Teknik Analiz nedir?
Finansal piyasalarda yatırım kararı verirken kullanılan analiz yöntemlerinden biri olan teknik analiz, geçmiş fiyat hareketlerini ve işlem hacimlerini inceleyerek gelecekteki fiyat eğilimlerini öngörmeyi amaçlar. Hisse senetlerinden kripto paralara, emtialardan döviz çiftlerine kadar geniş bir yelpazede uygulanabilen bu analiz türü, yatırımcıların alım-satım kararlarını daha sistematik ve veri temelli biçimde şekillendirmelerine yardımcı olur. Teknik analiz, yalnızca grafik okumaktan ibaret olmayıp, fiyatların psikolojik, sosyolojik ve ekonomik etkenlerle nasıl şekillendiğini anlamaya yönelik güçlü bir çerçeve sunar. Bu yazıda, teknik analizin temel varsayımlarından kullanılan araçlara, farklı stratejilerden yatırımcı psikolojisinin önemine kadar geniş bir perspektifle teknik analiz dünyasını keşfedeceğiz.

Teknik analiz; borsada işlem gören hisse senetleri, kripto varlıklar, pariteler, emtialar gibi finansal enstrümanların geçmiş fiyatlarını, işlem hacimlerini, trendi yani arz ve talepteki değişimlerini saptayarak gelecekte fiyatların hangi doğrultuda hareket edebileceğini tespit etmeye çalışır. Bu analizler, alım yada satım kararlarının şekillenmesine yardımcı olur. Teknik analizin temel varsayımlarını, geçmişteki fiyat hareketlerinin benzer yeni hareketler üretmesi, fiyatların piyasadaki bütün bilgileri içine alması ve yansıtması, fiyatların belirli bir süre boyunca trend üzerinde hareket etmesi olarak sıralayabiliriz.
Teknik analiz yapanlar arasında trend temelli teknik analiz yapanlar olduğu gibi, Elliott Dalga Prensibi doğrultusunda strateji oluşturanlar veya indikatör odaklı hareket edenler de bulunmaktadır. Ağırlıklı grafik odaklı hareket edenlerde sade çizimler görürüz. Çoğu yatırımcı teknik analizi, trend çizimleri yanında birkaç indikatörden de yararlanarak yapmaktadır. Elliott Dalga Prensibi ise Ralp Nelson Elliott tarafından 1930’lu yıllarda ortaya atılmıştır. Türkiye’de en bilinen temsilcisi Tuncer Şengöz’dür. Elliott Dalga Prensibi; yatırımcıların duygularının, kitle psikolojisinin ve toplumsal olayların neden olduğu etkenlerin, piyasa fiyatlamalarını benzer döngüler halinde tekrarlanmasına neden olduğunu savunur. Elliot Dalga Prensibi’nde temel olarak her bir trend formasyonunun içerisinde 5 oluşum bulunmaktadır. Bu oluşumlardan 3 tanesi (1, 3 ve 5. dalgalar) trend yönünde etki dalgaları ve iki tanesi (2. ve 4. dalgalar) trende karşıt yönde hareket eden düzeltme dalgalarıdır. Teknik analizde indikatör odaklı hareket edenlerde ise farklı indikatörlere göre oluşturdukları stratejileri doğrultusunda bildirim sistemleri kurmak veya algoritmik işlemler yapmak yaygın olarak görülmektedir.
Teknik analiz uygulayanlar, kitabi bilgileri finansal piyasalarda aynen uygulamak istediklerinde bir çok sorunla karşılaşabilirler. Örneğin kitaplarda veya izlenilen videolarda “şu gösterge şöyle olursa al sinyali gelir, böyle olursa sat sinyali gelir” tarzında bilgiler edinildiğinde bu, zaman zaman gerçekleşse de kayıplar da sıkça yaşanabilir. Yüzlerce teknik analiz göstergesi ve onlarca formasyon bulunmaktadır. Ancak hepsi mükemmel öğrenilmiş olsa dahi, teknik analizin çok iyi bir şekilde kullanılması mümkün olmayabilir. Zira teknik analiz kullanırken yatırımcı psikolojisi sorunları ile de karşılaşılır. Yatırımcı psikolojisi ile sorunlar en çok, içinde bulunulan piyasanın doğru tahlil edilememesinden kaynaklanır. Yatırımcı veya trader, işlem yapmadan önce piyasanın içinde bulunduğu durumu doğru saptamalıdır.

Boğa piyasası, yükseliş trendinde olan piyasalar için kullanılırken, ayı piyasası düşüş trendindeki piyasaları ifade etmektedir. Bu çerçevede, boğa piyasasında piyasaya hangi fiyat seviyesinden girilmesinin kâr getirebileceği, eğer yatırımcının elinde pay senedi varsa bunları hangi fiyattan elinden çıkarması gerektiği; ayı piyasasındaysa piyasaya girilebilecek en iyi bölgenin saptanması, fiyatların daha fazla düşüp düşmeyeceği gibi soruları teknik analiz kullananlar, destek ve direnç kavramları ile yanıtlamaya çalışır. Destek kavramı fiyatların daha fazla aşağı inemediği ve alımların gelmeye başladığı noktalardır. Direnç ise fiyatların daha fazla yükselemediği ve piyasadaki oyuncuların kârlarını realize ettikleri alandır.
Yatırımcıların kullandığı en önemli teknik analiz aracı fiyat grafikleridir. Fiyat grafikleri; yatırımcılara finansal enstrümanın güne hangi fiyattan başladığını, günü hangi fiyattan kapattığını ve gün içerisinde fiyatın dip ve pik olarak nereye kadar ulaştığını gösterir. Günümüzde çubuk, çizgi, mum, nokta ve şekil fiyat grafiklerinden en çok mum fiyat grafikleri kullanılmakta, hatta mum formasyonlarına göre yatırımcılar stratejiler de oluşturmaktadır. Fiyat grafikleri zaman zaman çeşitli oluşumlar içerisine girerler. Bunlara formasyonlar denir.
Teknik analizin en önemli unsurlarından biri de işlem hacmidir. İşlem hacmi, gün içerisinde hisse senedinin ne kadar alınıp satıldığını gösteren bir araçtır. Yardımcı bir kaynak ve destek olarak önemi role sahiptir. İşlem hacmi ile desteklenmeyen hareketler yanıltıcı olabilir. Teknik analizde en yaygın kullanılan göstergeler (indikatörler) ise hareketli ortalamalar, MACD, Relatif Güç Endeksi (RSI) ve stokastiktir. Bununla birlikte yatırımcılar, kendi indikatörlerini bazen farklı göstergelerden esinlenerek bazen de kendi ürettikleri formüllerle oluşturmakta ve kullanmaktadır.