Lokman Hekim Analist Toplantısı Notları (2025/9)
Lokman Hekim, 2025 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarının ardından bir analist toplantısı düzenledi. Toplantıda sağlık sektöründeki talep dinamikleri, regülasyonların şirket üzerindeki etkisi, operasyonel performans, yurt dışı yatırımlar ve 2026’ya yönelik büyüme stratejileri ele alındı.

Sektörel Görünüm ve Regülasyonlar
2025 yılında sağlık sektöründe SGK fiyatlarının sabit kalması, gelir artışını sınırlayan temel unsur oldu. Şirket, yıl boyunca SGK tarafından herhangi bir fiyat artışı yapılmadan reel büyüme sağlayabildiğini, bunun da talep ve verimlilik tarafındaki güçlü performansı yansıttığını belirtti. Gelir kompozisyonunda özel sigortaların payı artarken, cepten ödemelerde de sektör geneline paralel olarak yükseliş görüldü. Özel sigorta segmentindeki büyümenin devam ettiği, şirketin burada daha yüksek fiyat artışları için sigorta kuruluşlarıyla görüşmeler yürüttüğü ifade edildi.
Öte yandan Sağlık Bakanlığı’nın yıl içinde yaptığı yönetmelik değişiklikleri, sektörde hem kısıtlayıcı hem de yeniden yapılandırmayı teşvik edici bir çerçeve oluşturdu. Doktorların aynı ilde sınırlı sayıda kurumda çalışabilmesine yönelik düzenleme ve kadro/ruhsat devrine getirilen kısıtlamalar sonrası Lokman Hekim, mevcut kadroların optimizasyonunu tamamladığını ve bu alanda önemli bir ihtiyaç bulunmadığını paylaştı. Aralık ayında ruhsat devrinin yasaklanacak olması nedeniyle, dönem içinde küçük ölçekli satın alma fırsatlarının değerlendirilebileceği belirtildi.
Doktorların bordro sistemine geçişine ilişkin düzenlemenin 1 Haziran 2026’ya ertelenmesi, şirketin maliyet yönetimi açısından önemli bir zaman kazandırdı. Yönetim, en kötü senaryoda bordro uygulamasının FAVÖK marjında 2–2,5 puanlık bir baskı oluşturabileceğini ancak bu etkinin hem fiyatlara yansıtılacağını hem de verimlilik yatırımlarıyla dengeleneceğini belirtti. Ayrıca 1 Aralık veya 1 Ocak itibarıyla yürürlüğe girmesi beklenen SUT artışının %20–55 aralığında olacağı ve yıllık ciroya kabaca 250 milyon TL katkı sağlayacağı kaydedildi.
Finansal ve Operasyonel Performans
Şirketin üçüncü çeyrek performansı, kapasite artışı olmadan elde edilen reel büyümenin altını çiziyor. Lokman Hekim, 9 aylık dönemde %6,6 ciro artışı, üçüncü çeyrekte ise %8,3 büyüme kaydetti. FAVÖK 9 ayda %4,9 artışla 644 milyon TL’ye, üçüncü çeyrekte ise sınırlı yükselişle 241 milyon TL’ye ulaştı. FAVÖK marjındaki daralma (9 ayda -35 bps, çeyrekte -158 bps), yönetim tarafından geçici ve yatırımlar kaynaklı olarak değerlendiriliyor.
Gelir dağılımında cepten ödemeler %49,6’ya yükselirken, SGK’nın payı %18,9’a geriledi. Özel sigorta ve anlaşmalı kurum gelirleri %19,3’e çıktı. Sağlık turizmi gelirleri payı ise %12,2’ye ulaştı. Yönetim, sağlık turizmi segmentinin orta vadede anlamlı bir katkı sağlayacağını düşünüyor.
Şirket, operasyonel verimlilik konusunda yıl boyunca önemli ilerleme kaydettiğini ve özellikle ayakta tedavi, nitelikli işlemler ve hasta başı gelir tarafında iyileşme olduğunu ifade etti. Ekim ayının yılın en güçlü aylarından biri olduğu, kasım ayının ise bunun üzerinde seyrettiği belirtildi. Yönetim, talep tarafında herhangi bir zayıflama görmediklerini vurguladı. Finansman giderlerinin yatay seyretmesi ve vergi tarafındaki avantajlarla birlikte, net kârın 3. çeyrekte yıllık bazda %123 arttığı paylaşıldı.
Yatırımlar
Lokman Hekim’in yatırım planları hem Türkiye ve hem de yurt dışında pazarları içeriyor. Kırgızistan’ın Bişkek kentinde nükleer tıp görüntüleme merkezi 21 Kasım itibarıyla açılıyor. Ülkedeki tek nükleer görüntüleme merkezi olacak tesisin, bölgesel sağlık turizmi açısından yüksek potansiyel taşıdığı belirtiliyor.
GES yatırımları nedeniyle borçluluk seviyesi artmış olsa da yönetim, Net Borç/FAVÖK oranının sağlıklı seviyelerde olduğunu vurguladı. Ankara’da yeni hastane için çalışmalar devam ediyor ancak mevcut ekonomik koşullardan dolayı proje yavaş ilerliyor.
Temmuz ayında kurulan girişim sermayesi yatırım fonu, sağlık teknolojileri, yapay zekâ, ilaç ve kimya gibi alanlarda büyüme potansiyeli yüksek şirketlere yatırım yapmayı amaçlıyor. Fonun bu yıl içinde en az bir yatırım gerçekleştirmesi hedefleniyor. Bu yatırımlar finansal yatırımlar altında muhasebeleştirilecek ve konsolide edilmeyecek.
Ayrıca şirket, 2015’ten bu yana sürdürdüğü geri alım programıyla sermayenin %5,2’sine karşılık gelen 10,85 milyon adet hisseyi geri almış durumda. Amaç, hisse fiyatında istikrar sağlamak ve yatırımcı güvenini artırmak.
Beklentiler
Yönetim, 2025 yılının tamamı için %9–11 reel ciro büyümesi ve %21–24 FAVÖK marjı beklentisini koruyor. Bu oranlar, agresif büyümeden ziyade sürdürülebilir ve dengeli bir büyüme stratejisine işaret ediyor. FAVÖK marjındaki geçici baskının SUT artışı, fiyat revizyonları ve verimlilik uygulamalarıyla dengeleneceği vurgulandı.
2026 yılı için şirket, operasyonel verimliliğin desteklediği, sağlık turizmi ve özel sigorta segmentlerinin güçlendiği bir büyüme görünümü öngörüyor. Yönetim, SUT artışının henüz piyasa tarafından tam fiyatlanmadığını düşünürken, talep görünümünün güçlü seyrini koruduğunu belirtiyor.
Orta vadede (2026–2027), hem Türkiye içinde seçici satın alma fırsatlarının hem de yurt dışı operasyonların katkısıyla büyümenin destekleneceği öngörülüyor.



