Yön kararsızlığı

Haziran ayı, hem Türkiye ekonomisinde hem de küresel piyasalarda yoğun veri akışının ve kritik gelişmelerin yaşandığı bir dönem oldu. Yurt içinde enflasyon beklentilerindeki iyileşme, Merkez Bankası’nın iletişim stratejisi ve yabancı yatırımcı davranışları ön plana çıkarken; küresel cephede NATO Zirvesi, Trump’ın açıklamaları ve altın gibi güvenli liman varlıklarına yönelik beklentiler dikkat çekti. Bu gelişmeler, yılın ikinci yarısına yönelik makroekonomik ve jeopolitik çerçevenin yeniden şekillendiğine işaret ediyor.

Okuma süresi: 9 dakika 44 saniye.

Makroekonomi-Jeopolitik-Yurtdışı

1️⃣ Haziran sektörel enflasyon verileri, sektörel enflasyon beklentilerinde belirgin bir iyileşmeye işaret ediyor. Özellikle hanehalkı tarafında dikkat çekici bir kırılma var. TÜFE’nin 12 ay sonrası beklentisi piyasa katılımcılarında 0,5 puan düşüşle %24,6’ya, reel sektörde 1,2 puanlık gerilemeyle %39,8’e, hanehalkında ise 6,9 puanlık azalışla %53 seviyesine indi. Bu, hanehalkı nezdinde Aralık 2021’den bu yana görülen en düşük seviye. Diğer yandan, enflasyonun düşeceğini öngören hanehalkı oranı %30,7’ye çıktı. Özellikle beklentilerin tarihsel olarak yüksek seyrettiği hanehalkı tarafında bu oranın artması, dezenflasyon süreci için önemli bir psikolojik eşik. Çünkü geçmişte enflasyonun artacağını düşünenlerin oranı %70’in üzerindeydi. Piyasa beklentileriyle uyumlu bir tablo söz konusu. Kur korumalı mevduattan çıkış, TL’ye dönüş stratejileri, sıkı maliye politikaları ve kur stabilitesiyle birlikte özellikle finansal ve reel sektördeki beklentilerin aşağı çekildiğini görüyoruz. Bu da riskli varlıklar için destekleyici.

2️⃣ Haziran enflasyonuna dair Para Politikası Kurulu özetinden ilk sinyalleri alıyoruz. Mevsimsel etkilerden arındırılmış göstergeler, temel mal grubunda artış hızının yavaşladığını, hizmet enflasyonunun ise yatay seyrettiğini gösteriyor. Özellikle dayanıklı tüketim mallarında fiyat artışları sınırlı kalmış. Ulaştırma hizmetlerinde bayram etkisiyle bir miktar artış görülmesi bekleniyor ancak kira dışı hizmet gruplarında ılımlı bir tablo var. Gıda tarafında taze meyve fiyatlarında don nedeniyle artış yaşanmış ancak sebze fiyatlarındaki düşüş bu etkiyi dengelemiş görünüyor. İşlenmiş gıdada da düşük enflasyon dikkat çekiyor. Enerji grubunda ise Brent petrol fiyatlarının yeniden yükselişe geçmesi ve şebeke suyu zammı nedeniyle bir miktar baskı görebiliriz. Ancak elektrik tarifelerinde Son Kaynak Tedarik Tarifesi kaynaklı kısmi bir gevşeme beklentisi var. Üretici fiyatlarında ise yıllık bazda sınırlı bir artış görülmüş, ancak uluslararası emtia fiyatlarının önceki aylardaki düşüşünün haziranda tersine dönmeye başladığı belirtilmiş. TCMB, haziran enflasyonunun ana eğilimdeki düşüşün devam ettiğini teyit eden bir görünüm sunduğunu vurguluyor. Kira artışlarının hem yeni sözleşmelerde hem de değerleme raporlarında yavaşladığı, öncü göstergelerle destekleniyor.

3️⃣ Yabancı yatırımcı tarafında haziranın üçüncü haftasında hisse senetlerinden çıkış, tahvile giriş gözlemliyoruz. TCMB verilerine göre yabancılar 109 milyon dolarlık hisse satarken, DİBS tarafında 686 milyon dolarlık alım yaptı. Son altı haftalık tabloya bakınca hisse tarafında sınırlı da olsa yabancı girişi devam ediyor ama yılbaşından bu yana tablo karışık. 2025 genelinde hisse tarafında toplam 491 milyon dolarlık giriş var ama DİBS tarafında nette 3,6 milyar dolarlık satış söz konusu. Bu tabloya ÖST de eklenince 2025’te toplam 2,7 milyar dolarlık bir menkul kıymet çıkışı karşımıza çıkıyor. 2024’teki 13,4 milyar dolarlık net girişe kıyasla zayıf bir seyir var. Mevduat tarafında da çözülme var. 20 Haziran haftasında döviz tevdiat hesapları toplamda 1,5 milyar dolar geriledi. Kur etkisinden arındırıldığında düşüş 477 milyon dolar. Altın talebindeki azalma dikkat çekici. Yine aynı haftada Kur Korumalı Mevduat’tan 273 milyon dolarlık çıkış yaşandı. KKM bakiyesi 14,2 milyar dolara geriledi. Rezerv tarafında ise bozulma eğilimi hız kazandı. 20 Haziran haftasında brüt rezervler 3,6 milyar dolar, net rezervler ise 6,7 milyar dolar düştü. Net rezervler yeniden 48 milyar dolara geriledi.

4️⃣ İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Merkez Bankası’nın iletişimini faiz kararlarının önüne koyarak, enflasyonun düşeceğine dair verdiği net mesajların piyasa için en az faiz indirimi kadar güçlü olduğunu vurguladı. Bloomberg HT’ye konuşan Aran, Temmuz ayında 350 baz puanlık bir indirim beklediğini ve bunun enflasyon beklentilerini bozmayacağını savundu. Aran’a göre, asıl önemli olan MB’nin ısrarla yıl sonu enflasyon hedefini 24-29 bandında tutması ve bu mesajla beklentileri yönlendirmeye devam etmesi. Bu senaryoda faiz indirimi, hem kamu tarafında faiz giderlerini azaltacak hem de kredi maliyetlerini aşağı çekerek reel sektöre destek olacak. Aran’ın yaklaşımı, sıkı duruş söylemiyle uyumlu ama aynı zamanda kredi kanallarını rahatlatmayı amaçlayan kontrollü bir gevşeme beklentisini işaret ediyor.

5️⃣ TÜSİAD’ın bu hafta ilk kez yayımlamaya başladığı Maliyet Bazlı Rekabet Gücü Endeksi (TÜSİAD-RGE), Türkiye’nin ihracatçı imalat sanayi sektörlerinde üretim maliyetlerinin, başta Avrupa olmak üzere 31 rakip ülkeyle karşılaştırmalı analizini sunuyor. Endeksin amacı, Türkiye’nin rekabetçiliğini yalnızca iç verilerle değil, dış dünyayla kıyaslayarak ölçmek. 2025 yılı birinci çeyrek verilerine göre TÜSİAD-RGE 86,1 seviyesinde gerçekleşti. Endeks çeyreklik bazda yatay kalsa da, yıllık bazda %8,9 oranında geriledi. Bu gerileme, Türkiye’nin dolar bazlı üretim maliyetlerinin rakip ülkelere göre daha hızlı yükseldiğini ve bu nedenle maliyet bazlı rekabet gücünü kaybettiğini gösteriyor. Bu kaybın nedenlerine baktığımızda; ara malı maliyeti yıllık düşüşün en büyük kaynağı olmuş. Endeksteki 4,8 puanlık kayıp bu kalemden geliyor. İş gücü maliyeti, endekse 3,2 puanlık olumsuz katkıda bulunmuş. Finansman maliyeti, artış hızını yavaşlatsa da hâlâ yüksek. 0,9 puanlık negatif katkı sağlamış. Enerji maliyeti ise olumlu tek kalem. Son iki çeyrekte %11 oranında gerileyerek rekabet gücünü desteklemiş.

6️⃣ Lahey’de bu hafta gerçekleşen iki günlük NATO zirvesi, ittifakın savunma mimarisinde köklü bir değişime işaret etti. Kabul edilen bildiride, Rusya’nın uzun vadeli tehdidi ve terörizmin süregelen riski gerekçe gösterilerek, savunma harcaması hedefi %2’den %5’e çıkarıldı. Bu yeni hedef, yalnızca savunma bütçesi değil; siber güvenlik ve altyapı yatırımlarını da kapsıyor. Böylece NATO, 2035’e kadar trilyonlarca dolarlık bir harcama patikasına girmiş oldu. Genel Sekreter Mark Rutte, Kremlin’in beş yıl içinde ittifaka saldırabilecek kapasiteye ulaşabileceği uyarısında bulundu. Yeni harcama taahhüdü, özellikle yüksek borçlulukla mücadele eden Güney Avrupa ülkeleri için ciddi bir yük. İspanya ve bazı üyeler, bu seviyede askeri harcamanın gerçekten gerekip gerekmediğini sorguluyor. NATO tarihinde yeni bir döneme giriliyor. Harcama, strateji ve birlik mesajları iddialı dursa da bazı ülkelerin soru işaretleri önümüzdeki dönem için çatlakların olabileceğine işaret ediyor.

7️⃣ Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump, Lahey’deki NATO Zirvesi kapsamında Kraliyet Sarayı’nda bir araya geldi. Görüşme, liderlerin akşam yemeği sonrası gerçekleşti ve basına kapalı yürütüldü. Erdoğan, enerji ve savunma sanayii başta olmak üzere Türkiye ile ABD arasında önemli iş birliği fırsatları bulunduğunu vurgularken, 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşılmasının bu alanlardaki ilerlemeye bağlı olduğunu belirtti. Ayrıca Trump’ın girişimiyle sağlanan İsrail-İran ateşkesini memnuniyetle karşıladığını ifade etti ve Gazze ile Ukrayna’da barış için yakın temasın önemini vurguladı. İki lider, NATO’nun caydırıcılığını güçlendirmek adına birlikte hareket etmenin gerekliliğine dikkat çekti.

8️⃣ Trump, Lahey’deki NATO zirvesine damgasını vurdu. Zirvenin ana amacı, ABD’nin ittifaka bağlılığını yeniden teyit etmesini sağlamak ve özellikle kolektif savunmayı garanti altına alan 5. Madde’ye açık bir destek almaktı. Ancak Trump, zirve öncesi yaptığı açıklamada 5. Madde’nin “yoruma açık” olduğunu söyleyerek bu beklentiyi boşa çıkardı. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin liderliğinde, Avrupa ülkeleri Trump’ı yatıştırmak amacıyla savunma harcamalarını artırma sözleri verdi ve zirve boyunca Trump’a yönelik övgüler öne çıktı. Rutte, Trump’ın baskısıyla NATO’nun son on yılda 1 trilyon dolarlık ek savunma harcaması yaptığını vurguladı ve liderleri savunma bütçelerini GSYH’nin %5’ine çıkarma çağrısında bulundu.

9️⃣ Citi, 2025 sonu ve 2026’da ABD’de büyümenin hız kazanmasıyla birlikte altına olan yatırım talebinin düşeceğini ve bunun fiyatlarda %20’nin üzerinde bir gerilemeye yol açabileceğini öngörüyor. Bankaya göre Trump’ın artan siyasi etkisi ve ABD ekonomisinin güçlü seyri, yatırımcıların “korunma” ihtiyacını azaltacak. Aynı zamanda Fed’in sıkı para politikasından nötr seviyelere geçiş yapması için hâlâ geniş bir alan bulunduğunu belirten Citi, bu geçişin hem ABD’de hem de küresel ölçekte büyüme beklentilerini destekleyerek değerli metaller üzerinde baskı yaratabileceğine dikkat çekiyor.

🔟 Trump, Beyaz Saray’daki açıklamalarında Çin ile bir ticaret anlaşması imzaladıklarını duyururken, Hindistan ile de “çok büyük” bir anlaşmanın yolda olduğunu söyledi. “Hindistan’ı açacağız, Çin’i de açmaya başladık” diyerek bu ülkelerle ekonomik ilişkilerin derinleştiğini belirtti. Bazı ülkelere ise yalnızca teşekkür mektubu gönderip yüksek tarifeler uygulayacaklarını vurguladı. Öte yandan, Fed Başkanı Powell’a yönelik eleştirilerini yineleyen Trump, “Faiz oranlarını düşürecek birine ihtiyacımız var, bu adam işini yapmıyor” dedi. İki puanlık faiz indiriminin 600 milyar dolarlık tasarruf sağlayacağını iddia eden Trump, ABD’nin yüksek faiz oranlarını “utanç verici” bulduğunu ve en düşük faiz oranına sahip ülke olması gerektiğini savundu.

Sektörler

1️⃣ Haziran ayı verileri reel kesimdeki temkinli görünümün sürdüğüne işaret ediyor. Güven endeksi 100’ün altına inerek kötümser tarafa geçti, kapasite kullanım oranı da gerileme kaydetti. Sıkı para politikası ve zayıf talep, hem yatırım kararlarını hem üretim eğilimlerini baskılamaya devam ediyor. Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi haziranda 98,4’e gerileyerek eşik değer olan 100’ün altına indi. Güven kaybı sınırlı görünse de kompozisyonuna baktığımızda tablo çok daha netleşiyor. Son üç ayda siparişlerin zayıfladığı, genel gidişatın kötüleştiği ve istihdam beklentilerinin bozulduğu bir tablo karşımızda. Buna karşın ihracat siparişi ve üretim tarafındaki beklentiler hâlâ sınırlı da olsa destek veriyor. Aynı şekilde, sabit sermaye yatırım harcamalarına dair beklentilerin artması, reel kesimin uzun vadeli beklentilerin bir miktar iyileştiğini gösteriyor. Kapasite kullanım oranı tarafında da aşağı yönlü seyir sürüyor. Mevsim etkisinden arındırılmış oran %74,4 ile son dönemin en düşük seviyelerinden biri.

2️⃣ Beyaz eşya sektöründe yılın ilk beş ayında hem içeride hem dışarıda talep daralması devam ediyor. Mayıs ayında 6 ana ürün grubunda iç satışlar %14, ihracat %15 düşerken toplam satışlarda da %14’lük bir gerileme yaşandı. Üretimde bir yılda %23 azalma görüyoruz. Diğer taraftan ithalat %16 artmış. Ocak-Mayıs dönemi geneline baktığımızda, iç satışlardaki %11’lik düşüş sıkı para politikasının iç talep üzerindeki etkisini teyit ediyor. İhracattaki %4’lük düşüş ise Avrupa pazarındaki durgunlukla uyumlu. Özellikle Almanya ve Fransa gibi ana pazarlarda tüketici güveni ve konut yatırımlarındaki zayıflık, dayanıklı tüketim mallarına olan talebi aşağı çekiyor. İhracatın toplam satışlar içindeki payı %65’ten %67’ye çıktı. Beyaz eşya gibi konutla ve krediyle doğrudan ilişkili sektörlerde tabloyu değiştirecek unsur, iç talepte kredi genişlemesi ve dışarıda da Avrupa’da tüketici güveninin yeniden inşası olacak.

3️⃣ Turizmde yabancı turist ziyaretlerinde bir miktar zayıflama dikkat çekiyor. Mart ayında da benzer bir etkiyi görmüştük. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre Mayıs’ta Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı yıllık bazda yüzde 1,8 gerileyerek 5,04 milyona indi. Ocak-Mayıs dönemi toplamında da yüzde 1’lik düşüşle 15,63 milyon ziyaretçi kaydedildi. Mayıs ayında en çok turist gönderen ülke yüzde 14,8 payla Rusya olurken, onu Almanya ve İngiltere izledi. Ancak yılın ilk beş ayında zirvede Almanya var. Onu sırasıyla Rusya ve İngiltere takip ediyor. Bu tablo, sezon başında özellikle Rusya kaynaklı talepte yavaşlama yaşandığına işaret ediyor. Yaz aylarında tablo toparlasa da yıl genelinde ivmenin korunması için Avrupa talebinin güçlü kalması gerekecek.

4️⃣ Mayıs ayında konut satışları 130 bin adedi aşarak yılın en yüksek seviyesine ulaştı ve geçen yıla göre %17,6 artış kaydetti. Ocak-Mayıs döneminde ise satışlar %25,4 artarak 584 bin adedi geçti. Satışların %85’i ipoteksiz, %15’i ipotekli olurken; ipotekli satışlardaki %95’lik artış büyük ölçüde geçen yılın düşük bazından kaynaklandı. İkinci el konutların toplam satışlar içindeki payı %70 seviyesinde kalmaya devam etti. TCMB verilerine göre konut fiyatlarında yıllık nominal artış %32,3 olurken, reel bazda %2,3’lük gerileme yaşandı; ancak mayıs ayında aylık bazda %1,84 ile son 20 ayın en yüksek reel artışı kaydedildi. Gayrimenkul bülteninde sektöre dair önemli gelişmeleri ele aldık. Linkten bültene ulaşabilirsiniz.

5️⃣ SPK’dan açığa satış yasağına devam kararı geldi. Mevcut uygulamalar 29 Ağustos seans sonuna kadar uzatıldı. Bu kapsamda Borsa İstanbul pay piyasalarında açığa satış işlemleri yasak kalmaya devam edecek. Aynı şekilde, pay geri alım programlarında şirketlerin önünü açan kolaylaştırıcı tedbirler ve kredili işlemlerde özkaynak oranının esnetilmesi de sürdürülüyor. Kararın gerekçesi açıkça belirtilmese de, son dönemde piyasalarda artan volatilite, düşük işlem hacmi ve yatırımcı güveninin korunması hedefleri öne çıkıyor.

Şirketler

1️⃣ Akkök Holding CEO’su İhsan Gökşin Durusoy, şirketin çeşitli alanlardaki stratejik yatırımlarını ve büyüme planlarını paylaştı. Aksa Akrilik’in ultra yüksek moleküler ağırlıklı polietilen (UHMWPE) elyaf üretiminin, bu yıl devreye alınacak Mithra yatırımıyla yıllık 350 ton kapasiteye ulaşacağını, bu kapasitenin zamanla 500 tona çıkarılmasının planlandığını belirtti. 20 milyon dolarlık yatırımın savunma, otomotiv ve teknik tekstil gibi stratejik sektörlerde dışa bağımlılığı azaltacağını vurguladı. Ayrıca Aksa Akrilik’in, 125 milyon dolarlık işlemle 2012’den bu yana %50-50 ortak olduğu DowAksa’nın tamamına sahip olacağını açıklayan Durusoy, sürecin 2025’in üçüncü çeyreğinde tamamlanmasını beklediklerini söyledi. Akiş GYO için Kadıköy’de sürdürülebilir mimari anlayışıyla geliştirilecek yeni konut ağırlıklı projeden 380 milyon dolarlık hasılat hedeflendiğini ifade ederken, Akasya ve Akbatı alışveriş merkezlerinde %95’in üzerinde doluluk oranına ulaşıldığını belirtti. Enerji tarafında ise Akenerji’nin 1.224 MW’lık kurulu gücünün %26’sının yenilenebilir kaynaklardan sağlandığını ve Yunanistan ile Bulgaristan sınırlarında elektrik ticareti yaptığını aktardı. Ayrıca, Aken Europe BV üzerinden Yunanistan’da elektrik lisansı alımı için çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.

2️⃣ Elite Naturel CEO’su Çağrı Eşmekaya, şirketin hem üretim hem ihracat tarafında attığı adımları ve küresel büyüme hedeflerini paylaştı. Polatlı’daki fabrikalarına yaptıkları yatırımlarla yeni ürün hatlarını devreye aldıklarını ve ürün portföyünü genişlettiklerini belirten Eşmekaya, kuru sebze-meyve pazarında küresel rekabete daha güçlü şekilde hazırlandıklarını vurguladı. Üretimin %84’ünü ihraç ettiklerini ve özellikle ABD’nin ihracat yapılan ülkeler arasında öne çıktığını söyleyen Eşmekaya, geçen yıl 20 ülkeye ürün gönderdiklerini ve global pazarda organik ürünlere olan ilgiyi artırmayı sürdürdüklerini ifade etti. Bu yıl ihracat pazarlarını genişletmeyi planladıklarını aktaran Eşmekaya, Avrupa’da daha fazla büyüme, Asya’da ise satış hacmini artırma hedefleri olduğunu; Dubai, İskandinavya ve özellikle Çin pazarına giriş için görüşmelerin sürdüğünü dile getirdi. Ayrıca Polatlı tesisinde %50 kapasite artışı sağladıklarını belirten Eşmekaya, yıllık 220 ton kuru sebze-meyve üretimi ve 30 bin ton yaş meyve işleme kapasitesi ile üretim gücünü artırdıklarını, tarladan fabrikaya izlenebilirliği sağlayan dijital tarım teknolojilerine de yatırım yaptıklarını söyledi.

3️⃣ Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, hem yurt içi hem de yurt dışı projelere ilişkin güncel gelişmeleri paylaştı. İstanbul ve İzmir’de devam eden projelerin yanı sıra, Ispartakule’deki 600 konutluk projede teslimatların başladığını belirten Kabadayı, yıl sonuna doğru Urla ve Çekmeköy’deki projelerin de teslim sürecine gireceğini ifade etti. 2024’ün ikinci yarısında ise Hasköy’deki yeni projeye başlanacağını duyurdu. Uluslararası alanda da aktif olduklarını vurgulayan Kabadayı, Yunanistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde iki yeni proje için hazırlık yaptıklarını, BAE’deki projenin Dubai’de hayata geçirileceğini, ayrıca ABD’deki konut projesine ilişkin yatırım sürecinin de yakında başlayacağını açıkladı.

4️⃣ Reeder Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Uygar Saral, şirketin mevcut durumu ve gelecek planlarına dair önemli açıklamalarda bulundu. Yatırımlarının finansal tablolara yansımasının 2026 yılını bulacağını belirten Saral, bir süredir küresel işbirlikleri üzerinde çalıştıklarını ve koldaki titreşimle güvenlik kodu üreten bir teknoloji geliştirdiklerini, bu alandaki ilk ürünü de sunduklarını söyledi. Elektrikli araç tarafında ise gecikmeli bir başlangıç yaptıklarını kabul eden Saral, bugüne kadar 200’den fazla aracın kullanıcıya ulaştığını ve hâlihazırda günde 8 araç üretildiğini açıkladı. Talebin yüksek olduğunu ancak tüketicilerin temkinli davrandığını belirten Saral, hedeflerinin bir yıl içinde Türkiye’de 20 bin araç satışı olduğunu ifade etti. Şirketin finansal yapısına da değinen Saral, 3-4 milyon dolar civarında borçlarının bulunduğunu, 2 milyar TL değerinde satılabilir hazır stoklarının olduğunu ve likidite sorunu yaşamadıklarını vurgularken, Samsun’daki üretim tesisine aylık 300 bin TL kira ödediklerini belirtti.