyileşmenin maliyetleri azaltarak FAVÖK’ü %39,7 artışla 186,9 milyar TL’ye, FAVÖK marjını ise %19,2’ye taşıması bekleniyor. Bununla birlikte, filo genişlemesindeki gecikmeler ve artan borçluluk oranı aşağı yönlü riskler olarak dikkat çekiyor.

Migros-Bim: Gıda perakende sektörünün, düşük talep esnekliği ve enflasyonu fiyatlara yansıtabilme kabiliyeti ile 2025 yılında da cazip görünümünü koruması bekleniyor. Özellikle alım gücündeki zayıflamaya bağlı olarak indirim marketleri ve private label ürün kullanımının yaygınlaşması öngörülmekte. 

Migros, 2024 yılında hızlı mağaza açılışları ve dijital kanallardaki büyüme ile modern FMCG pazarındaki payını %16,9’a çıkarırken, toplam mağaza sayısını 3.550’ye ulaştırdı. Rekabetçi fiyat politikası ve geniş ürün çeşitliliği ile her gelir grubuna hitap eden şirketin, 2025 yılında dezenflasyonist sürecin de etkisiyle operasyonel marjlarını iyileştireceği düşünülüyor. Private label ürünlerin maliyet avantajı sağladığı bu süreçte, online satış kanallarının büyümesi ve tüketici alışkanlıklarının değişimi Migros’un ciro artışını destekleyebilir.Bim, 2024 yılı itibarıyla 13.337 mağazaya ulaşarak indirim market zinciri liderliğini pekiştirdi. 2025 yılında %46 ciro artışıyla 743 milyar TL gelir ve 41,5 milyar TL FAVÖK elde etmesi beklenen şirket, güçlü mağaza açılış performansı ve yüksek sepet büyüklüğüyle dikkat çekiyor. Özellikle azalan satın alma gücünün indirim marketlerine olan talebi artırmasıyla, Bim’in pazar payını daha da genişleteceği öngörülüyor.

Aselsan: Savunma sanayi, küresel jeopolitik tehditler ve artan savunma harcamalarıyla 2025 yılı için en öne çıkan sektörler arasında. OVP kapsamında savunma bütçesini arttıran Türkiye’nin, 2027’ye kadar söz konusu harcamaların milli gelire oranının %1,5’ten %1,9’a yükselmesi ve tekrardan NATO hedeflerine yakınsayacağı tahmin ediliyor. 2030 yılına kadar DefenseNews Top100 listesinde ilk 30’a girmeyi hedefleyen Aselsan, KAAN gibi yeni nesil projeler ve artan bakiye siparişleriyle büyüme potansiyelini korumakta. Bununla birlikte TL’deki değerlenmenin kur farkı gelirlerini baskılaması, şirketin karşılayabileceği temel risklerden biri olarak öne çıkarken Ar-Ge odaklı üretim yapısı ve ihracat artış hedefleriyle Aselsan’ın 2025 yılında bölgesel savunma ihtiyaçlarına cevap veren güçlü bir performans sergilemesi bekleniyor. 

Ford Otosan: 2025 yılında otomotiv sektörünün faiz indirim döngüsünden olumlu etkilenmesi öngörülüyor. Küresel tarafta ise Avrupa Birliği’nin Çin menşeli araçlara yönelik ekstra vergiler getirmesi, Avrupa pazarında Ford Otosan gibi yerli üreticilere avantaj sağlayabileceği tahmin edilmekte. Ford Otosan, 2025 yılında 900 bin adedin üzerinde üretim kapasitesine ulaşmayı hedefliyor. Aracı kurumların öngörülerine göre Türkiye ve Romanya’daki tesislerinde %84 kapasite kullanım oranıyla üretim yapan şirket, 2025’te hem iç pazar hem de ihracatta pozitif bir ivme yakalayabilme ve ürün yelpazesini genişleterek rekabet gücünü arttırma potansiyeli taşımakta.

Garanti - Akbank: 2025 yılı bankacılık sektörü için faiz indirimlerinin ve düşen fonlama maliyetlerinin karlılıkları destekleyeceği bir dönem olarak öne çıkıyor. Dezenflasyon sürecinin etkisiyle, özellikle yılın ikinci yarısında net faiz marjlarında toparlanma beklenmekte. TÜFE’ye endeksli tahvil gelirlerinde yaşanacak kısmi azalmayı, operasyonel gelirlerdeki artışın telafi etmesi öngörülüyor. Ayrıca kredi büyümesinin enflasyonla uyumlu bir şekilde ilerlemesi ve komisyon gelirlerindeki artış, bankaların genel performansını desteklemeye devam edebilir.

Akbank’ın, güçlü sermaye tamponu, artan pazar payı ve dijitalleşme odaklı gelir yönetimiyle sektördeki pozisyonunu güçlendirmesi; TÜFE’ye endeksli tahvil gelirlerindeki azalmayı kredi büyümesi ve komisyon gelirleriyle telafi etmesi bekleniyor. Garanti BBVA’nın ise düşük TÜFE tahvil portföyüyle dezenflasyon sürecinden daha az etkilenmesi, kredi odaklı büyüme stratejisi ve yüksek serbest sermaye seviyesiyle net faiz marjında belirgin iyileşme kaydedilmesi öngörülüyor.

Mavi Giyim: Giyim perakende sektörünün 2025 yılında, iç talep ve ihracattaki canlanma ile büyüme potansiyelini koruması bekleniyor. 2025 yılının ilk yarısında yüksek faiz oranları ve kredi kartı maliyetlerinin finansal giderleri artırabileceği öngörülse de artan iç talep ve operasyonel iyileşmelerle Mavi’nin güçlü performansını koruyacağı düşünülmekte. Sektör normalleşme sürecine girerken şirketin güçlü pazar payı, artan ürün çeşitliliği ve maliyet kontrolüyle toparlanmadan faydalanması bekleniyor.

Çimsa: Çimento sektörü, 2025 yılında düşen faiz oranları ve inşaat faaliyetlerinde görülebilecek toparlanmanın etkisiyle büyüme potansiyeli taşıyor. Deprem sonrası yeniden yapılanma ve kentsel dönüşüm projeleri yurt içindeki talebi arttırırken, önümüzdeki dönemde de ihracat odaklı şirketlerin global pazardaki toparlanmadan daha fazla fayda sağlayabileceği düşünülüyor. Çimsa, beyaz çimento ve kalsiyum alüminat çimentodaki lider konumu, Mannok Holding’in satın alımı ve ABD’deki yatırımları ile dikkat çekmekte. Şirket, ihracat oranını %70’e çıkararak döviz bazlı gelirlerini artırmayı hedeflerken Suriye ve ABD gibi stratejik pazarlarda artan talebe yönelik avantajlı konumda bulunuyor.

*Çalışmamızın 2025 bölümünde yalnızca strateji raporlarındaki model portföyleri değil, aynı zamanda strateji raporları dışında yer alan model portföyleri de değerlendirmeye dahil ettik.