Sanayinin bel kemiği olan ana metal sektörü, küresel ekonomide kritik bir rol oynamakta olup Türkiye için dış ticaret açığını kapatma ve dış ticaretini üst seviyelere taşıma potansiyeline sahiptir. Ana metal sektörü, demir çelik ile bunun dışında kalan diğer alt sektörlerden oluşmaktadır. Sektörün ürünleri inşaat, otomotiv, enerji kimya sektörlerinde kullanılmaktadır.

Metal fiyatları, arz ve talep dengesi, döviz kurları, üretim maliyetleri ile politik faktörler gibi birçok değişkene bağlı olarak belirlenir. Özellikle, global ekonomik koşulların ve tedarik zinciri sorunlarının fiyatlar üzerindeki etkisi büyüktür. Globaldeki büyüme ortamı, bu sektör için çok önemlidir çünkü büyüme teması hakim olduğunda ürünlere talep olacaktır. Çin, bu ürünlerin ana üreticisi konumunda olduğu için buradaki gelişmeler de fiyatlar üstünde etkilidir.

Ana metal sektörü, ekonomik döngülerden önemli ölçüde etkilenen bir yapıya sahiptir. Bu döngüler, yatırım kararları ve strateji belirleme süreçleri için önemli bir faktördür. Genelde uzun süren döngüler ekonomideki gelişmelere oldukça duyarlıdır. Ülkelerin ekonomi üzerindeki kararlarının (faiz artış-düşüş, sıkılaşma) etkileri çok kısa sürede sonuç vermez. Ana metal sektörü bu gelişmelerden fazla etkilendiği için de döngüleri daha uzun sürer. Pandemi, bunun istisnai bir dönemi olarak tarihe geçmiştir.

Sektörde ağırlıklı olarak demir cevheri, kok kömürü, hurda, pik, ferro alyaj ve sünger demir gibi hammaddeler kullanılmaktadır. Demir çelik sektörü sermaye yoğun bir sektördür. Diğer sektörlere göre ilk yatırım maliyeti oldukça yüksektir. Hurda kullanarak üretim yapan firmaların, ilk kurulum maliyetleri ise daha düşüktür. Ayrıca hurda kullanılarak gerçekleştirilen üretim yönteminde, diğer hammaddelerle gerçekleştirilen üretim yöntemlerine göre daha az enerji kullanılmaktadır. Türkiye’de çelik üretiminin %70’lik bölümü temel olarak hurda tüketen elektrik ark ocaklı tesislerde; %30’luk bölümü ise ağırlıklı olarak demir cevheri tüketen entegre tesislerde gerçekleştirilmektedir. Ülke içinde hurda toplama ve geri dönüşüm faaliyetlerinin yeterli düzeyde olmayışı hurda ihtiyacının karşılanamıyor olmasına ve dolayısıyla Türkiye’nin hurda ithalatında dünyanın enleri arasına girmesine neden olmaktadır.

Sektörde kütük, slab, uzun ve yassı olmak üzere 4 temel ürün çeşidinin üretildiği söylenebilir. Bu ürünlerden kütük ve slab, yarı ürünler olarak ifade edilebilir. Kütüğün işlenmesiyle uzun çelik ürünleri, slabın işlenmesiyle de yassı çelik ürünleri üretilmektedir. Uzun çelik ürünlerine genellikle inşaat ve ulaşım sektöründe ihtiyaç duyulmaktadır. Bunlar; inşaat sektöründe kullanılan çubuklar, profiller ile tel, çivi ve otomotiv sanayinde kullanılan filmaşin ile demiryolu raylarıdır. Kardemir, uzun mamulde ülkemizin en önemli üreticisidir.

Yassı çelik ürünleri ise otomotiv ve gemi inşaat sektöründe kullanılan levha ve saclar, altyapı ve inşaat sektörlerinde kullanılan boru ve sıcak haddelenen profiller, bazı ofis ve ev araç gereçleri için kullanılan tenekeler, beyaz eşya gibi dayanıklı tüketim malları için kullanılan levhalar olarak sınıflandırılabilir. Erdemir ve İsdemir, yassı mamul üreten en önemli firmalardır.

Maliyetler

Maliyet unsurlarını 4 başlıkta sınıflandırabiliriz. Bunlar hammadde maliyeti, enerji maliyeti, işçilik maliyeti ve son olarak amortisman ile faizdir. Hammadde olarak demir cevheri ve hurda, çelik üretimi için en önemli girdilerdir. Farklı çelik şirketleri tarafından satın alınan ithal cevher, yerli cevher ve hurda fiyatları ile miktarları farklıdır. Bu nedenle çeşitli çelik şirketlerinin hammadde maliyetleri oldukça değişkendir. Enerji maliyetinde ise koklaşabilir kömür önemli bir yer tutmaktadır. Farklı çelik şirketleri tarafından satın alınan kok kömürünün fiyatları ve miktarları farklıdır. Üçüncü maliyet ise işçiliktir. Ülkelerin işçilik maliyetleri arasında ciddi farklılıklar vardır. Çin’in çelik ton sevkiyatındaki işgücü maliyeti gelişmiş ülkelerin yaklaşık üçte biri kadardır. Son olarak da amortisman ve faiz önemli bir maliyet kalemi olarak yer tutmaktadır. Büyük ekipman yatırımı çelik endüstrisinin önemli bir özelliğidir.

Üretim maliyetleri çelik ürünlerindeki fiyat değişikliklerinin temelini oluştursa da ekonominin her alanında gördüğümüz gibi arz ve talep arasındaki ilişki fiyat eğilimlerini etkileyen en önemli faktördür. Maliyetlerin nispeten istikrarlı olması durumunda, arz talebi aştığında fiyatlar düşecek; talep arzı aştığında ise fiyatlar yükselecektir. Örneğin 2020’de yaşadığımız salgın ve ekonomik daralmanın ardından 2021 senesinde demir çelik sektöründe oldukça iyi bir canlılık yaşanmıştır.

Veriler

Sektöre ilişkin açık kaynaklardan takip edilen bazı veriler vardır. Bunlardan ilk ikisi demir cevheri ve hurda fiyatlarıdır. Enerji maliyetleri içinse koklaşabilir kömür fiyatlarına bakılması gerekmektedir. Son olarak ve belki de hisse senedi fiyatlamasında en önemli yere sahip olan veri ise sıcak haddelenmiş çelik fiyatı olan HRC fiyatlarıdır.

Türkiye'nin Metal Sektörü ve Global Pozisyonu

Türkiye, metal sektöründe, özellikle demir çelik ürün gamında, daha nitelikli ve katma değeri yüksek ürünlere yönelerek dış ticaretini güçlendirmeyi hedeflemektedir. Sektördeki bu stratejik yönelim, yüksek enerji maliyetleri ve hammadde kaynaklarına erişim gibi faktörlere bağlı olarak, ülkede yapılacak direkt yatırımların önemini artırmaktadır. Ayrıca, Türkiye'nin çelik sektöründe, özellikle uzun ürünlerde ihracat yapma zorunluluğu ve yassı ürünlerde kendi tüketimini karşılayacak kapasiteye sahip olması, sektörün gelecekteki yönünü şekillendirmektedir.

Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sürdürülebilirlik

Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM), 2050 yılına kadar Avrupa Birliği’ni (AB) net sera gazı emisyonlarının olmadığı, kaynak açısından verimli ve rekabetçi bir ekonomiye sahip adil ve müreffeh bir topluma dönüştürme stratejisidir. AYM ile AB, 2030 yılına dönük sera gazı emisyon azaltımının en az U oranına yükseltilmesi ve Avrupa’nın 2050 yılına kadar dünyanın ilk iklim nötr kıtasına dönüştürülmesi hedefini ortaya koymuştur. Avrupa Yeşil Mutabakatı'na uyum sürecinde, Türkiye'nin metal sektörü sürdürülebilirlik ve çevre dostu üretim yöntemlerine önem vermektedir. Bu bağlamda, global hurda pazarları, vasıflı çelik üretimi, ısıl işlem ve endüstriyel kalıp üretimi gibi alanlardaki bilgi paylaşımı ve dijital dönüşüm, Türkiye'nin küresel ilişkilerini ve sektörel rekabet gücünü daha da artıracaktır.

Yenilikçi temel analiz platformuFintables'ı ücretsiz deneyin