Gelecek Varlık Analist Toplantısı Notları (2025/9)
Gelecek Varlık Yönetimi, 2025 yılının ilk yarısına ilişkin finansal sonuçlarını açıklamasının ardından bir analist toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda şirketin satış performansı, tahsilat gelişmeleri, finansal göstergeler ve uzun vadeli stratejik projeksiyonlara ilişkin detaylar paylaşıldı.

İhaleler, Tahsilat ve Sektör Görünümü
2025’in ilk dokuz ayında, bankacılık sektöründe toplam 43,7 milyar TL tutarında anapara satışı gerçekleştirildi. Bu tutar, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık %32’lik bir artışa karşılık geliyor. Sektör genelinde, yıl sonu itibarıyla 55–60 milyar TL aralığında satış gerçekleşmesi yönündeki beklenti korunurken, satışların %70–80’inin bireysel segmentten gelmesi öngörülüyor. Toplam tahsili gecikmiş alacak (TGA) bakiyesi, 2024 yıl sonuna kıyasla %71 artış göstererek 503 milyar TL’ye ulaşırken takipteki kredi oranı da %2,3 seviyesinde gerçekleşti. Detaylara bakıldığında, TGA artışı bireysel segmentte %80, KOBİ segmentinde %97, ticari segmentte ise %35 düzeyinde oldu. Bu gelişmeler, ticari segmentin payının azaldığı, buna karşılık bireysel ve KOBİ segmentlerinin payının yükseldiği bir tabloya işaret ediyor. Aynı dönemde, devlet bankalarındaki takipteki kredi oranı daha hızlı artış gösterirken, toplam TGA içindeki payları %34’ten %37’ye yükseldi. Buna karşılık, özel bankaların payı %66’dan %63’e geriledi. Gelecek Varlık bu dönemde, toplam ana para pazarında %25,6, kalan ana para pazarında da %27,8’lik payıyla lider konumunu sürdürdü.
Finansal Sonuçlar ve Borçluluk
Şirketin yılın ilk dokuz ayında gerçekleştirdiği toplam tahsilat tutarı, geçen yılın aynı dönemine göre %43 artarak 4.272 milyon TL’ye ulaştı. Tahsilatlardaki artış oranı bireysel segmentte %51, KOBİ segmentinde %11 ve ticari segmentte %45 olarak gerçekleşti. Şirket yönetimi, KOBİ segmentindeki görece düşük artış oranını, bu alanda takipteki alacak satışlarının bireysel segmente kıyasla oldukça sınırlı kalmasına ve özellikle yeni alınan portföylerde tahsilat performansının zayıf olmasına bağladı.
Uzlaşı yoluyla tahsilat oranı %82 seviyesinde istikrarını korurken, son 12 aylık dönemde tahsilatın kalan paraya oranı 2024 yıl sonu itibarıyla %17 iken, eylül sonu itibarıyla %15,6 seviyesinde gerçekleşti. Bu düşüşün, son iki yılda yatırımların artış hızının tahsilat artış hızının üzerinde seyretmesinden kaynaklandığı ve yüksek yatırım döneminin geride bırakılmasının ardından bu oranın yükselebileceği değerlendiriliyor.
Karlılık tarafında, son 12 aylık dönemde düzeltilmiş FAVÖK 3 milyar 504 milyon TL olarak gerçekleşti. Yılın ilk çeyreğinde hukuk masraflarındaki artış nedeniyle %52 seviyesinde olan FAVÖK marjı, giderlerin benzer seviyede kalmasına rağmen gelirlerdeki %16’lık artışın etkisiyle ikinci çeyrekte %58’e yükselmişti. Üçüncü çeyrekte ise başta hukuk masrafları olmak üzere toplam giderlerin %4 azalması ve toplam gelirlerin %7 artması sonucu FAVÖK marjı %63,2 seviyesine ulaştı.
Tahsilat Performansı ve NPL Görünümü
Toplantıda artan finansman maliyetlerine rağmen güçlü tahsilat performansı ve yüksek FAVÖK üretimi sayesinde borç ödeme kapasitesinin korunduğu vurgulandı. Şirket yönetimi, yatırımların tamamlanması ve tahsilat performansının artmasıyla birlikte borçluluk oranlarının önümüzdeki dönemlerde dengelenmesini beklediklerini ifade etti.
Yönetim, tahsilat hızındaki olası artışın büyük ölçüde makroekonomik koşullara bağlı olduğunu ifade etti. Operasyonel verimlilikteki iyileşmeler ve dijital dönüşüm projelerinin sürece olumlu katkı sağladığı belirtilirken, tahsilat performansının esas olarak harcanabilir gelirdeki artış ve kredi kanallarına erişim koşullarıyla şekilleneceği vurgulandı. Yıl sonu ve yıl başı dönemlerinde mevsimsellik etkisine bağlı geçici bir artış yaşanabileceği, özellikle asgari ücret artışının tahsilatlara sınırlı bir ivme kazandırabileceği ifade edildi. Ancak yönetim, mevcut görünüm itibarıyla tahsilat hızında belirgin bir ivmelenmeye dayalı bir senaryonun bulunmadığını dile getirdi.
Bankacılık sektöründeki takipteki kredi (NPL) görünümüne ilişkin olarak ise NPL bakiyesinde %70’in üzerinde bir artış gözlemlendiği ve bu eğilimin 2026 yılına da taşınabileceği ifade edildi. Ancak oran bazında değerlendirildiğinde, bankaların yıl içinde gerçekleştireceği NPL satışlarının bu oranı sınırlayıcı etki yapabileceği belirtildi. Yönetim, ticari ve KOBİ segmentlerindeki gelişmelerin yakından izlendiğini, ancak bu aşamada 2026 yılı için net bir NPL oranı öngörüsünün bulunmadığını aktardı. Bütçe çalışmalarının tamamlanmasının ardından önümüzdeki döneme ilişkin daha net bir projeksiyon paylaşılabileceği ifade edildi.



